Üzüldük, ağladık yangın haberini alınca. Koşup gitmek istedik, elimizden bir şey gelir mi diye darlandık. İzledik kocaman alevleri gözyaşlarıyla! Yapacak bir şey olmadığını anlayınca duaya sarıldık. Dua ettirene hamdolsun! Gönül yaşı akıtarak edilen dua hiç geri çevrilir mi? Böyle durumlarda duadan çıkar sizden dökülen cümleler. Niyaz dediğimiz, kendiliğinden, kalpten gelen cümleler saçılır. Gözden akanlar gönül yaşına döner ve kendinizden değil, Allah’ın müsaade ettiği bir niyaz hali başlar. Şaşırırsınız ve idrak edersiniz o cümlelerin sizden gelmediğini. Rabbimizin bir parmağı var dersiniz ve emin olursunuz. Niyaz ettiriliyorsa mutlaka ama mutlaka yerini bulacak! Dualar kabul olacak! Her ne söyletiliyorsa gerçek olacak!
İnşallah bu yangın felaketi sonuncusu olur. Bir daha tekrarı yaşanmaz. Çok canımız yandı! Canlı-cansız ne varsa yanan, biz de onlarla birlikte yandık! Daha dikkatli olmalı, özen gösterilmeli. Toprak bizim, vatan bizim! Şehitlerimiz nasıl sahip çıktı ise biz de görevimizi yapmalıyız. Bize yakışan bir olmak, diri olmak! “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın diyerek, size dokunmayan yılanların bir sonraki hedefi siz olursunuz” demiş Fatih Sultan Mehmet Han. Yılanların hedefi biz olmadan üzerimize düşeni yapmak en güzeli. Taşın altına elimizi koyma zamanı değil, taşı kaldırıp, kucaklayıp yolun dışına atma zamanı. Herkes vazifesini yapacak, tuzum kuru demeyecek ki daha güzel günleri kucaklayalım. Huzurumuz olmazsa sağlığımız bozulur, mutlu değilsek mutluluğu yaşatamayız. Değil işimizi yapabilmeyi, ibadetlerimizi dahi yerine getiremeyiz.
Yardım isteyelim Rabbimizden. Bolca, çokça “Rabbim bana yardım et” diyelim. Fatiha Suresini bilmeyen yoktur. İçinde geçen 4. ayette “Yalnız sana ibadet eder, yardımı da yalnız senden dilerim.” diye okuyoruz. Sadece okumakla kalmayalım. Samimi bir kalple yüzümüzü Rabbimize dönelim. Şimdiye kadar kim yardım istedi de geri çevirdi, kim Rabbim dedi de huzurdan kovuldu. Yapmaz! Kullarını geri çevirmez! Rahman O, Rahim O, Er Rahim O. Karşılıksız veren, hazinelerin sahibi, bizleri en çok seven O. O an vermiyorsa bil ki daha iyisini vereceğindendir. Bil ki; şanına yakışanı verecek ve sen mutluluktan gözyaşı dökeceksin demektir. Rabbinizi ne kadar tanıyorsunuz, O’nunla ne kadar sohbettesiniz, lütfen biraz düşünün. Duaya sarılmak, O’nu anmak için illa ki bir felaket mi gerekli? Hayır elbette. Sevmeseydim yaratmazdım buyuruyor. O, bizlere verdikleriyle sevgisini ispat ediyor da, biz kulları olarak O’na olan sevgimizin ispatı nedir hiç düşündük mü?
Sevginizi en güzel şekilde kanıtlamanın kolay bir yolu var. Sitenin adını buraya yazıyorum. www.veyselkarane.com. İnceleyebilirsiniz. Kafanıza uyarsa, başlarsınız
GÜNDEM
Yayınlanma: 25 Ağustos 2023 - 09:00
Kalbimiz yandı!
Üzüldük, ağladık yangın haberini alınca
GÜNDEM
25 Ağustos 2023 - 09:00
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir