Çanakkale Belediyesi tarafından geçen sene atalık tohumlardan ekilen karakılçık buğdayı tarlası dün Esenler Mahallesi’nde hasat edildi.
Atalık tohumlardan geçtiğimiz yıl Esenler Mahallesi bölgesine Çanakkale Belediyesi tarafından ekilen karakılçık buğdayları dün hasat edildi. Düzenlenen hasat şenliğine, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, belediye başkan yardımcıları, il genel meclis üyeleri, Ziraat Odası Başkanı İsmail Kaya ve çok sayıda davetli katıldı. Törende açıklamalarda bulunan Başkan Gökhan pandemi sürecinin kendilerine, özellikle tarım alanında dışa bağımlılığın ne kadar riskli olduğunu gösterdiğini belirtti. Başka ülkelere bel bağlayarak bir yere varılamayacağını kaydeden Gökhan, “ Özellikle Rusya, Amerika Birleşik Devletleri, Çin, Avrupa Birliği arasındaki ekonomik kavgaların içerisinde tarım ürünlerinin de olduğunu izliyoruz. Dolayısıyla biz, Türkiye olarak ki çok zengin bir tarım ülkesiyiz, özellikle çok zengin tarım ürünlerimizin olduğu bir ülkede artık kendi topraklarımızda yetişmiş, bu iklime, bu topraklara alışmış, dolayısıyla iyi verimli ürün veren atalık tohumlarımıza dönmenin ve bu tohumları geliştirmenin gerekliliğine inanıyoruz. Burada bin yıllık bir mirası görüyorsunuz. Burada gördüğünüz karakılçık buğdayı aşağı yukarı bin yıllık geçmişi var. Anadolu’nun ürünü bu bizim toprağımızın ürünü, ama biz bu noktada bunun gibi birçok üründe de bunu yaşadık. Maalesef dışarıdan ithal ettiğimiz tohumlarla tarımımızı geliştirmeye çalışıyoruz. Halbuki yapmamız gereken bu tohumu geliştirmek. Bunu üniversitelerimizde, ARGE merkezlerimizde kendi topraklarımıza özgü tohumların gelişimini sağlamak, onu verimli kılmak için çaba göstermemiz lazım. Biraz önce söyledim, bir sonraki hedefimiz susam olacak. Çanakkale, özellikle Eceabat bölgesinde, Bayramiç bölgesinde, dünyanın en iyi susamı yetişir, iddia ediyorum. Ama biz bitirdik. Bayramiç helvamız nereden meşhur? Buradan meşhur ve Eceabat’ta toprak yapısı, iklim yapısı gereği altın sarısı gibi ve helva yaptığınızda dört dörtlük randıman veren bir susamı ekmez olduk. Bunu hiç bilmiyorsanız Helvacı Kadir Usta’dan öğrenebilirsiniz, ısrarla bu tohumu takip ediyor” dedi.

ÇANAKKALE’DE BAKLAMIZ VARDI NE OLDU?
Gökhan açıklamasının devamında, “Mesela bizim Çanakkale’de baklamız vardı ve ihraç ederdik gemi gemi, ne oldu? Onu da kaybettik. Hatta rekabet vardı, bizim Çanakkale baklası ile Balıkesir baklası, Balıkesir’de de çok yetişirdi, bizim baklamız daha iyiydi. Daha öncelikle satılırdı. Bundan 25 yıl önce. Ne gemi kaldı ne bakla kaldı. Sadece pazarda yemeklik baklayı görüyoruz. Bunu da ektik bizim arıtma tesisinin oradaki küçük alanda. Yani demek istediğim, biz özellikle Çanakkale yöresine özgü atalık tohumlarımızı üretip, bunu çiftçilerimize ürünü almak koşuluyla vereceğiz. Biliyorsunuz tohum satmak yasak, biz satmayacağız. Ürettireceğiz ve bunu çoğaltacağız. Dolayısıyla bu tarlayı ekiminde de buluşmuştuk. Ektik ve kazasız belasız bugüne kadar büyüdü, gelişti, şimdi de bunu harmanını yapacağız” dedi. 17 BİN FİDE, 3 BİN 500 PAKET TOHUM DAĞITTIK
107 dönüme buğday ektiklerini belirten Başkan Ülgür Gökhan, “Bunları üreteceğiz ve üretmeye devam edeceğiz. Şu anda 100’ün üzerinde atalık tohum çeşidine sahibiz. Bu sene yapamadık ama bunları Tohum Takas Şenliği’nde takas yapıyoruz, bunları geliştiriyoruz. Bu yıl pandemiden ötürü tohum takası yapamadık ama atalık tohumlarımızdan ürettiğimiz 17 bin fide ve 3 bin 500 paket tohumu dağıttık Çanakkalelilere ve onları insanlarımız kendi bahçelerine ektiler. Kooperatifçilik üzerine çalışmalarımız sürüyor. Burada bu tohumları ve diğer fideleri kooperatifler kanalıyla da ürettirip, hem o kooperatifçiliği teşvik etmek hem de bunların üretimini, alım garantisi vererek bunları ürettireceğiz. Hem çiftçilerin ekonomilerine hem de tohumların gelişmesi için bu yatırımları desteklemiş olacağız. Biz ayrıca 22 dekarda 26 çeşit bitki üretiyoruz ve bu tür ürünlere İyi Tarım Sertifikası almak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. ‘İyi Tarım’ da çok önemli bir kavram ve benim bildiğim kadarıyla, yerel atalık tohumlardan İyi Tarım Sertifikalı ürünü yetiştirecek ilk belediyeyiz. Hem örnek olmak hem de İyi Tarım’a destek olmak istiyoruz, tanıtmak istiyoruz. Yine Cevatpaşa İlkokulu’nun karşısındaki alanda Aromatik Bitki Parkı üretiyoruz, burada da 29 çeşit aromatik bitki yetiştirmesi yapacağız ve burada yağ, losyon elde etmeyi ve bu çok önemli bir ihraç ürünü, teşvik etmek istiyoruz” dedi.
EKMEK DE ÜRETMEK İSTİYORUZ
Buğdayları hem üretim için tohumluk olarak ayrılacağını hem de un haline getirip ekmek üretmek istediklerinin altını çizen Gökhan, “Halk Bakkal’da bunları satmayı planlıyoruz. Bu sene 107 dönüm ektik ama bunları vererek karşılığında almak şartıyla çiftçimize ürettirdiğimizde daha çok miktarda buğday elde edeceğiz ve daha çok una çevirmiş olacağız, ekmeğe dönüştürmüş olacağız. Belediyeler bu son döneme kadar bu kavramlar yoktu. Son 5-6 sene öncesine kadar kent yönetimi, kent altyapıları ile ilgili, parklar, başka altyapılarla meşguldük ama şu noktaya geldik; artık yerel yönetimler sadece kendi kentleri ile ilgili değil, köylerle de ilgili kırsal kalkınma kavramını geliştirmek için çaba göstermek zorunda. Bu kırsal kalkınmanın bir başlangıcıdır. Hem kırdan kente göçe engel olalım diyoruz hem bunları yapmazsak oralarda daha fazla üretim ve daha fazla kazanç sağlayamazsak ve oradaki gençleri tarımı yönlendiremezsek o gençler kente gelecektir ve kapımızı çalıp iş isteyecektir. Halbuki tam tersine daha önceden gelmiş olup, yeteri kadar kazanç sağlayamamış kırsaldaki gençlerin tekrar kırsala dönmesi için proje üretmemiz lazım” şeklinde konuştu.
Konuşmanın ardından buğday tarlasının ilk hasadı gerçekleştirildi. [video width="640" height="352" mp4="https://www.canakkalekalem.com/wp-content/uploads/2020/06/WhatsApp-Video-2020-06-30-at-15.56.52.mp4"][/video] [video width="640" height="352" mp4="https://www.canakkalekalem.com/wp-content/uploads/2020/06/WhatsApp-Video-2020-06-30-at-15.56.53-1.mp4"][/video]

ÇANAKKALE’DE BAKLAMIZ VARDI NE OLDU?
Gökhan açıklamasının devamında, “Mesela bizim Çanakkale’de baklamız vardı ve ihraç ederdik gemi gemi, ne oldu? Onu da kaybettik. Hatta rekabet vardı, bizim Çanakkale baklası ile Balıkesir baklası, Balıkesir’de de çok yetişirdi, bizim baklamız daha iyiydi. Daha öncelikle satılırdı. Bundan 25 yıl önce. Ne gemi kaldı ne bakla kaldı. Sadece pazarda yemeklik baklayı görüyoruz. Bunu da ektik bizim arıtma tesisinin oradaki küçük alanda. Yani demek istediğim, biz özellikle Çanakkale yöresine özgü atalık tohumlarımızı üretip, bunu çiftçilerimize ürünü almak koşuluyla vereceğiz. Biliyorsunuz tohum satmak yasak, biz satmayacağız. Ürettireceğiz ve bunu çoğaltacağız. Dolayısıyla bu tarlayı ekiminde de buluşmuştuk. Ektik ve kazasız belasız bugüne kadar büyüdü, gelişti, şimdi de bunu harmanını yapacağız” dedi. 17 BİN FİDE, 3 BİN 500 PAKET TOHUM DAĞITTIK
107 dönüme buğday ektiklerini belirten Başkan Ülgür Gökhan, “Bunları üreteceğiz ve üretmeye devam edeceğiz. Şu anda 100’ün üzerinde atalık tohum çeşidine sahibiz. Bu sene yapamadık ama bunları Tohum Takas Şenliği’nde takas yapıyoruz, bunları geliştiriyoruz. Bu yıl pandemiden ötürü tohum takası yapamadık ama atalık tohumlarımızdan ürettiğimiz 17 bin fide ve 3 bin 500 paket tohumu dağıttık Çanakkalelilere ve onları insanlarımız kendi bahçelerine ektiler. Kooperatifçilik üzerine çalışmalarımız sürüyor. Burada bu tohumları ve diğer fideleri kooperatifler kanalıyla da ürettirip, hem o kooperatifçiliği teşvik etmek hem de bunların üretimini, alım garantisi vererek bunları ürettireceğiz. Hem çiftçilerin ekonomilerine hem de tohumların gelişmesi için bu yatırımları desteklemiş olacağız. Biz ayrıca 22 dekarda 26 çeşit bitki üretiyoruz ve bu tür ürünlere İyi Tarım Sertifikası almak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. ‘İyi Tarım’ da çok önemli bir kavram ve benim bildiğim kadarıyla, yerel atalık tohumlardan İyi Tarım Sertifikalı ürünü yetiştirecek ilk belediyeyiz. Hem örnek olmak hem de İyi Tarım’a destek olmak istiyoruz, tanıtmak istiyoruz. Yine Cevatpaşa İlkokulu’nun karşısındaki alanda Aromatik Bitki Parkı üretiyoruz, burada da 29 çeşit aromatik bitki yetiştirmesi yapacağız ve burada yağ, losyon elde etmeyi ve bu çok önemli bir ihraç ürünü, teşvik etmek istiyoruz” dedi.

EKMEK DE ÜRETMEK İSTİYORUZ
Buğdayları hem üretim için tohumluk olarak ayrılacağını hem de un haline getirip ekmek üretmek istediklerinin altını çizen Gökhan, “Halk Bakkal’da bunları satmayı planlıyoruz. Bu sene 107 dönüm ektik ama bunları vererek karşılığında almak şartıyla çiftçimize ürettirdiğimizde daha çok miktarda buğday elde edeceğiz ve daha çok una çevirmiş olacağız, ekmeğe dönüştürmüş olacağız. Belediyeler bu son döneme kadar bu kavramlar yoktu. Son 5-6 sene öncesine kadar kent yönetimi, kent altyapıları ile ilgili, parklar, başka altyapılarla meşguldük ama şu noktaya geldik; artık yerel yönetimler sadece kendi kentleri ile ilgili değil, köylerle de ilgili kırsal kalkınma kavramını geliştirmek için çaba göstermek zorunda. Bu kırsal kalkınmanın bir başlangıcıdır. Hem kırdan kente göçe engel olalım diyoruz hem bunları yapmazsak oralarda daha fazla üretim ve daha fazla kazanç sağlayamazsak ve oradaki gençleri tarımı yönlendiremezsek o gençler kente gelecektir ve kapımızı çalıp iş isteyecektir. Halbuki tam tersine daha önceden gelmiş olup, yeteri kadar kazanç sağlayamamış kırsaldaki gençlerin tekrar kırsala dönmesi için proje üretmemiz lazım” şeklinde konuştu.
Konuşmanın ardından buğday tarlasının ilk hasadı gerçekleştirildi. [video width="640" height="352" mp4="https://www.canakkalekalem.com/wp-content/uploads/2020/06/WhatsApp-Video-2020-06-30-at-15.56.52.mp4"][/video] [video width="640" height="352" mp4="https://www.canakkalekalem.com/wp-content/uploads/2020/06/WhatsApp-Video-2020-06-30-at-15.56.53-1.mp4"][/video]