Valilik tarafından ''Çevresel Etki Değerlendirmesi gerekli değildir” kararına karşı açılan dava sonrası Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği tarafından duruşma sonrası basın açıklaması gerçekleştirildi.
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği adına basın açıklamasını Dernek üyesi Seyhan Yüksel ve bireysel davacılardan Gizem Kocaoğlu okudu.
“Kararı iptal etmesini umuyor ve bekliyoruz”
Basın açıklamasında; “Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Cemaller Köyü Muhtarlığı tüzel kişiliği, Söğütlü Köyü Muhtarlığı tüzel kişiliği ve 11 köylü olmak üzere 14 davacı ile açtığımız davanın duruşmasında, davacılar olarak projeye ilişkin itirazlarımızı dile getirerek, “ÇED Gerekli Değildir” kararının iptalini talep ettik. Söz konusu dava kapsamında gerçekleştirilen bilirkişi incelemesi ve keşfi sonrasında, bilirkişi heyeti, Proje tanıtım dosyasının eksik, hatalı ve yetersiz olduğunu, söz konusu dosyanın bu hali ile projenin çevre üzerinde yol açacağı etkiler ve bunun önlenmesi konusunda bir fikir edinilemeyeceğini ve projenin kamu yararı konusunda da bir karar verilemeyeceğini belirterek mahkemeye örnek bir bilirkişi raporu sunmuşlardır. Mahkeme heyetimiz de bilirkişi raporu sonrasında “ÇED Gerekli Değildir” kararının yürütmesini durdurmuştur. Bugünkü duruşmada da beyanlarımız doğrultusunda, mahkemenin bizleri haklı bularak kararı iptal etmesini umuyor ve bekliyoruz.
Şirketin, bilirkişi raporunun aleyhlerine gelmesi nedeniyle davayı kaybedeceklerini anlayarak bugünkü duruşmayı erteleterek zaman kazanmak istedikleri anlaşılmıştır ancak mahkeme heyetimiz erteleme talebini uygun görmemiş ve duruşmayı daha önce duyurduğu gibi bugün gerçekleştirmiştir. Bugün davacılar olarak duruşmada sunduğumuz beyanlar şunlardır:
“ÇED raporu hazırlamak zorundadırlar”
Enerji şirketleri projeleri bölerek, parçalı proje tanıtım dosyaları hazırlayarak, eski ÇED yönetmeliğinin olanaklarından da faydalanarak, proje tanıtım dosyaları ile iş yapmakta, bu şekilde uzun ÇED süreçlerinin zaman ve masrafından kurtularak ve projeleri halktan kaçırarak, “ÇED Gerekli Değildir” kararları ile bir an önce işe başlamaktalar. Ne yazık ki OR Enerji A.Ş. de projeyi üçe bölerek, 1. Fazda önce 3 türbin, sonra 2. Faz kapsamında 5 türbin, 3. Faz kapsamında da 3 türbin için ÇED süreçleri yürütmüştür. İlk faz halktan kaçırılarak tamamlanmış ve işletmeye açılmış, 3. Fazın halkın katılımı toplantısı sırasında 2 faz hakkında haberdar olunarak söz konusu dava açılabilmiştir. 3. Fazın ÇED süreci de tarafımızca takip edilmektedir. ÇED yönetmeliği artık değiştirildiğinden, şirketler bundan böyle tek bir türbin de olsa uzun ÇED sürecini yürüterek ÇED başvuru dosyası ve ÇED raporu hazırlamak zorundadırlar.
“Yağma politikasını sürdürmektedirler”
Proje tanıtım dosyasında kümülatif etki olarak yalnızca 2 km. mesafedeki projeler dikkate alınmıştır oysaki proje civarında çok sayıda başka RES projeleri yer almaktadır ve o projeler de dikkate alınmalıdır. Enerji şirketleri, RES, JES, GES gibi yenilenebilir enerji projelerinde de kamu yararından çok rantı ve karlılıklarını esas alarak, bu alanda da yağma politikasını sürdürmektedirler ve köylülerin yaşam alanları, geçimlik tarlaları, hayvan otlattıkları meraları, kuş göç yollarını, ekosisteme verecekleri zararları düşünmemekte ve yatırımlarını en kolay ve en ucuz şekilde yapma gayreti içindedirler. OR Enerji’nin 2. Faz projesinde yer alan türbinlerin bir adedi ormanlık alanda, diğerleri köylülerin tarlaları ve meraları üstündedir. Birinci faz kapsamında yapılan türbinlerin sesinden ve diğer etkilerinden zaten yeterince mağdur olan köylüler, 2. ve 3. Faz kapsamında yapımı planlanan toplam 8 türbini istememektedir.
“Yeni türbinlerde daha da zarar verilecektir”
RES’ler her ne kadar yenilenebilir enerji kaynağı olsa da masum değildir. Bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi, RES’ler yüksek hızla dönen pervaneleri ve çıkarttığı düşük frekanslı sesler nedeniyle kuşların ölümüne ve göç yollarının olumsuz yönde etkilenmesine sebep olabilmektedir. RES’lerin yaydığı düşük frekanslı ses ve gölgeleme etkileri nedeniyle meydana gelen “Rüzgâr türbini sendromu” isimli sağlık sorunu, insanlarda görülen en önemli ve nadir etkilerden birisidir. Belirtiler, uyku bozukluğu, uyku yoksunluğu, baş ağrısı, kulak çınlaması, kulaklarda basınç, sersemlik hissi, baş dönmesi, bulantı, bulanık görme, kalp çarpıntısı, asabiyet, konsantrasyon sorunları, hafıza problemleri, hareket hassasiyetiyle ilişkili panik nöbetleri, uyanıkken veya uykuluyken ortaya çıkan titremeler şeklindedir. Bu sorunu aşmak için son yıllarda birçok ülkede yürürlüğe giren bazı yasa ve yönetmelikler ile rüzgâr türbinleri ve yerleşim yerleri arasına tampon bölgeler oluşturulmaktadır ve RES’ler yerleşim yerlerinden uzakta yapılmaktadır oysa Ilgardere RES projesinin ilk bölümü köylülerin yaşam alanlarının yakınına ve hayvanların otlaklarına yapılmış, köylüye zarar vermiştir ve şimdi yeni türbinlerde daha da zarar verilecektir.
“Tarım ve hayvancılık ürünlerinin üretimi daha da azalacaktır”
Türbin alanları ve bağlantı yollarının inşası ve daha sonra işletme aşamasında bölgemizin en önemli geçim kaynağı olan tarım alanları zarar görecektir. Bu durum da köylülerin köylerini terk etmesine, tarımdan kopmasına ve yoksullaşmasına yol açacaktır. Tarım ve hayvancılık ürünlerinin üretimi daha da azalacaktır. Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Cemaller ve Söğütlü muhtarları ve 11 bireysel davacı olarak, Çanakkale 2. İdare Mahkemesi’nden projenin 2. Etabı için verilmiş olan “ÇED Gerekli Değildir” kararını iptal etmesini bekliyoruz. ÇED süreci devam eden 3. Faz projeyi de yaptırmamak için elimizden gelen tüm çabayı göstereceğimizi buradan bir kez daha duyururuz” ifadeleri yer aldı.
SEDANUR ARIGÜN
GÜNCEL
Yayınlanma: 17 Ocak 2024 - 14:18
"Kararı iptal etmesini umuyor ve bekliyoruz"
Ayvacık İlçesi’nin Cemaller, Keçikaya, Söğütlü köylerini etkileyecek olan ve OR Enerji A.Ş. tarafından yapılmak istenen Ilgardere RES Projesi 2. Faz kapasite artışı projesine Çanakkale Valiliği tarafından verilen ÇED gerekli değildir kararının iptali için açılan davanın duruşması gerçekleşti. Duruşmada isteyen tüm davacılar beyan verdi.
GÜNCEL
17 Ocak 2024 - 14:18