Her kim bir başkasına eziyet ediyor ve buna rağmen iyi bir yaşam arzu ediyorsa, o kişi bir sonraki yaşamında asla mutlu olmayacaktır. Her kim diğerleriyle iyi anlaşıyorsa ve iyi bir yaşam arzu ediyorsa, o kişi bir sonraki yaşamında mutluluk bulacaktır. Sadece boş şeyler geçer gider önümüzden. Bu şekilde anlayışa kavuşan kişi, doğru bir bakışa sahiptir. Ve eylem ile etki bu şekilde gerçekleşip ilerlerken, köke bağlılık nedeniyle kimse tıpkı tohum ile ağaçta olduğu gibi hiçbir başlangıç asla bulunamaz.
Zen sisteminde karma yasası öte-alemdeki yaşamı ve tekrar doğuşları belirleyen evrensel nedensellik yasasıdır. Yani Upanişadlar’da belirtildiği şekilde karma yasası insanın şimdiki ve geçmiş yaşamında yaptıklarıyla karşılaşmasıdır. Yapılan hareketlerin karşılığı olarak yaşanması gereken sonuçların planlı ve programlı bir şekilde düzenlenmiş haline ‘karmik plan’ denir. Kişi her an iradesiyle yeni hareketler yapmakta olduğundan karmik plan kısmen belirli, kısmen oluşum halindedir. Bu bakımdan karmik planın oluşum süreci ve bu süreçteki hareketler üç grupta ele alınır:
Karma yasası, kısaca, her yaşamın, önceki yaşamlarda yapılan hareketlerin sonucu olarak belirmesi esasına dayanır. Yani, kişinin yaptığı hiçbir hareket sonuçsuz kalmayacak ve kişinin mukadderatının belirlenmesinde bir neden oluşturacaktır. Hiçbir neden, herhangi bir sonuç yaratmadan yok olup gitmez. Dolayısıyla samsarayı esas alan Doğu öğretilerinde her yaşam ve her yaşamdaki koşullar, önceki yaşamlarda yapılan hareketlerin bir bileşkesi olarak meydana gelmekte olup, o yaşamda yapılacak hareketler de bir sonraki yaşamı ve koşullarını belirleyici bir etken olacaktır. Daha kısa olarak ifade etmek gerekirse, Doğu’nun karma yasası bir Türk atasözüyle tek cümleyle şöyle ifade edilebilir, “Ne ekersen onu biçersin.”
Jainizm’de Karma öğretisi, Hindistan kökenli diğer dinlerle kıyaslandığında farklılık gösterir. Jainizm’de Karma, sadece eylemlerin sebep ve sonuçlarının kaçınılmaz olduğuna dayalı yasa olarak değil, ayrıca bunların temelini kavrama bilincidir. Jainizm taraftarları bu anlamda ince maddelerden oluşan, algılanamayan ‘Karma parçaları’ ndan veya ‘karmik töz’ den bahsederken, iki ayrı kategoride sınıflanan toplam 148 çeşit tözün varlığını savunurlar. Bilinçsizce yapılan eylemler sonucunda, ruhlar, evrenin sonsuz başlangıcından beri var olan sayısız Karma’lar yaşar. Bu sayede Karma her bir ruhun cismi bedeninde toplanır, bu bir tür ince tözden bir araya gelen bir kabuktur. Ruh bunu sarar ve artan bir yoğunluk derecesi ile iki ayrı kabukla daha birleştirir. Tüm Karma’larından arınmış bağımsız ruh “Siddha” olarak adlandırılır. Siddha’ların, sınırsız kazanım ve sonsuza dek var olmak gibi, “Siddhashila” yani evrenin en yüce mertebesiyle mükemmel uyum içinde ve Samsara’da –birincil dünyada- Karma etkisinden tamamen arınmış bir şekilde var olmak gibi doğal özellikleri vardır. Bu özel ruhlar saf bilinçle var olurlar, onların varlığında, düşünce, duygu, arzu yoktur, bedensel dürtülerden arınmışlardır. Jain’lerin uygulamalı olarak, dünyadaki olayların temelini oluşturan maddelerin her birini farklı özellikleriyle öğrenmeleri, bilinçsizce yaşamaktan uzak kalmaya çalışmaları ve doğa olaylarına uygun yaşamaları ve bunların sonunda, tüm maddelerden bağımsız yaşamayı öğrenmeleri gerekir. Karma etkilerinden ilerki zamanlarda sakınmak için, Karma etkilerinin sebeplerinin, çok iyi öğrenilmesi gereklidir. Sakınılması gereken tek sebep sadece bilinçsizlik değildir. Kişinin kendi kontrolünü kaybetmesi, düşüncesizlik, hırs, öfke, gurur gibi tutkular, ayrıca beden, konuşma ve zihin faaliyetlerinin etkilerini de Karma oluşturur. (Alıntı)
YAZARLAR
Yayınlanma: 21 Haziran 2023 - 09:00
Karma-2
Her kim bir başkasına eziyet ediyor ve buna rağmen iyi bir yaşam arzu ediyorsa, o kişi bir sonraki yaşamında asla mutlu olmayacaktır
YAZARLAR
21 Haziran 2023 - 09:00
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir