“Simeranya benim için herşeydir. Yaşadığım yer, ziyaretim bol olduğu yalnızlığımın tek tanığıdır ve beni avutan bir tutam sevinç verir bana Simeranya, benim memleketim.” Böyle tanımlar yazar, ütopyası Simeranya’yı.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Fatih-Harbiye, Biz İnsanlar, Matmazel Noralya’nın Koltuğu ve Yalnızız romanları ile yerli edebiyatımıza etki etmiş yazar Peyami Safa bu haftaki konuğumuz.
Psikolojik tahvilleri, karakter analizlerini, betimlemeleri, edebiyatımızda belki de en iyi uygulayan isim olması sebebi ile zor bir yazı olacak benim için. Bu zorluğu bildiğim için de Yalnızız ve Cingöz Recai kurguları ile ağırlayacağız Safa’yı. Bireyin buhranlarını materyalist yöntemlerle çözemeyeceğini; para, mal ve mülkün ruhsal doygunluğu sağlamada yetkili olmadığını anlatır yazar Yalnızız’da. Benzer kimliklerde yarattığı üç kadın karakterin mevcut durumlarını reddetmelerini, aykırı eylemlere kalkışarak kendi kimliklerinin sonlarını getirmelerini anlatır. Telekinezi, ruhsal kavramlar, önsezi gibi kavramların üzerine inşa edilen kurguda bir de ütopya teması vardır.
Kişinin kendini yalnız hissetmesinden kaynaklanan acıyı yoğun bir his ile ifade eden yazar, Türk edebiyatında psikolojik türün öncülerindendir. Bir de Üstad’ın Server Bedi mahlası ile yayınladığı çalışmaları vardır ki Peyami Safa adı ile yayınladıklarının neredeyse dört katı olduğu bilinmektedir. Geçimini sağlamak ve para kazanmak için gerek kitaplaştırdığı gerekse dergi ve gazetelerde okura arz ettiği yerli Arsen Lüpen, Cingöz Recai’yi duymayanınız yoktur. Belki de dünyada etkileşimi giderek artan polisiye edebiyata kayıtsız kalamadığından, belki de sadece yaşam kaygısından ötürü oluşturduğu bu kahraman, Kibar Hırsız… Yakışıklı, kadınların gönlünü çalmakta usta bir çapkın, iyi derecede İngilizce konuşabilen bir kimlik. Zenginden alıp fakirle paylaşan bir Robin Hood. Paylaşan ifadesi önemli çünkü kendi de zevkine düşkün bir deha. Şahsına düşen paydan taviz vermez.
Peyami Safa- Server Bedi, edebiyatımızın mihenk taşlarından eserlerin baş aktörü… Her evin kitaplığında, her gencin okuma listesinde olması gereken bir deha…
Psikolojik tahvilleri, karakter analizlerini, betimlemeleri, edebiyatımızda belki de en iyi uygulayan isim olması sebebi ile zor bir yazı olacak benim için. Bu zorluğu bildiğim için de Yalnızız ve Cingöz Recai kurguları ile ağırlayacağız Safa’yı. Bireyin buhranlarını materyalist yöntemlerle çözemeyeceğini; para, mal ve mülkün ruhsal doygunluğu sağlamada yetkili olmadığını anlatır yazar Yalnızız’da. Benzer kimliklerde yarattığı üç kadın karakterin mevcut durumlarını reddetmelerini, aykırı eylemlere kalkışarak kendi kimliklerinin sonlarını getirmelerini anlatır. Telekinezi, ruhsal kavramlar, önsezi gibi kavramların üzerine inşa edilen kurguda bir de ütopya teması vardır.
Kişinin kendini yalnız hissetmesinden kaynaklanan acıyı yoğun bir his ile ifade eden yazar, Türk edebiyatında psikolojik türün öncülerindendir. Bir de Üstad’ın Server Bedi mahlası ile yayınladığı çalışmaları vardır ki Peyami Safa adı ile yayınladıklarının neredeyse dört katı olduğu bilinmektedir. Geçimini sağlamak ve para kazanmak için gerek kitaplaştırdığı gerekse dergi ve gazetelerde okura arz ettiği yerli Arsen Lüpen, Cingöz Recai’yi duymayanınız yoktur. Belki de dünyada etkileşimi giderek artan polisiye edebiyata kayıtsız kalamadığından, belki de sadece yaşam kaygısından ötürü oluşturduğu bu kahraman, Kibar Hırsız… Yakışıklı, kadınların gönlünü çalmakta usta bir çapkın, iyi derecede İngilizce konuşabilen bir kimlik. Zenginden alıp fakirle paylaşan bir Robin Hood. Paylaşan ifadesi önemli çünkü kendi de zevkine düşkün bir deha. Şahsına düşen paydan taviz vermez.
Peyami Safa- Server Bedi, edebiyatımızın mihenk taşlarından eserlerin baş aktörü… Her evin kitaplığında, her gencin okuma listesinde olması gereken bir deha…