Kayda Değer Şeyler Polis-iye- Haftası

Merhaba,

Polisiye türünde çalışmalar yapan biri olarak polisiye edebiyatın besin kaynaklarından olan polislik mesleğinin ve Emniyet Teşkilatı’nın 174. kuruluş yıl dönümünü saygı ile kutlarım.

Şöyledir marşları polislerin:

Hudutta ordu bekler,

Dahilde biz bekleriz.

Biz, kanunun, rejimin,

Timsali polisleriz.

Çoğumuzun filmlerden, dizilerden ancak görüp tanıma imkânı bulduğumuz dahilin bekçileri polisler ve polislik mesleği hakkında gerçeklere ne kadar hakim olduğumuzu her zaman sorgulamışımdır. Bir de polislik mesleğinden esinlenerek çalışmalar hazırlayan biri olunca, bu sorgular cevap aramaya yöneltmiştir beni.

Mevzuat hükümlerinden, çalışma sistemlerinden yahut hiyerarşi ile mücadelelerinden bahsetmiyorum. En gerçeğinden!

Hasta Şehir isimli ikinci polisiye romanımdan bir alıntı yaparak konuyu ifade etmek istiyorum.

“Atmaca ekibi roket yemiş!”

Şimşekler bu defa dört duvarın içinde çakmıştı. Evlerinde, barklarında, eş-dost gezmelerinde olanların gündelik telaşları devam ederken durdu zaman. “Atmaca ekibi roket yemiş!” Kapıdaki arkadaşı, diğer istirahatli arkadaşlarını olaydan haberdar etmek için ayrılmıştı odanın önünden. Detaya gerek yoktu. Bir unsur saldırıya uğramıştı ve yardıma ihtiyaçları vardı. Mühimmat desteği, personel desteği… Belki de yaralı vardı ve kan lazımdı. Ya da bir şehit ve tören için yakışıklı, boylu poslu bir yiğit!

İşte buydu nefsimin merakı ile neticelenen hakikat arayışımın sonu. Vatan sevdası bahis olunca, şehadet için sıraya dizilen erlerdi polisler. Sizler ve bizler yatağımızda refah içinde uyurken, tonlarca bombalara siper olan, kör kurşunlara hedef olan aşıklardı polisler.

Kutlu olsun gününüz, 174 yıldır nöbette duran polislerimiz. Kutlu olsun gününüz, 174 yıldır kahra ve küfre göğüs geren polislerimiz. Kutlu olsun gününüz, 174 yıldır şehit olan polislerimiz…

Sonsuz saygı ile…