Üreticinin, tüketicinin ve esnafın rahatlaması için temel gıda ürünlerindeki KDV oranının yüzde 1’e düşürülmesi ile ilgili talepler yükselirken, 10 Temmuz tarihinde yürürlüğe giren yeni yasa ile birlikte KDV oranları yüzde 8’den, yüzde 10’a bazı ürün gruplarında ise yüzde 20’ye yükseltildi. Günlük yaşamın vazgeçilmezlerinden olan temizlik ürünleri büyük KDV artışından payını aldı.
KDV oranı yüzde 8 olan sabun, şampuan, deterjan, dezenfektanlar, ıslak mendil, sabun, deterjan, tuvalet kağıdı, kağıt havlu, kağıt mendil ve peçete ürünlerinde oran yüzde 20'ye çıkarıldı. Yüksek maliyetleri fiyatlara yansıtmakta zorlandıklarını, zararına satış yaparak ve hizmet vererek ayakta kalmaya çalıştıklarını söyleyen işletme sahipleri Kalem Gazetesi’ne yaptıkları değerlendirmede KDV’nin yüzde 1’e düşürülmesi gerektiğini söylediler. Barış Adalı:
“Bizim işletmemizde gelen zamlar alkol sattığımız için özellikle alkolü ve gelen müşterinin alkol tüketimini etkiliyor. Kimse yiyecek ürünler ne kadar diye sormuyor şu sıralar daha çok alkolün fiyat artışını takip eden bir müşteri kitlesi ile karşı karşıyayız. Pandemi’yle ilgili başlayan süreçte gıda tüketimi ve KDV sınırlamaları başlamıştı. Üreticiden ve toptancıdan çıkan gıda fiyatlarının KDV’si yüzde bire düşürüldü, ben yüzde bir ile alıyorum yüzde on ile satıyorum, aradaki KDV farkını işletmeciler ödüyor veya menüye yansıtarak o farkı çıkarmaya çalışıyor. Bu maalesef bir sorun ama kimse dile getirmiyor. Bu aradaki farkı bir şekilde dengelemen lazım çünkü sistemin çalışmaya devam etmesi gerekiyor, bizim restoran gibi bir yerde bunu alkolle dengelemeye çalışıyorsun ama ona da zam geldiğini görüyorsun. Gıdanın böyle bir ana sorunu var, yüzde dokuz farkı işletmeciler ve müşteriler ödüyor.” Pansiyon İşletmecisi Güler Duyar:
“Eceabat’ta ailemle birlikte pansiyon işletiyorum. KDV artışı ve her gün gelen zamlar işlerimizi olumsuz etkiliyor. Hizmetimize devam edebilmek için çeşitli kategorilerde ürünlere ihtiyaç duyuyoruz. Gıda, temizlik vb. gibi. Alışverişimizi toptan yani stoklu olarak yapıyoruz. Son aylarda o kadar çok zam geldi ve fiyatlar değişti ki bütün aile zam haberlerini takip eder olduk. Üstelik bu yaz eski yıllara göre işlerde ciddi bir azalma var. Sürekli gelen müşterilerimiz gelmemeye ve rezervasyon iptalleri artmaya başladı çünkü haziran ayından verdiğimiz fiyatla ağustosta verdiğimiz fiyat arasında ciddi farklar oluşuyor. Temizlik ürünleri grubuna zam geliyor mesela, sabun, tuvalet kağıdı, kağıt havlu gibi ürünlere . Bu tarz ürünler zorunlu ihtiyaç sayılan, alınması ve kullanılması mecbur olan şeyler. Pansiyonda kalan kişinin tabii ki bu ürünlere ihtiyacı olacak. Ben ilk kez bu kadar çok hırsızlık olayına şahit oluyorum mesela pansiyonda. Gelen kişiler çıkış işlemi yapacağı zaman odada ne bulurlarsa alıyorlar, yarım litrelik sıvı sabunun bile alındığını gördüm. Bu gelen zamlar turizmi ve işletmecileri etkilerken müşterileri de psikolojik olarak etkiliyor. Müşteri odadan çıkış yapmadan neyi götürsem de kar etsem kafasına girdi artık.” Kafe sahibi Taylan Aysu:
“Ben gelen zamların ve KDV artışının işleri etkileyip etkilemediğini henüz anlayamadım çünkü öğrenci odaklı bir kafe işletiyorum ve üniversite öğrencileri gelmeden nasıl etkilendiğimi tam olarak hissedemiyorum. Ama KDV’nin 8’den 10’a hatta 20’ye çıkarılması satın alımlarda beni zorlamaya başladı. Para olarak geri dönüşü olmayan temel temizlik malzemeleri ve kullan at ürünler inanılmaz zamlandı. Şu an el kurulamak için ‘’Z Peçete’’ olarak adlandırdığım ürünün bir paketini iki gün kullanıyorsam yoğunluk başladığında günde 3 paket kullanmak durumunda kalıyorum. Aynı zamanda bu ürünlerin fiyatı son aylarda yüzde iki yüz zamlandı. Bir de işin öğrenci açısından karşılığı var, öğrenci dediğimiz insanlar genç, bütçeleri kısıtlı. Dışarda bir kahve içip bir tatlı yerken, enflasyonun artmasıyla iki çay içip günü kurtarma derdine düşmeye başladı. İşletmeci olarak onlara kızamıyorum, bu zamların ve KDV’nin artması bizim kardan zarar etmemize sebep olmaya başladı.” Kafe sahibi Murat Telci:
“KDV’nin artması ve zamlar işleri çok fazla değiştirmedi aslında, yine çalışıyoruz, yine yoğun oluyor ancak eski tüketim kesinlikle yok. 2 bardak çay içeceğine bir bardak çay içerek oturuyor müşteriler bu durumu da zamlara ve KDV’nin artışına bağlıyorum. Çünkü bu bir döngü. Benim aldığım malzeme artıyor, zorunlu almam gereken malzemelerin fiyatı her gün değişiyor ve ben bunu menüye yansıtıyorum, böylece gelen müşteri özellikle gençse bütçesiyle hem yemek yemek istiyor, hem oyun oynamak sosyalleşmek istiyor, belki akşam çıkmak gece hayatını keşfetmek istiyor hem de benim kafeme gelip çayını kahvesini içmek istiyor. Durum böyle olunca ve herkes gelen zamları menüye yansıtınca gelen müşteri yemeğinde standardını düşürüyor, içeceğinde kalitesini düşürüyor birçok şeye yetmeye çalışıyor aslında. Döner dükkanı sahibi Devrim Yıldız:
“Sürekli kardan zarar ediyoruz, KDV artışı bizi olumsuz etkiledi, fiyatlara yansıtamıyoruz, aldığımız malzemelerde fiyatların sürekli yukarı yükselmesi bizim bunları kendi etiketimize yansıtamamamız olumsuz sonuçlar doğuruyor. Biz 2012’den beri Çanakkale’de bu işi yapıyoruz. Hiçbir zaman günümüzdeki kadar fiyat değişikliği görmemiştik. Bizim aldığımız malzemenin fiyatı artıyor, biz sattığımız dönerin fiyatını aynı tutmaya çalışıyoruz. Gerçek anlamda bir zarar var burada aslında. Hiçbir dönemde bu kadar zam ve güncellemeler olmamıştı. Ertesi güne bile fiyatların eşit olmadığı bir dönem hiç görmemiştik. Biz zam geleceğini bildiğimizden temizlik ürünlerini, kağıt ambalaj ürünleri stok yapmaya çalışarak en azından sattığımız dönerin fiyatını sabit tutmaya çalışıyoruz. Ama bu nereye kadar böyle gider onu da bilemiyoruz.” Çay Ocağı sahibi Yasin Bayram:
“Gider sürekli artıyor, gelirimiz düştü. Zam yapamıyoruz, zam yapamadığımız için kardan zarar etmeye devam ediyoruz. Biz burada çay, kahve, içecek ve tost satıyoruz. Tostun fiyatını 30’dan 35’e çıkarırken bile müşteriye söylemeye utanıyoruz. Tuhaf olan yaptığımız zamlar bizi de kurtarmıyor çünkü malzeme alırken ödediğimiz ürünlere gelen zamlar bizim yaptığımızdan fazla oluyor. Bazen ödemelere yetişemiyoruz, kredi kartlarından ödeme yapmak durumunda kalıyoruz. Biz üç buçuk yıldır burada bu işi yapıyoruz. Hiçbir dönemde aldığımız ürünün fiyatının bu kadar hızlı arttığını ve elzem olan ürünleri alırken bu kadar gerildiğimizi hatırlamıyorum. Örneğin biz çay sattığımız için bulaşık deterjanı ve çamaşır suyu çok fazla kullanıyoruz, toptan alıyoruz. Belki bu dükkanı ilk açtığımızda ödediğimiz fiyatla şuan ödenen arasında yüzde iki yüz, üç yüz fark oluştu. Ama sorsanız başladığınızdan beri o kadar kar ettiğiniz bir ürün grubu var mı maalesef yok. Şu an sadece kendimizi geçindirebiliyoruz.”
KDV oranı yüzde 8 olan sabun, şampuan, deterjan, dezenfektanlar, ıslak mendil, sabun, deterjan, tuvalet kağıdı, kağıt havlu, kağıt mendil ve peçete ürünlerinde oran yüzde 20'ye çıkarıldı. Yüksek maliyetleri fiyatlara yansıtmakta zorlandıklarını, zararına satış yaparak ve hizmet vererek ayakta kalmaya çalıştıklarını söyleyen işletme sahipleri Kalem Gazetesi’ne yaptıkları değerlendirmede KDV’nin yüzde 1’e düşürülmesi gerektiğini söylediler. Barış Adalı:
“Bizim işletmemizde gelen zamlar alkol sattığımız için özellikle alkolü ve gelen müşterinin alkol tüketimini etkiliyor. Kimse yiyecek ürünler ne kadar diye sormuyor şu sıralar daha çok alkolün fiyat artışını takip eden bir müşteri kitlesi ile karşı karşıyayız. Pandemi’yle ilgili başlayan süreçte gıda tüketimi ve KDV sınırlamaları başlamıştı. Üreticiden ve toptancıdan çıkan gıda fiyatlarının KDV’si yüzde bire düşürüldü, ben yüzde bir ile alıyorum yüzde on ile satıyorum, aradaki KDV farkını işletmeciler ödüyor veya menüye yansıtarak o farkı çıkarmaya çalışıyor. Bu maalesef bir sorun ama kimse dile getirmiyor. Bu aradaki farkı bir şekilde dengelemen lazım çünkü sistemin çalışmaya devam etmesi gerekiyor, bizim restoran gibi bir yerde bunu alkolle dengelemeye çalışıyorsun ama ona da zam geldiğini görüyorsun. Gıdanın böyle bir ana sorunu var, yüzde dokuz farkı işletmeciler ve müşteriler ödüyor.” Pansiyon İşletmecisi Güler Duyar:
“Eceabat’ta ailemle birlikte pansiyon işletiyorum. KDV artışı ve her gün gelen zamlar işlerimizi olumsuz etkiliyor. Hizmetimize devam edebilmek için çeşitli kategorilerde ürünlere ihtiyaç duyuyoruz. Gıda, temizlik vb. gibi. Alışverişimizi toptan yani stoklu olarak yapıyoruz. Son aylarda o kadar çok zam geldi ve fiyatlar değişti ki bütün aile zam haberlerini takip eder olduk. Üstelik bu yaz eski yıllara göre işlerde ciddi bir azalma var. Sürekli gelen müşterilerimiz gelmemeye ve rezervasyon iptalleri artmaya başladı çünkü haziran ayından verdiğimiz fiyatla ağustosta verdiğimiz fiyat arasında ciddi farklar oluşuyor. Temizlik ürünleri grubuna zam geliyor mesela, sabun, tuvalet kağıdı, kağıt havlu gibi ürünlere . Bu tarz ürünler zorunlu ihtiyaç sayılan, alınması ve kullanılması mecbur olan şeyler. Pansiyonda kalan kişinin tabii ki bu ürünlere ihtiyacı olacak. Ben ilk kez bu kadar çok hırsızlık olayına şahit oluyorum mesela pansiyonda. Gelen kişiler çıkış işlemi yapacağı zaman odada ne bulurlarsa alıyorlar, yarım litrelik sıvı sabunun bile alındığını gördüm. Bu gelen zamlar turizmi ve işletmecileri etkilerken müşterileri de psikolojik olarak etkiliyor. Müşteri odadan çıkış yapmadan neyi götürsem de kar etsem kafasına girdi artık.” Kafe sahibi Taylan Aysu:
“Ben gelen zamların ve KDV artışının işleri etkileyip etkilemediğini henüz anlayamadım çünkü öğrenci odaklı bir kafe işletiyorum ve üniversite öğrencileri gelmeden nasıl etkilendiğimi tam olarak hissedemiyorum. Ama KDV’nin 8’den 10’a hatta 20’ye çıkarılması satın alımlarda beni zorlamaya başladı. Para olarak geri dönüşü olmayan temel temizlik malzemeleri ve kullan at ürünler inanılmaz zamlandı. Şu an el kurulamak için ‘’Z Peçete’’ olarak adlandırdığım ürünün bir paketini iki gün kullanıyorsam yoğunluk başladığında günde 3 paket kullanmak durumunda kalıyorum. Aynı zamanda bu ürünlerin fiyatı son aylarda yüzde iki yüz zamlandı. Bir de işin öğrenci açısından karşılığı var, öğrenci dediğimiz insanlar genç, bütçeleri kısıtlı. Dışarda bir kahve içip bir tatlı yerken, enflasyonun artmasıyla iki çay içip günü kurtarma derdine düşmeye başladı. İşletmeci olarak onlara kızamıyorum, bu zamların ve KDV’nin artması bizim kardan zarar etmemize sebep olmaya başladı.” Kafe sahibi Murat Telci:
“KDV’nin artması ve zamlar işleri çok fazla değiştirmedi aslında, yine çalışıyoruz, yine yoğun oluyor ancak eski tüketim kesinlikle yok. 2 bardak çay içeceğine bir bardak çay içerek oturuyor müşteriler bu durumu da zamlara ve KDV’nin artışına bağlıyorum. Çünkü bu bir döngü. Benim aldığım malzeme artıyor, zorunlu almam gereken malzemelerin fiyatı her gün değişiyor ve ben bunu menüye yansıtıyorum, böylece gelen müşteri özellikle gençse bütçesiyle hem yemek yemek istiyor, hem oyun oynamak sosyalleşmek istiyor, belki akşam çıkmak gece hayatını keşfetmek istiyor hem de benim kafeme gelip çayını kahvesini içmek istiyor. Durum böyle olunca ve herkes gelen zamları menüye yansıtınca gelen müşteri yemeğinde standardını düşürüyor, içeceğinde kalitesini düşürüyor birçok şeye yetmeye çalışıyor aslında. Döner dükkanı sahibi Devrim Yıldız:
“Sürekli kardan zarar ediyoruz, KDV artışı bizi olumsuz etkiledi, fiyatlara yansıtamıyoruz, aldığımız malzemelerde fiyatların sürekli yukarı yükselmesi bizim bunları kendi etiketimize yansıtamamamız olumsuz sonuçlar doğuruyor. Biz 2012’den beri Çanakkale’de bu işi yapıyoruz. Hiçbir zaman günümüzdeki kadar fiyat değişikliği görmemiştik. Bizim aldığımız malzemenin fiyatı artıyor, biz sattığımız dönerin fiyatını aynı tutmaya çalışıyoruz. Gerçek anlamda bir zarar var burada aslında. Hiçbir dönemde bu kadar zam ve güncellemeler olmamıştı. Ertesi güne bile fiyatların eşit olmadığı bir dönem hiç görmemiştik. Biz zam geleceğini bildiğimizden temizlik ürünlerini, kağıt ambalaj ürünleri stok yapmaya çalışarak en azından sattığımız dönerin fiyatını sabit tutmaya çalışıyoruz. Ama bu nereye kadar böyle gider onu da bilemiyoruz.” Çay Ocağı sahibi Yasin Bayram:
“Gider sürekli artıyor, gelirimiz düştü. Zam yapamıyoruz, zam yapamadığımız için kardan zarar etmeye devam ediyoruz. Biz burada çay, kahve, içecek ve tost satıyoruz. Tostun fiyatını 30’dan 35’e çıkarırken bile müşteriye söylemeye utanıyoruz. Tuhaf olan yaptığımız zamlar bizi de kurtarmıyor çünkü malzeme alırken ödediğimiz ürünlere gelen zamlar bizim yaptığımızdan fazla oluyor. Bazen ödemelere yetişemiyoruz, kredi kartlarından ödeme yapmak durumunda kalıyoruz. Biz üç buçuk yıldır burada bu işi yapıyoruz. Hiçbir dönemde aldığımız ürünün fiyatının bu kadar hızlı arttığını ve elzem olan ürünleri alırken bu kadar gerildiğimizi hatırlamıyorum. Örneğin biz çay sattığımız için bulaşık deterjanı ve çamaşır suyu çok fazla kullanıyoruz, toptan alıyoruz. Belki bu dükkanı ilk açtığımızda ödediğimiz fiyatla şuan ödenen arasında yüzde iki yüz, üç yüz fark oluştu. Ama sorsanız başladığınızdan beri o kadar kar ettiğiniz bir ürün grubu var mı maalesef yok. Şu an sadece kendimizi geçindirebiliyoruz.”