Kepez'in yollarında, daraldık kaldık; Aman Allah!

Vallahi bıktık, billahi bıktık; gına geldi artık!
Her akşam koyunlar gibi kucak kucağa yolculuk etmekten,
Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü’nün 444 17 17 hattındaki görevliler ve şoförlerle kavga etmekten..
Bu nedir yaa!
Yazıya böyle giriş yaptığım için özür dilerim..
Öfkem dün geceden beri hala burnumda..
Dellendim.. Afedersiniz!
Konu yine belediye otobüsleri efendim..
Kepez’de oturuyorum..
İşyerime gelip giderken özel aracımı kullanmak istemiyorum..
Bunun iki nedeni var..
İlki, kent merkezinde önemli ölçüde otopark sorununun yaşanması..
İkincisi de, toplu taşıma araçlarıyla yolculuk etmek işim gereği halk arasında bulunma imkanı sağlıyor, sorunlarına yakından tanık oluyorum..
Neyse, sadede geleyim..
Çanakkale’de toplu taşıma araçlarında, en şanssız bölge Kepez..
Özellikle AVM’lerin ve ÇÖMÜ Terzioğlu Kampüsü’nün burada olması, ulaşım sorununun artmasına yol açıyor..
‘Okullar kapansın, üniversiteliler gitsin, sorun rahatlar’ diye düşünüyorduk ama yanılmışız..
Sorun azalacağına daha da arttı..
Yaklaşık 15 gündür de bu sorun artık krize dönüştü.
Otobüsler 15-20 dakikada bir ve tek araç geliyor..
Güzelyalı otobüsleri de, boş gitmelerine rağmen Kepez yolcusu almıyor..
‘Boş gidiyorsun, yine almıyorsun?’ dendiğinde de ‘talimat böyle’ diyorlar..
Sanırsın ki, Allah emri!
Defalarca yazdık, sorunu yetkililere aktardık, çözüm bekledik..
Yanılmışız!
Havaların da ısındığı düşünürseniz,
15-20 dakikada bir gelen Ç-11’i yakalama bahtiyarlığına erişseniz bile;
bu otobüste sıkış tepiş, et ete gitmenin zorluğunu bir düşünün..
Hal böyle olunca, ‘çok samimi’ yolculuklar ortaya çıkıyor..
Bu arada halkın da bundan memnun olduğunu düşünmeyin.
Lanet okumu ve ‘elim kırılsaydı da oyumu bu heriflere vermeseydim’ nidaları yükseliyor.
İnanın bana, açık açık..
Kimse sözünü sakınmıyor artık...
Benim fotoğraf çektiğimi görünce, ‘Yaz kardeşim bu rezilliği’ diye ısrar ettiklerini düşünürsek...
Halk artık toplu ulaşımda acil ve köklü bir çözüm bekliyor, demektir..
Bilmem anlatabildim mi?.