Kifayet

Aklıma ilk gelen “Bilmezdim kelimelerin bu kadar kifayetsiz olduğunu” diyen şair Orhan Veli oldu. Güzel havaların kendisini mahvettiğini söylese de memuriyetten sıyrılıp bir akıma damgasını vurmasının temelinde de bu yatıyor elbette. Onu sistem dışına çıkarıp özgürleşmesine neden olan da bu durum. Yoksa şans mı demeliydim. Einsteinda bir paten bürosunda memur iken kimi fizik problemlerine yoğunlaşma olanağı bulmuş. Baştan beri akademi sıralarını bir bir tırmanması için gerekli dosyalara boğulsaydı belki de o radikal fikirleri üretecek özgürlüğü olur muydu acaba. “Çünkü çam kokularına sürtünüp ağırlaşan ruhların inanmadım dosyalara sığacağına" diyen İsmet Özel miydi? Bu tip çok örnek yazmak mümkün. Ülkemizde ve bir çok yerde kendisini yetiştirip iyi bir sanatçı olmuş kişiye ne güzel, eğitimini nereden aldın, kendini nasıl yetiştirdin deyip iltifat etmek yerine; asıl kendisini vasatlaştırmak isteyen, istediklerine uymadığında da cezalandıran sisteme ve çevreye karşı durup direndiği için tebrik etmeli. Asıl zor olan, direnç gösterilmesi gereken bu olsa gerek. Hani derler ya “destek olmuyorsun bari köstek olma”.
Malum önümüzdeki dönem seçmen olacak yeni bir kuşak var. Hükümetin bazı görevlilerinin hazırlayıp Cumhurbaşkanı’na sunduğu Siber vatan raporunu duymuşsunuzdur. Yeni değişen dünyaya hükümet yetkililerinin kayıtsız kalması beklenemez elbette. Lakin raporda genç bireyin her türlü davranışı manipüle ediliyorsa bu oy verme davranışının anahtarını biz tutmalıyız deniyor. Gençler buna nasıl cevap verecekler bekleyip göreceğiz.
Baştaki konuya dönecek olursak şimdiye kadar kimi sistem normalleri normalliğini kaybedecek gibi. Her şey insanın istek ve inancında bitiyor en nihayetinde. İnançla ve inatla istediğimizde direnip bu konuda emek harcarsak ve baskıyı da kontrol edip, istediğimizin bağımlısı olmazsak hedef ve amacımıza ulaşmak daha kolay olsa gerek. Bunlar her zaman denen türden amiyane şeyler de olsa; bu son cümleyi yakın zamanda sınava girmiş ve girecek olan öğrencilerime ithaf ediyorum. Olsun. Bazen bildiğimiz şeyleri söylemeye de ihtiyaç var. Tabi ki kelimelerin kifayetince... Hoşça kalın.