Kıvılcımın ateşlendiği gün

Bugün 19 Mayıs; devrimin kıvılcımının ateşlendiği, mavi gözlü bir devin yanında 18 yoldaşıyla beraber Samsun’a çıktığı gün. Bir ulusun yok olmaktan, dünya devletlerinin paylaştığı topraklarda yaşayanların ulus bilinciyle yeniden ayağa kalktığı ve dünya tarihinden silinmeye meydan okumaya başladığı gün. Sahte tarihçilerin, fesli delilerin, bu ülkeye düşman olanların lanetlediği bir gün. Yarım ağız kutlama mesajları atanların içini acıtan, Mustafa Kemal Atatürk’ün adını yad etmekten imtina edenlerin, O’nun körüklediği bağımsızlık ateşinden rahatsızlık duyan biatçıların ve kula kulluk edenlerin öfkesini içinde tutamadığı, bu ülkenin değerlerine sahip çıkanları ve bu ülkenin yapı taşı olan Kuva-i Milliye’ye gönülden bağlı olanları düşman bellediği gün bugün.

Ömrü savaşlarda geçmiş, neredeyse tüm hayatını barut kokusuyla, politik güç entrikalarının içerisinde canını ortaya koyarak geçirmiş bir başkomutanın ışığında başlayan bu mücadelenin sembolik adımlarının en önemlilerinden 19 Mayıs 1919 gününü değersizleştirme heveslilerinin cirit attığı bir ortamda bu ulusal günümüzü de tıpkı 23 Nisan gibi kutlayacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Biz biz yapan değerlerden biri olan Bandırma Vapuru ile başlayan bu yolculuğun bin bir türlü badireye rağmen başarıya ulaşmış olması bile bu ulus için bir mucizeden öte tam bir kararlılığı ve adanmışlığı gözler önüne serer.

Paramparça olmaya meyletmiş bir ulusu kutuplaştırmadan, tek bir hedef ile kucaklayan bu politik öngörü ve mücadele tüm dünya devletleri tarafından saygı görmüş, birçok ulusa ise örnek olarak bağımsızlıklarını kazanmasında ateşleyici olmuştur. İngilizlerin asla yenilemeyeceğine inanan Mahatma Gandi bile bu mücadelenin sonunda “Mustafa Kemal İngilizleri yenene kadar Tanrı’yı da İngiliz’in yanında zannediyordum.”demek suretiyle hem Mustafa Kemal Atatürk’ü hem de genç cumhuriyetimize verdiği değeri apaçık ortaya koymuştur.

Sadece Gandhi mi? Dönemin önemli politik figürlerinden İngiltere Başbakanı Lloyd George “Yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir. Şu talihsizliğe bakın ki 20. Yüzyılın dâhisi Türklere nasip oldu ve kader onu bizim karşımıza çıkardı.” diyerek Başkomutan Atatürk’e duyduğu saygı ve hayranlığı ifade etmiştir.

Tabi bu örnekler vatan sevgisi ve Kuva-i Milliye ruhu ile büyüyen nesiller için önemliyken hayatını sahte savaşlar ve sahte düşmanlar yaratarak kendini önemli hisseden uyruğu Türk aslı belirsiz sahte figürler için bir kıskançlık, bir hazımsızlık unsuru olmaya devam etmektedir. İsimleri belki bu dönemde bilinen ama sonrasında tarihin tozlu raflarında, hak ettikleri çöplükte yer edinecek olanlar için 19 Mayıs ve diğer tüm ulusal günlerimiz o zihniyete rağmen gururla kutlanmaya devam edilecektir. Türk olmaktan ve Mustafa Kemal Atatürk gibi bir lidere sahip olmaktan sonsuza kadar gurur duyma şansına sahip olmanın verdiği haz ile sahte liderler ve sahte figürlerin etrafta dolaştığı bu zamanları kendi çocuklarımıza anlatacağımız günleri büyük bir sabırsızlıkla bekliyoruz. Dün dediklerini bugün inkar edenlerin, yarın da bugün dediklerini inkar edeceklerini tarihten örnekleri dikkate aldığımızda görüyoruz. Ancak ve ancak liderimiz ve tek başkomutanımız Mustafa Kemal’in çizdiği yolda, aklın ve bilimin öncülüğünde ulusal bilincimizi geliştirerek ülkemizi daha iyi yerlere taşımak için çalışmanın öneminin farkındayız.

19 Mayıs’ın bir bayramdan öte bizde yarattığı heyecanıher gün yeniden hissetmek, o kıvılcımın nelere kadir olduğunu yaşamış nesillerin torunları olarak bu ulusa ve elbette Mustafa Kemal Atatürk’e olan borcumuzdur. Kutuplaşmadan, ötekileştirmeden, insana insan olduğu için saygı göstererek, birlik içerisinde, tüm farklılıklarımıza rağmen tek bir gaye ile bu topraklarda özgürce ve kardeşçe yaşamanın mümkün olduğunu göstermeye başlayacağımız gün ikinci bir Bandırma Vapuru’nun Samsun’a yanaşacağı gündür.

19 Mayıs Atatürk’ü anma Gençlik ve Spor Bayramınız Kutlu Olsun…