Merhaba Sevgili Okur,
Sonbaharın gelişi ile kızılcıklarda en taze halini almış, toplanmış bekliyorlar selelerde. Nerden aklıma geldi bu şimdi. Çocukları tarlaya, bağa, bahçeye götürelim diye düşünürken; sonbahar geldi kızılcık zamanı dedim.
Siz yapar mısınız? Bilmem ama biz ara ara tarlaların arasında dolaşır bir tarla sahibine denk gelirsek ürünlerinden alıp alamayacağımızı sorar, en doğal haliyle dalından satın almayı severiz. Hatta bazen,” kendimizde toplayabilir miyiz?” diye sorup, dalından koparmanın mutluluğunu yaşarız üstüne birde. Karşıdaki kişi hele birde torun tombalak sahibi biriyse,” gel çocuğum gel! Kendi yeriniz gibi rahatça topla” der. Bu da Türk milletinin misafirperverliği, sıcakkanlılığıdır en güzelinden. Çocuklar sıcak bir ortamda iyi insan ilişkilerine tanık olurken böyle zamanlarda, bir yandan da en doğalından meyve sebze toplama heyecanını yaşarlar. Toprağa dokunur, ağaca dokunur tüm enerjilerini yenilerler doğayla. En paha biçilemez hayat deneyimlerindendir aynı zamanda. Şimdi belki sürekli tarlada olan birine farklı gelmez bu saydıklarım ama şehirde olup hasret kalanlara, denizi göremeyenlerin hissettiği hasretlik gibi bir şeydir bu.
Tarlada, bağda, bahçede zaman geçiren çocukların gelişim süreçleri incelendiğinde, çocukların canlılara verdikleri değer, sağlıklı büyüme, mutlu olma, doğanın döngüsünü anlamlandırma gibi alanlarda olumlu gelişmeler olduğu gözlemlenmiştir. Bu demektir ki; biz ebeveynlere düşen sorumluluklardan biriside çocuklarımızı tarlayla, bağla ve bahçeyle barışık yetiştirmek. Çocuğu topraktan uzak tutmamak, en sevdiği şey çamurla toprakla oynamasını sağlamak, dalından meyveyi sebzeyi toplamak ve en doğalından beslenmek.
Hafta sonları etkinliklerinde çoğu kez görüyorum ki; aileler çocukları ile alışveriş merkezlerinde zaman geçiriyorlar. Tabii ki gidilecek zamanlar, halledilecek işler olduğunda gidilecek yerler oralar. Ama hafta sonlarını lütfen çocuklarımıza daha güzel yaşatalım. Lütfen doğayla iç içe, parklarda oynaya oynaya, tarlalarda yuvarlana yuvarlana geçirelim zamanlarımızı. Unutmayın çocukluk anıları en büyük izler bırakan anlar ve ne kadar güzel anı biriktirirsek o kadar mutlu bir gelecek bekler çocuklarımızı hayatta.
Bitkileri, bitki yetiştirmeyi hayatınıza sokun sevgili okurlar. Balkonunuzda, terasınızda saksılarda, kavanozlarda minimal çerçevede de olsa yetiştirebilirsiniz. Bu neyi sağlar demeyin. Amacımız evimizin alması gereken sebzeyi ve meyveyi çıkarmak değil. Amacımız çocuğumuzun bir bitkinin oluşum evresini gözlemlemesi, büyümesine tanıklık ederken sabretmeyi öğrenmesi ve bir canlının oluşumunun mucizevi bir olay olduğunu hissetmesi, tüm bunların bağlantısı ile de en ufak bir canlıya bile değer vermesi.
Yaptıklarımızda bize eşlik edecek rehberlerimiz olan çocuk kitaplarınıda yine hayatımızda en baş köşeye yerleştirmeyi ihmal etmeyelim. Bu haftanın konusuna özgü Şermin Yaşar’ın “Cebimdeki Mandalina Çekirdeği” , İş Bankası Yayınlarından “Çağlar’ın Bahçesi”, Abm Yayınlarından Lider Hepgenç’in yazdığı “ Görevimiz Çekirdekleri Kurtarmak”, İş Bankası Yayınlarından “Bitkiler Nasıl Büyür” çocuk kitapları önerim olsun.
Kızılcıklar bitmeden haydi herkes tarlalara
Fiyatlar pahalı olabilir unutma
Tadına bakmalık da olsa, al bir parça
C vitamini yükleyelim çocuklarımıza.
Sevgilerimle,
Çocuk Kitabı Yazarı Işık SARAÇ
YAZARLAR
Yayınlanma: 13 Ekim 2022 - 09:31
Kızılcıklar oldu mu? Selelere doldu mu?
Merhaba Sevgili Okur, Sonbaharın gelişi ile kızılcıklarda en taze halini almış, toplanmış bekliyorlar selelerde
YAZARLAR
13 Ekim 2022 - 09:31
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir