Köprü-savaş-ekonomi vs…

KÖPRÜ
18 Mart 2022 Çanakkale için tarihi bir gündü. 1915 Çanakkale Köprüsü hizmete açıldı. Bir hafta köprü geçişleri ücretsiz oldu. O bir hafta içinde köprüden kimler geçmedi ki! Merkezde oturan ve aracı olan hemen hemen herkes geçiş yaptı. Bu fırsatı değerlendirdiler çünkü çoğu kişi o köprüden bir daha asla geçmeyecek. Köprü ücreti ise açılışı yapıldığı gün 200 liracık olarak açıklandı. “200 liracık” üzerine çok konuşuldu. TDK’ya göre “cık” kelimesi “yok olmaz” anlamına geldiği yazıyor. Olumsuzluk içeren bir kelime, biri soru sorduğunda cevabımız olumsuz ise damağımızın yardımıyla “cık” diye bir ses çıkarırız. Çanakkale Boğazı’na köprü yapılmalı mıydı? Evet kesinlikle yapılmalıydı. Kente, hem sosyal hem de turizm ve ticari bakımdan çok büyük bir hareketlilik getireceği de kesin. Bana sorarsanız köprü 10 ya da 15 yıl sonra da yapılabilirdi. Benim biraz kafamı karıştıran konu ise araç geçiş garantisi. Kırk beş bin araç geçiş garantisi verildiği söyleniyor bu eğer böyleyse bu paralar kimden çıkacak. Şu anda feribotlar ile kaç araç boğazdan geçiyor bilemiyorum ama sayının çok düşük olduğundan eminim. Sadece yaz tatilleri ve bayramlarda feribot kuyrukları oluşuyor diğer günler ise feribot seferleri normal olarak yapılıyor. Keşke 1915 Çanakkale Köprüsü’nü kendi imkânlarımızla yapsaydık. O zaman fiyatlarını da kendi paramızla ödemiş olurduk. Geçiş ücretleri dövize bağlı olarak sık sık değişecektir. Tabi ki de yatırım yapmak çok önemli. Fakat yapılan yatırımlarda kaç kişiye istihdam sağlanacak bu bana göre çok daha önemli. İşsizlik oranları her geçen gün artıyor. Gençler gelecekleri ve iş hayatları için endişeli. Ama ne olursa olsun 1915 Çanakkale Köprüsü hizmete girdikten sonra kentte büyük değişiklikler olacak ve her şeyin değeri daha da artacaktır. Bu günlerde, köprüden geçişleri artırmak için feribot seferlerine zam yapılacağı iddiaları konuşuluyor.
SAVAŞ
Rusya Ukrayna savaşı devam ediyor ve sonuçlarının ne olacağı hakkında hiç kimsenin bir fikri yok. Bütün savaşların asla kazanan bir tarafı olmamıştır ama insanlığın kaybedeceği kesin. Ukrayna’yı gaza getiren Avrupa ve Amerika bir anda geri çekiliverdi ve yaptırımlardan başka bir şey yapmıyor. Kısacası Ukrayna bu savaşta yapayalnız bırakıldı. Zaten amaç Rusya’yı çökertmekti bunda ne kadar başarılı olunacak hep birlikte bekleyip göreceğiz. Bütün savaşlarda olduğu gibi insanlık ‘insan olduğundan’ biraz daha utanacak. Geçtiğimiz günlerde Ukrayna’dan gelen haber ve görüntüler tüyler ürperticiydi. Toplu katliam yapıldığı görüntülerini izleyenler gözlerine inanamadı. Her savaş zaruri olmadıkça bir insanlık suçudur.
EKONOMİ
Son birkaç aydır adeta ekonomi çökmüş durumda. Bunun bilinçli mi yapılıyor yoksa bir inat uğruna mı bilemiyorum ama gidişat hiç iyi değil. Bu kadar kötü duruma düşülmesi sanki bilinerek tasarlandı. Gıda fiyatlarındaki artışın önüne geçilemiyor. Gıda krizi önümüzdeki aylarda da devam edecek. Çiftçiler gübre ve akaryakıt fiyatlarının yüksekliğinden ekim ve dikim yapamadı. Bu günler iyi günlerimiz. Gelecek daha kötü olacak. Ne kadar paramız olursa olsun gıdaya ulaşmakta güçlük çekeceğiz. Para eşittir gıda olmadığını anlayacağız. Geçtiğimiz hafta ramazan ayı başladı insanların en çok gıda aldığı aydır bu ay. Fakat her şey o kadar pahalı ki birçok sebze ve meyve artık pazarlarda bile tane ile satılıyor. Marul bile demet ile değil yaprak yaprak satıldığını görürseniz hiç şaşırmayın. Nasıl önlemeler alınırsa alınsın, ne yapılırsa yapılsın enflasyon hemen öyle birkaç ayda düşmez. Enflasyon düşse bile fiyatların aşağıya çekileceğine inanmıyorum. Tarım ve hayvancılıkta yapılan planlamaların etkileri hemen öyle birkaç ayda hissedilmez. Planlamaların sonuçlarını en az birkaç yıl sonra görebiliriz. Önümüzde yaz ayları daha da sıkıntılı geçecek. Az tüketeceğiz ya da tüketemeyeceğiz. Bu küresel krizin etkileri ise uzun yıllar sürecek gibi görünüyor.