Bu konuya pek değinmedim ama artık yazmak gerekiyor ki gibi… Bu “büyük plan”ın artık bitmesi gerekiyor, dünya değişirken, bilinçler yükselirken artık “korku planı”nı aşmak zorundayız! Evet koronavirüs toplum bilincine ciddi katkılar sağladı, birçok bilincin uyanmasına vesile oldu. İlahi plan her şeyi fazlasıyla hesaplamış, bütün insanlığın yararına olacak planları devreye sokmuştur mutlaka. Korona meselesi de tam olarak “korkuları aşma programı" gibi görünüyor. Uyanması gereken belli bir kitlenin (100 maymun fenomeni) artık uyandığını ve harekete geçtiğini hissedebiliyorum. Özellikle Anadolu’nun bu kadim topraklarında bir sürü cesur ve görevli ruhlar devrede… Ben takip edebiliyorum ama korkularına esir olanlar için onlar şu an sadece “aykırı kişiler” çünkü sistemden farklı şeyler söylüyorlar ve dolayısıyla taşlanmalılar!!! Yine de kazanacak olan her zaman cesur ve öncü olan ruhlardır… Bekleyip göreceğiz bunun nasıl gerçekleşeceğini…
İnsanlık tarihinde bazı şeyler değişir ve bazı şeyler de değişmez… Cesur insanlar olduğu kadar zayıf, hain ve korkak insanlar da var. Sürü neye hizmet ediyorsa kendi çıkarları uğruna çocuklarının ve torunlarının geleceğini düşünmeden günü kurtaran insanlar her zaman olmuştur. Vicdan mekanizmaları devre dışı kaldığından gerçeği de fark edemiyorlar bu kişiler maalesef. Üzücü elbette ama bunlar hep oldu ve bütün bunlar da planın bir parçası elbette. Denge yasası her zaman devrededir. Ancak şu noktada en önemli şey cesur ve kendini bilen, geleceği öngörebilen kişilerin sayısının çoğalması. Bu cesur ruhların uyanışının kritik sayıya ulaşmış olmasını umuyorum, sonrasında her şey çok hızlı şekilde gerçekleşecek ve gerçekler patır patır görünür hale gelecektir. O zaman uyanmayı reddedenler de yaşadıkları şoklarla uyanacaktır. Işık ne kadar küçük olsa da karanlığı her zaman aydınlatacak kadar güçlüdür.
Koronavirüs… 2020… Bildiğimiz sistemlerin çöküşü, insanların yönünün değişmesi, alışkanlıkların, normal dediklerimizin tamamen değiştiği bir dönem… Sanırım insanlık olarak bir “milat” yaşadık ve bu süreci görebilen kişiler ve bu dönemde yaşamayı seçmiş olan ruhlar olarak çok güçlü ve cesuruz her birimiz… Böylesine kritik bir zamanda dünyada olmak, bütün bu şok eden süreçlerin ortasında olmak, bunlarla mücadele etmek gerçekten oldukça zor… Öte yandan ruhsal boyutta ise müthiş heyecan verici deneyimler… Yaşadığımız her şey çok değerli… Korkularımızla yüzleşiyoruz, farkındalık kazanıyoruz, gerçekleri daha net görmeye ve bu farkındalıkla “yeni dünya düzeni” kurmaya çalışıyoruz. Dünya sahipsiz değil, inanan insanlar olarak bütün bunların Allah’ın düzeninin bir parçası olduğunu bilerek yolumuza devam ediyoruz. Dünya okuluna tekamül etmek, ruhumuza deneyimler kazandırmak için geldik. Bütün bu kaosun içinde yapmaya çalıştığımız da tam olarak bu.
Hiçbir şey sonsuza kadar devam etmez. Koronavirüste görevi bittiğinde dünya planından çekilecek ama şu an için yaptığı görevden dolayı onu lanetlemenin ve ondan korkmanın bir anlamı yok. Neden hayatımıza girdiğini görüp mesajı algılamamız yeterli. Bana kalırsa görevi ve bize fark ettirdikleri için ona teşekkür etmeli ve onu da kendi tekamül yolculuğuna sevgiyle uğurlayabilmeliyiz… Çok mu ütopik geldi!? Aslında hiçte değil… Sevgiyle kabul etmediğimiz hiçbir şeyden, hiçbir insandan ve durumdan kurtulmamız mümkün değil… Bu bakış açısından bakarsak öğrettiklerinden dolayı “koronavirüs sevgiyle kabullenilmeyi ve uğurlanmayı” çoktan hak etti. İyi ki geldi ve uyanmamıza hizmet etti… Belki de insanoğlu başka türlü gerçekleri göremeyecek ve dünyayı yeni bir geleceğe taşıyamayacaktı… Olan her şey iyiye ve insana hizmet eder! Bunu unutmadan devam edelim hayatlarımıza… Sevgiyle ve ışıkla… Emel Uğur Kırıcı
İnsanlık tarihinde bazı şeyler değişir ve bazı şeyler de değişmez… Cesur insanlar olduğu kadar zayıf, hain ve korkak insanlar da var. Sürü neye hizmet ediyorsa kendi çıkarları uğruna çocuklarının ve torunlarının geleceğini düşünmeden günü kurtaran insanlar her zaman olmuştur. Vicdan mekanizmaları devre dışı kaldığından gerçeği de fark edemiyorlar bu kişiler maalesef. Üzücü elbette ama bunlar hep oldu ve bütün bunlar da planın bir parçası elbette. Denge yasası her zaman devrededir. Ancak şu noktada en önemli şey cesur ve kendini bilen, geleceği öngörebilen kişilerin sayısının çoğalması. Bu cesur ruhların uyanışının kritik sayıya ulaşmış olmasını umuyorum, sonrasında her şey çok hızlı şekilde gerçekleşecek ve gerçekler patır patır görünür hale gelecektir. O zaman uyanmayı reddedenler de yaşadıkları şoklarla uyanacaktır. Işık ne kadar küçük olsa da karanlığı her zaman aydınlatacak kadar güçlüdür.
Koronavirüs… 2020… Bildiğimiz sistemlerin çöküşü, insanların yönünün değişmesi, alışkanlıkların, normal dediklerimizin tamamen değiştiği bir dönem… Sanırım insanlık olarak bir “milat” yaşadık ve bu süreci görebilen kişiler ve bu dönemde yaşamayı seçmiş olan ruhlar olarak çok güçlü ve cesuruz her birimiz… Böylesine kritik bir zamanda dünyada olmak, bütün bu şok eden süreçlerin ortasında olmak, bunlarla mücadele etmek gerçekten oldukça zor… Öte yandan ruhsal boyutta ise müthiş heyecan verici deneyimler… Yaşadığımız her şey çok değerli… Korkularımızla yüzleşiyoruz, farkındalık kazanıyoruz, gerçekleri daha net görmeye ve bu farkındalıkla “yeni dünya düzeni” kurmaya çalışıyoruz. Dünya sahipsiz değil, inanan insanlar olarak bütün bunların Allah’ın düzeninin bir parçası olduğunu bilerek yolumuza devam ediyoruz. Dünya okuluna tekamül etmek, ruhumuza deneyimler kazandırmak için geldik. Bütün bu kaosun içinde yapmaya çalıştığımız da tam olarak bu.
Hiçbir şey sonsuza kadar devam etmez. Koronavirüste görevi bittiğinde dünya planından çekilecek ama şu an için yaptığı görevden dolayı onu lanetlemenin ve ondan korkmanın bir anlamı yok. Neden hayatımıza girdiğini görüp mesajı algılamamız yeterli. Bana kalırsa görevi ve bize fark ettirdikleri için ona teşekkür etmeli ve onu da kendi tekamül yolculuğuna sevgiyle uğurlayabilmeliyiz… Çok mu ütopik geldi!? Aslında hiçte değil… Sevgiyle kabul etmediğimiz hiçbir şeyden, hiçbir insandan ve durumdan kurtulmamız mümkün değil… Bu bakış açısından bakarsak öğrettiklerinden dolayı “koronavirüs sevgiyle kabullenilmeyi ve uğurlanmayı” çoktan hak etti. İyi ki geldi ve uyanmamıza hizmet etti… Belki de insanoğlu başka türlü gerçekleri göremeyecek ve dünyayı yeni bir geleceğe taşıyamayacaktı… Olan her şey iyiye ve insana hizmet eder! Bunu unutmadan devam edelim hayatlarımıza… Sevgiyle ve ışıkla… Emel Uğur Kırıcı