"Koronavirüs sınav kaygısını arttırdı!"

Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs 2020 Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) girecek öğrencileri de büyük oranda etkilemiş durumda. Sınava girecek olmak başlı başına bir kaygı sebebi iken üstüne virüsün gündemde olması ve sokağa çıkma yasağının da gelmiş olması öğrenciler için baş etmesi zor bir hal aldı. Peki kaygı düzeyi artmış öğrencilere nasıl destek olabiliriz, nasıl yaklaşabiliriz? İstanbul Rumeli Üniversitesi Psikolojik Danışman Sevgi UMUÇ YKS 2020 sınavına girecek öğrenciler için önemli tavsiyelerde bulundu.
Psikolog Sevgi Umuç : ‘’YKS’ye girecek olan öğrencilerin hiç bilinmeyen bir durumla karşılaştıkları ve kendilerini nasıl bir şeyin beklediğini öngöremediklerinden kaygılarının doğal olduğunu unutmamalıyız’’ dedi. Umuç sözlerine şöyle devam etti: ‘’Sınav tarihlerinde değişikliklerin yaşanması, sınavda virüs kapabilme endişesi, sokağa çıkma yasağının olması, ders çalışma sisteminin bir anda değişmesi ve evde ders çalışmanın zorlukları derken hissedebilecekleri her ne olursa olsun oldukça doğal ve anlaşılır. Arkadaşlarıyla, hocalarıyla yüz yüze görüşememeleri, okul ve kütüphane ortamlarından uzaklaşmak zorunda kalmaları tüm sistemlerini değiştirdi. Ergenlik döneminde olan bu gençlerin aileleriyle sürekli birlikte olmaları da kimi öğrenciler için pek de keyifle karşılanmamaktadır. Sınavın süresi ve içeriğindeki konularda değişikliklerin olması kimileri için bir fırsat olarak görülüyorken kimileri içinse ciddi bir gerginlik yarattı. Belli seviyede kaygının sağlıklı olduğunu, olmaz ise sorun teşkil edebileceğini bilmeliyiz. Önemli olan kaygının kontrol edilebilir ve işlevsel olmasıdır.’’ Bu sürecin öğrencilerin hayatlarında, rutinlerinde bir takım değişiklikler yarattığını dolayısıyla sınava yönelik ders çalışma düzenlerinin ve motivasyonlarının da etkilendiğini belirten Sevgi Umuc kalan zamanlarını en iyi nasıl değerlendirebilecekleri hakkında şu önerilerde bulundu: “En çok verim aldığınız saatlerde ders çalışmalarınızı yapabilir, konu eksiklerinizi listeleyip günlük ve haftalık ders çalışma planları yapabilir, bu konuda destek alabilirsiniz. Ders çalışma isteğinizin olmadığı zamanlar yaşayabilirsiniz, o halinize de saygı duymalı, kendinizi zorlamamalısınız. Kendinize yapabileceğiniz ölçüde, gerçekçi hedefler belirleyin. Gerçekçi olmayan hedefler ve beklentiler, sizin çalışma motivasyonunuzdan, başarıya olan inancınıza kadar olumsuz tutumlar sergilemenize sebep olabilir. Evde deneme çözerken maskeli çözebilirsiniz, böylelikle gerçek sınavın provasını yapmış olursunuz. Sınava yönelik gerekli hijyen tedbirlerinin alınacağını, önlemler alınacağı zaman virüsün bulaşamayacağını bilin ve sınav anında sadece sınav sorularına odaklanın. Salgınla ve sınava yönelik süreçle ilgili haberlerden ve sosyal medyadaki olası bilgi kirliliğinden uzaklaşın. Sosyal ilişkilerinizi şu koşullarda da mümkün olduğunca fazla tutmanız, arkadaşlarınızla görüntülü konuşmalar yapmanız dayanıklılığınızı artıracaktır. Ancak size iyi gelmeyen, olumsuz konuşmalarla iç karartan kişilerden bir süre uzakta kalmaya, size iyi hissettiren, güzel enerji veren kişilerle daha sık iletişimde olmaya da özen gösterebilirsiniz. Evde olmak aktivitelerden uzak kalacağınız anlamına gelmiyor. Size mutluluk veren, keyifli hissettiren hobilerinizi, aktivitelerinizi yapmayı ihmal etmeyin. Müzik dinleyebilir, dans edebilir, resim çizebilirsiniz. Vücudunuzu hareketsiz bırakmayın, her gün mutlaka 10 dakika bile olsa egzersiz yapabilirsiniz. Stresinizi hafifletecek nefes egzersizlerini, yoga ve meditasyon yapmayı da şu süreçte deneyebilirsiniz. Normalde yapmasanız dahi sınavın yaklaştığı şu günlerde deneyerek, yalnızca kendinize odaklanmanın, anda kalmanın dinlendirici etkisini keşfedebilirsiniz.’’