Merhaba sevgili okurlar, nasılsınız? Yöneticinizin verdiği talimatı uyguladığınızda, ortaya çıkacak sonuçların yöneticinizin umduğu gibi olmayacağının farkında olduğunuz halde talimatlarını birebir yerine getirdiğiniz oldu mu?
Çalışan nüfusunun çoğu bu deneyimi yaşıyor. Çünkü “kötü niyetli uyum”, iş hayatının dayanılmaz yönlerini törpülemeye, bazen eve erken gitmeye bazen de altını çizmek istediğiniz sorunu ortaya koymaya yarıyor. Kulağa ahlaki bir davranış gibi gelmese de uygulaması basit, sonuç yelpazesi geniş ve etkili bir yöntem olduğundan bilhassa iş hayatında yaygın olarak kullanılıyor. Eğer işini her yönü ile seven ve ne olursa olsun çalıştığı şirketin zarar görmesini istemeyen şanslı azınlık içinde yer alıyorsanız bu makale size ilginç gelmeyebilir. Ancak hemen belirtmeliyiz ki kötü niyetli uyum gösteren biri olmasanız da buna maruz kalabilirsiniz. Bu makale, maruz kaldığınız durumun, “kötü niyetli uyum” olduğunu tespit etmenize ve gereken önlemleri almanıza yardımcı olabilir. Kötü niyetli uyumun çok açık bir tanımını yapmak mümkün olmadığından örneğe dayanan bir tanımlama yapacağız. Çalışanın patronunun talimatlarını uygularken olumsuz sonuçların ortaya çıkacağını bilmesi hatta bunu arzu etmesine kötü niyetli uyum denir. Burada en önemli husus davranışın altında kötü bir niyet yatmasıdır. Çalışan, üstünün verdiği talimatları uygularken amacı üstüne bir şekilde zarar vermektir. Bu zarar bazen çok küçük (örneğin; küçük düşme) bazen de çok vahim sonuçlara yol açacak türden olabilir. Eğer kişisel sorun yaşadığınız amiriniz varsa, yöneticilik vasıflarından yoksun, altında çalışanlara zulmeden yönetici ile baş etmek zorundaysanız. Kötü niyetli uyum davranışları işinizi kolaylaştırabilir. Nasıl mı? Yine bir örnek üzerinden ilerleyelim: Diyelim ki bir alışveriş merkezinde güvenlik görevlisi olarak çalışıyorsunuz. Amiriniz sizi alışveriş merkezine girmesi yasak olan eşyaları tespit etmek konusunda titizlik göstermeniz gerektiği konusunda uyarıyor. Ancak uyarıyı yaparken aşağılayıcı bir tutum benimsiyor ve azarlar gibi bir ton kullanıyor. Kapıdaki görevinize döndüğünüzde, çantaları kontrol işini öylesine dikkatli yapıyorsunuz ki bazen aynı çantayı iki hatta üç defa x-ray cihazından geçiriyor. X-ray cihazı ile tanımlayamadığınız eşyaları, ziyaretçilerin çantalarından çıkarıp size göstermelerini talep ediyorsunuz. Titizliğiniz kapıda uzun kuyrukların oluşmasına neden oluyor. Ziyaretçiler kızıyor hatta bazıları içeri girmekten vazgeçiyor. Kötü Niyetli Uyum Neden Kaynaklanır? Kötü niyetli uyumun ardında yanlış yönetim politikaları, kıskançlık, değişime direnme gibi sayısız neden olabilir. Kötü niyetli uyumun olduğundan söz edebilmek için öncelikle çalışanın uygulaması istenen kuralın ya da direktifin hatalı olduğunu kesin olarak bilmesine rağmen uygulaması hatta daha da fenası kuralın uyulması gerekmeyen durumlarda da uygulanmasıdır. Örneğin X-Ray cihazında ne olduğunu anlayamadığı her eşyayı görmek istemesi vb. Kısacası burada güvenlik görevlisi amirinin talimatlarını kötü sonuçların ortaya çıkmasını sağlama amacıyla uygulamaktadır. Kötü niyetli uyumun kötü niyetli olduğunun ispatı mümkün olmadığından ve hiç kimse üstünün verdiği talimatlara uyduğu için işinden atılamayacağından çalışan güvendedir. Bu uygulama pasif bir saldırganlık türüdür. Hiyerarşideki yanlışlığı göstermenin de iyi bir yoludur. Eğer yöneticinizden memnun değilseniz, risk almadan ona memnuniyetsizliğinize yol açan davranışlarının bedelini ödetebilirsiniz. Geldiği pozisyonu hak etmeyen, altındaki çalışanlara zulmeden bir yöneticiniz varsa onunla mücadelenin en etkili yöntemlerinden biri, kötü niyetli uyum fırsatlarını kaçırmamaktır. Ancak kötü niyetli uyum sadece astların üstlere uyguladığı şeytani bir yaklaşım değildir. Şirketler her daim gelişmek ve değişmek zorundadır. Ancak değişim de dirençle karşılanabilir. Değişime gösterilen direnç de şirkete uzun vadede zarar vereceğinden bu da kötü niyetli uyum sınıfına girer.
Sonuç olarak kötü niyetli uyum, yetersizlikler ortaya koyanlara karşı incelikli bir silah olarak kullanılabilir. Kuşkusuz her silah gibi bu da haklı ya da haksız gerekçelerle kullanılabilir. İş dünyasında ve hatta yaşamın her alanında “kötü niyetli uyumu” tanımak ve onunla mücadele etmek ve maalesef bazen de kullanmak gerekebilir. Sevgiyle kalın...
Çalışan nüfusunun çoğu bu deneyimi yaşıyor. Çünkü “kötü niyetli uyum”, iş hayatının dayanılmaz yönlerini törpülemeye, bazen eve erken gitmeye bazen de altını çizmek istediğiniz sorunu ortaya koymaya yarıyor. Kulağa ahlaki bir davranış gibi gelmese de uygulaması basit, sonuç yelpazesi geniş ve etkili bir yöntem olduğundan bilhassa iş hayatında yaygın olarak kullanılıyor. Eğer işini her yönü ile seven ve ne olursa olsun çalıştığı şirketin zarar görmesini istemeyen şanslı azınlık içinde yer alıyorsanız bu makale size ilginç gelmeyebilir. Ancak hemen belirtmeliyiz ki kötü niyetli uyum gösteren biri olmasanız da buna maruz kalabilirsiniz. Bu makale, maruz kaldığınız durumun, “kötü niyetli uyum” olduğunu tespit etmenize ve gereken önlemleri almanıza yardımcı olabilir. Kötü niyetli uyumun çok açık bir tanımını yapmak mümkün olmadığından örneğe dayanan bir tanımlama yapacağız. Çalışanın patronunun talimatlarını uygularken olumsuz sonuçların ortaya çıkacağını bilmesi hatta bunu arzu etmesine kötü niyetli uyum denir. Burada en önemli husus davranışın altında kötü bir niyet yatmasıdır. Çalışan, üstünün verdiği talimatları uygularken amacı üstüne bir şekilde zarar vermektir. Bu zarar bazen çok küçük (örneğin; küçük düşme) bazen de çok vahim sonuçlara yol açacak türden olabilir. Eğer kişisel sorun yaşadığınız amiriniz varsa, yöneticilik vasıflarından yoksun, altında çalışanlara zulmeden yönetici ile baş etmek zorundaysanız. Kötü niyetli uyum davranışları işinizi kolaylaştırabilir. Nasıl mı? Yine bir örnek üzerinden ilerleyelim: Diyelim ki bir alışveriş merkezinde güvenlik görevlisi olarak çalışıyorsunuz. Amiriniz sizi alışveriş merkezine girmesi yasak olan eşyaları tespit etmek konusunda titizlik göstermeniz gerektiği konusunda uyarıyor. Ancak uyarıyı yaparken aşağılayıcı bir tutum benimsiyor ve azarlar gibi bir ton kullanıyor. Kapıdaki görevinize döndüğünüzde, çantaları kontrol işini öylesine dikkatli yapıyorsunuz ki bazen aynı çantayı iki hatta üç defa x-ray cihazından geçiriyor. X-ray cihazı ile tanımlayamadığınız eşyaları, ziyaretçilerin çantalarından çıkarıp size göstermelerini talep ediyorsunuz. Titizliğiniz kapıda uzun kuyrukların oluşmasına neden oluyor. Ziyaretçiler kızıyor hatta bazıları içeri girmekten vazgeçiyor. Kötü Niyetli Uyum Neden Kaynaklanır? Kötü niyetli uyumun ardında yanlış yönetim politikaları, kıskançlık, değişime direnme gibi sayısız neden olabilir. Kötü niyetli uyumun olduğundan söz edebilmek için öncelikle çalışanın uygulaması istenen kuralın ya da direktifin hatalı olduğunu kesin olarak bilmesine rağmen uygulaması hatta daha da fenası kuralın uyulması gerekmeyen durumlarda da uygulanmasıdır. Örneğin X-Ray cihazında ne olduğunu anlayamadığı her eşyayı görmek istemesi vb. Kısacası burada güvenlik görevlisi amirinin talimatlarını kötü sonuçların ortaya çıkmasını sağlama amacıyla uygulamaktadır. Kötü niyetli uyumun kötü niyetli olduğunun ispatı mümkün olmadığından ve hiç kimse üstünün verdiği talimatlara uyduğu için işinden atılamayacağından çalışan güvendedir. Bu uygulama pasif bir saldırganlık türüdür. Hiyerarşideki yanlışlığı göstermenin de iyi bir yoludur. Eğer yöneticinizden memnun değilseniz, risk almadan ona memnuniyetsizliğinize yol açan davranışlarının bedelini ödetebilirsiniz. Geldiği pozisyonu hak etmeyen, altındaki çalışanlara zulmeden bir yöneticiniz varsa onunla mücadelenin en etkili yöntemlerinden biri, kötü niyetli uyum fırsatlarını kaçırmamaktır. Ancak kötü niyetli uyum sadece astların üstlere uyguladığı şeytani bir yaklaşım değildir. Şirketler her daim gelişmek ve değişmek zorundadır. Ancak değişim de dirençle karşılanabilir. Değişime gösterilen direnç de şirkete uzun vadede zarar vereceğinden bu da kötü niyetli uyum sınıfına girer.
Sonuç olarak kötü niyetli uyum, yetersizlikler ortaya koyanlara karşı incelikli bir silah olarak kullanılabilir. Kuşkusuz her silah gibi bu da haklı ya da haksız gerekçelerle kullanılabilir. İş dünyasında ve hatta yaşamın her alanında “kötü niyetli uyumu” tanımak ve onunla mücadele etmek ve maalesef bazen de kullanmak gerekebilir. Sevgiyle kalın...