Antandros Tessera Kitap Kulübünde YK üyesi ve moderatör Serap Dostal’ın yönetiminde, Fazıl Sayın’ın ‘Kuşlar, Köstebekler ve Tanrılar’ başlıklı sürükleyici ve kimi zaman tüyler ürperten eserini incelediler.
19. yüzyılın ikinci yarına değin küçük ve gözlerde uzak; bir başka deyişle kendi yağıyla kavrulan Balıkesir’in Balya kasabası, Sanayi Devrimi sonrasında hammadde gereksinimi karşılama arayışına giren Batılı güçlerin odak noktasına dönüşür.
Başta maden ocakları olmak üzere Balya’nın yeraltı zenginlikleri, Osmanlı’nın gerekli izin ve ruhsatları vermesini takiben önce Alman ardından Fransız şirketi tarafından Avrupa’ya taşınır. Özellikle 1892-1939 yılları arasında faaliyet gösteren Fransızlar, coğrafyayı, yöre insanını ve işgücü olarak Balya’ya maden işçisi olarak göçenleri iliklerine değin sömürür. Zamanla, üretim, öylesi boyuta ulaşır ki, Türkiye’nin ilk işgücü dalgasına yol açar; beraberinde işçi eylemlerine zemin hazırlar. Bununla birlikte, madencilik faaliyetleri, yörenin elektrik ve demiryoluna kavuşmasını sağlar; yurtdışından gelip yöreye yerleşen yabancı kökenli yatırımcı aileler, teknisyen, uzman ve işçiler sosyo-kültürel yaşamı etkiler; adeta yörenin sosyolojisini değiştirir.
Başta kentleşme ve modernleşme olmak üzere sosyal olguları tema olarak ele alan Sayın’ın derin araştırmalara dayalı romanı, anılan coğrafya ve süreçte Balya’da yaşananları, sürükleyici bir dil ve klasik kurguyla gözler önüne seriyor.
HABER MERKEZİ