Lise Öğrencisi Karataş'tan çevre sorunlarına ilişkin makale

Çanakkale Koleji Anadolu Lisesi öğrencisi Eyşan Karataş, Çevrenin Genç Sözcüleri isimli bir yarışma için hazırladığı makalede, atıkların insan ve çevre sağlığı ile olan ilişkisini değerlendirirken, Çanakkale Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü personeli Çevre Mühendisi Burak Selçuk’la da konuya ilişkin bir röportaj gerçekleştirdi.
Çanakkale Kolejinde okuyan Eyşan Karataş Çanakkale Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü personeli Çevre Mühendisi Burak Selçuk ile bir söyleşi gerçekleştirdi. Çanakkale Belediyesinin sitesinde yer alan söyleşide şu ifadeler kullanıldı;
“Günümüzde hızla artan tüketimin sonucunda oluşan atıklar ve atıkların ortaya çıkardığı sorunlar ile bu sorunlara ilişkin çözüm önerilerine değindiği “Atıkların İnsan ve Çevre Sağlığı Açısından Önemi: Bakteriler” başlıklı bir makale hazırlayan Çanakkale Koleji Özel Anadolu Lisesi öğrencisi Eyşan Karataş, ayrıştırılmadan, bilinçsizce çöp konteynerlerine atılan özellikle de organik bazlı atıkların neden olduğu bakteri oluşumlarına değinirken, artan bakteri popülasyonunun da çeşitli hastalıklara neden olduğunu ifade etti. Karataş, bu konuda çözüm önerisi olarak da “Alınacak tedbirlerin başında çöp konteynerlerine atılan süt kutuları, yoğurt kapları, reçel kavanozları atılmadan önce su ile çalkalanarak atılmalıdır. Eğer bunu yaparsak bakteriler çoğalabilmeleri için gerekli besinleri ve ortamı bulamayacaklarından, popülasyonları yüzde 70 oranında azalacaktır. Bu işlemin yapılması basittir ve canlıların yaşamı için hayati önem taşımaktadır” dedi.
İNSANLAR BU KONUDA BİLİNÇLENMELİ
Makalesinde poşet, plastik şişe, elektronik eşyalar gibi atıkların geri dönüşüme kazandırılmalarındaki zorlukları da ele alan Karataş, bu konuyla ilgili olarak da Çanakkale Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğünde görevli Çevre Yüksek Mühendisi Burak Selçuk ile bir röportaj gerçekleştirdi. Karataş, bu röportaja ilişkin olarak, “Çanakkale Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğünde görevli Çevre Yüksek Mühendisi Burak Selçuk ile bu konu hakkında yaptığım röportaj sayesinde öğrendim ki; kent genelinde evsel nitelikli atıklardan ayrı olarak toplanan cam, metal, kâğıt, plastik vb. atıklar ayrıldıktan ve geri dönüşüme yollandıktan sonra geriye kalan atıklar (Atıktan Türetilmiş Yakıt) yakılarak veya düzenli depolama sahasında gömülen atıklardan üretilen ve biyogaz tesislerinde açığa çıkardıkları gazları enerjiye çevirerek geri dönüşüme kazandırılmaya çalışmaktadırlar. Ancak bu işlem iş gücü ve çevreye verilecek olan zararı azaltmak için yapılan filtreleme çalışmaları yüzünden malî bir güç gerektirdiğinden gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkeler bu geri dönüşüm işlemlerine yeterince önem verememektedirler. Gelişmiş ülkelerde ise bu çok önemli bir konu olduğundan, yapışan anlaşmalar ve kanunlar gereği çevreye verdikleri zararları belli bir oranda tutmaları gerektiği için, çöplerini gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelere para karşılığında yollamaktadırlar. Ancak bu uzun vadede bir çözüm olmamakla beraber, kısa vadede bu ülkeler yalnızca kendi ülkelerini kurtarmış oluyorlar. Dünyanın neresinde olursa olsun birikmekte olan çöp dağları çevreye, atmosfere kısacası yaşadığımız dünyaya, soluduğumuz havaya zarar vermeye devam ediyorlar. İnsanlar ise hala bunların bilincinde değiller. İşte bu yüzden bu soruna çözüm olarak; özellikle küçük yaştan itibaren başlanarak, çizgi filmlerde, kitaplarda, reklamlarda, filmlerde, dizilerde ve okullarda bu konuya yeterli dikkat ve önem verilerek hazırlanan bilgilendirme çalışmaları yapılmalı ve insanlar bu konular hakkında bilinçlendirilmeliler” dedi.