“Savaş size farz kılındı, gerçi o size hoş gelmez. Olabilir ki siz, bir şeyden hoşlanmazsınız; oysaki o sizin için bir hayırdır. Yine olabilir ki, siz bir şeyi seversiniz, oysaki o sizin için bir kötülüktür. Allah bilir, siz bilmezsiniz.”(Bakara, 216. ayet)
Ayette belirtildiği gibi, bilmediğimiz bir konuda neden acı çekiyoruz? Allah ‘Ol’ der ve oldurur. Rabbim benim bu dünyada yaşam ömrümü bitirdi ise hiç kimse beni bu dünyada alıkoyamaz. Allah’ın istediği olacak her daim, bizlerin illa ki oldurmaya çalıştığımız işlerimiz değil ki! Hayırda da, şer sandığımız imtihanda da teslim olalım, olalım ki; hayatımız kolaylaşsın.
Teslim olalım diyoruz ya hep. Kime teslim olacağım? Allah’a mı, yoksa Allah’ın yarattığı bir kula mı teslim olacağım? Nefsini bilmeyen ancak kişileri Allah’a götürdüklerini iddia edenlere teslim olunur mu? Bizim derdimiz Allah’a kul, Şanlı Peygamber Efendimize hayırlı bir ümmet olabilmek. Biz üveysler Fatiha suresinin 4. ayetini kendimize sancak ediniriz. Rabbimize “Yalnız sana ibadet eder ve yalnız senden yardım dileriz.”ayeti ile yol alırız. Teslimiyetimiz yalnızca Allah’adır. Kulların önünde eğilmeyiz, kimsenin elini, eteğini öpmeyiz!
Rabbimiz Zariyat Suresi 49. ayetinde “Biz her şeyi çift yarattık. Umulur ki, iyice düşünürsünüz” buyuruyor. Demek ki başımıza bir musibet geldiğinde ya da sevincimizde sabrederek susmalıyız. Susabilmek için gayret etmeliyiz. Meryem Annemiz, oğlu İsa’yı kucağına aldığında kavmi onu aşağıladı. Meryem annemiz bu durum karşısında sabretti ve yeni doğmuş bebek olan Hz. İsa, annesi adına konuştu. Mekke’de, Peygamber Efendimizin üzerine iğrenç bir şekilde hayvan işkembesi attıklarında, Resulullah sustu. Susup sabrettiği gece de miraca çıktı. Size haksızlık yapana karşılık vermez ve susarsanız, Allah sizden konuşan olur, sizin yerinize en güzel cevabı verir. Sevindiğimiz zamanlarda da susup Allah’a hamd etmek en güzelidir. Sevincinizi anlatın elbet ancak övünmeden anlatın. Bizler yaşadık ve gördük, istiyoruz ki sizde yaşayın ve görün.
Dilde “sabredin, susun” demek çok kolay ancak uygulamak nefsinize zor gelebilir. Bu zorluğu yenmek için sabrettiğimizde kesinlikle bileceksiniz ki Allah’ın yardımı mutlaka gelmiştir. Açın ellerinizi semaya Rabbinizle baş başa kalın, yardım isteyin yeri, göğü, bizleri ve her şeyi yaratan Rabbimizden. Kulların kapısına gidip yardım dilenmeye ne hacet! Teselli bekliyorsanız, yardım istiyorsanız bize Allah yeter! Mutlaka yaşayıp göreceksiniz.Çözülmeyen işleriniz, hallolmayan problemleriniz bakın ilk elden nasıl çözülecek.
Üveyslik hakkında ayrıntılı bilgi için: www.veysel karane.com
YAZARLAR
Yayınlanma: 04 Eylül 2020 - 09:00
Marifetin ilk kapısı "Teslimiyet"
“Savaş size farz kılındı, gerçi o size hoş gelmez
YAZARLAR
04 Eylül 2020 - 09:00
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir