Meryem suresinden..

Kuran-ı Kerim'de adına sure inen ilk kadın, Meryem annemizdir ve bu surenin içinde bizlere birçok dersler olduğunu okuduğunuzda göreceksiniz. Dikkatinizi Meryem Suresi 1 ve 11. Ayetler arasına çekmek istiyorum. Lütfen fırsat bulduğunuzda okuyun ve tefekkür edin.
Bu ayetlerde Zekeriya as.’ın Rabbi ile aralarındaki sohbet geçiyor. Zekeriya Peygamber Rabbinden hayırlı bir evlat istiyor. Ancak önce halini arz ediyor. Ben sana her halükarda dua ettiğimde hiç pişmanlığım olmadı. Yaşlıyım ve karım da kısırken yine de senden evlat istiyorum, yüzümü sana döndüm diyor ve Allah’tan istemeden önce kendi halini arz edip neden istediğini söylüyor. 5. Ayetinde “Arkamdan yerime geçecek varislerden endişedeyim. Karım da kısır bulunuyor. Onun için katından bana bir çocuk ihsan et." diye dua ediyor. Bunun üzerine Rabbimiz "Ey Zekeriya! Şüphesiz biz sana Yahya isminde bir oğlanı müjdeliyoruz. Bundan önce ona hiçbir adaş yapmadık.”
Rabbimiz duasını geri çevirmiyor, sana Yahya adında bir evlat vereceğim diyor ve bunun üzerine Zekeriya Peygamber şaşırıyor “Ben bu haldeyken ve eşim de kısırken benim nasıl evladım olabilir?”
Rabbimiz ise “Bu işi yapmak bana kolaydır. Nitekim bundan önce seni yarattım. Halbuki sen hiçbir şey değildin." buyuruyor. Bunun üzerine Zekeriya as. şöyle dedi: "Rabbim! Bana alâmet ver." Allah: "Senin alâmetin, sapasağlam olduğun halde, üç gün, üç gece insanlarla konuşamaz hale gelmendir." buyuruyor ve Zekeriya as. nihayet (birgün konuşamayınca) mihrabdan kavmine karşı çıktı da onlara "Sabah ve akşam (Rabbinizi) tesbih edin" diye işaret etti.. diye 11. ayette anlatılıyor.
Zekeriya as. Rabbi ile yaptığı tüm bu konuşmalarını gizlice yapıyor araya kimseyi koymadan Rabbi ile konuşuyor. İsteğini dile getirmeden önce gerekçesini sunuyor: varislerden endişeliyim, senden evlat istiyorum ancak halimde bu diye Rabbi ile konuşuyor. Duam kabul olduysa lütfen bana kabul olduğuna dair bir alamet ver diyor. Bunun üzerine, Zekeriya as. konuşabilme yeteneğinde olmasına rağmen kavmi ile 3 gün boyunca işaret dilinden başka şekilde anlaşamıyor. Bizler için çok güzel bir örnek değil mi?
Rabbim senden sağlık istiyorum ki; senin için daha iyi ibadet edebileyim. Rabbim senden evlat istiyorum ki; senin yolunda hayırlı bir insan olsun ve arkasından da seni anan kullarının gelmesine vesile olsun. Rabbim senden ilim istiyorum ki; ilmim ile kullarına seni anlatabileyim, kullarının seni daha çok sevmelerine vesile olabileyim.. gibi en az bir sebebe bağlı olan dualar daha makbuldür.
Sevgili okurlar, nefs Rabbimizden istememize engel olmak ister. Tutarlı şeyler iste, o kadar da olur mu der. Dinlemeyin içinizdeki haini. Bizler, zenginlerin en zengini, en büyük hazinelerin sahibi, her şeyin hikmeti kendinde olan Rabbimizden istiyoruz. “Ol” der ve oldurur. O’nun için her şey çok kolay. Kuran’da geçen kıssalara baktığımızda tüm yollar Rabbimize çıkıyor. Asla vazgeçmeyelim, Rabbimizin ipine sımsıkı tutunalım.
Kuran-ı Kerim nasıl okunur ayrıntılı bilgi için: www.veyselkarane.com sitesini inceleyebilirsiniz.