M.Ö 3000’de Mezopotamya’nın güneyi büyük bir sel felaketine uğrar. Bu bölgede bu sıralarda Sümer egemenliği başlar. Asyalı bir kavim olan Sümerler Hazar Denizi’nden bölgeye gelmişlerdir.
Sümerlerle birlikte Mezopotamya’ya gelişmiş bir tarım girer.
Ur, Uruk, Nippur, Eridu, Lagaş gibi bağımsız kent devletlerinin ayrı ayrı kralları vardır.
Kent devletleri Mısır ile karşılaştırıldığında tek bir devlet adı altında birleşmekten çok bağımsız kalmayı tercih ettikleri görülmüştür.
Çivi yazısı sayesinde Ticaretin gelişimi
İç ve dış ticaret çivi yazısı sayesinde Mezopotamya’da kolaylaşmış ve yayılmıştır. Yazı ile uğraşma ayrı bir meslek grubu olan yazıcıların tekelindedir. Ortak yazı, çeşitli Sümer boylarını birleştirir, aralarında eş bir kültür oluşturur. Tabletler ve silindir mühürler bu döneme özgü bulgulardır.
Astronomi ve matematik gibi önemli iki bilim dalının gelişmesi Sümerlere dayanır
Sümerlerin yaşamı çeşitli Tanrılara olan inançların etkisi altındadır. Bu Tanrılar doğa güçlerini temsil ederler, lütufta bulunmaları insanların dinsel görevlerini yerine getirmelerine bağlıdır, dilekleri ise yıldızları incelemeleri ile anlaşılır.
Rahipler kendilerine büyük güç sağlayan yıldızların gizlerini titizlikle saklarlar. Kralın ve tapınağın mülkünü yönetmekle de onlar görevlidir.
Astronomi ve matematik gibi önemli iki bilim dalının gelişmesi Sümerlere dayanır. Bugün bile bir saati 60 dakikaya ve bir daireyi 360 dereceye böldüğümüzde Sümerlerin değerlerini kullanmış oluruz.
Sümer uygarlığının en eski merkezi Uruk şehridir. M.Ö 3000 dolaylarında Fırat’ın Basra Körfezi’ne döküldüğü yerde kurulmuştur. Güçlü bir kral sülalesi tarafından yönetilir.
Sümerlere Özgü yapı: Zigguratlar
Kentte Sümerlere özgü bir yapı tipi olan Ziguratlar, yani kule tapınaklar bulunur.
Ziguratlar aslında kilden oluşturulmuş, dışları kerpiçle kaplı, teraslar halinde yükselen yapay tepelerdir. Mısır piramitlerinin mezar olarak yapılmasına karşılık daha dik olan Sümer ziguratları adeta Tanrılara erişmek için göğe yükselen yeryüzüne gelmek istediklerinde de onlara aşağı inmelerinde yardımcı olan dev sunaklar gibidirler.
Sümer Heykel Sanatı
Sümer yontuları önemlidir. Bunlar hareketsiz, ağır ve dinsel niteliklidir.
Yontular tanrıları, kralları, önemli devlet adamlarını ve kentin önde gelenlerini canlandırır.
Ama en çok rastlanan , ellerini göğsünün üstünde kavuşturmuş, çoğunlukla tüylü bir kürk giymiş, tapınan insan figürleridir. Canlandırıldıkları kişiler adına tapınaklara yerleştirilirlerdi. Bu figürlerden taşan dinsel saygı ve tutkulu tapınma anlatımı çok etkileyicidir.
Kalın, oval dış çizgilerle çevrili iri gözler, yontuların en belirgin öğesidir. Sümer yontularının karakteristik anlatım araçlarından biri de, kireç taşından yapılmış silindir mühürlerdir. Bunlar yumuşak bir kil yüzeyle yuvarlanır ve üzerlerine kazılmış işaret izlerinin çıkması sağlanırdı. Kabartmalarda zamanın politik olaylarına da yer verilir. Bu nedenle yalnız sanat yapıtı değil aynı zamanda tarihsel birer belge olarak önem taşırlar. Örneklerden biri Lagaş’ta bulunan “Akbabalar Steli’nin” kabartmalarıdır.
Sümer Sanatı’nın karakteristik bir başka örneği de üstlerinde kabartma insan ve hayvan dizileri bulunan, kurban/vergi listeleri olduğu sanılan iki yüzlü tabletlerdir.
Lacivert taşlı bir zemin üzerine sedef kakma figürleri olan Ur’da bulunmuş görkemli bir örnek, bugün Londra British Museum’da yer almaktadır.
İLKİM ERGENE ÇALIK
KÜLTÜR - SANAT
Yayınlanma: 10 Şubat 2024 - 18:44
Mezopotamya ve Sümer Sanatı (SÜMER MİTOLOJİSİ)
Mezopotamya’daki döneminin en büyük Uygarlığı Sümerler ve Sümerlerin sanat anlayışına yakından bakacağız. Sümer Sanatı ve Sümerler, tarihteki pek çok uygarlık gibi Mitolojiyi etkilemiştir. Anadolu’daki en önemli uygarlıklardan olan Sümer, sanatta, bilimde ve birçok konuda dünyayı etkilemiştir. Arkeolojik buluntularla hala günümüzü aydınlatmaya devam etmektedir.
KÜLTÜR - SANAT
10 Şubat 2024 - 18:44