Yaklaşık 10 yıl önce "öldü, gömün gitsin" dediği Kent Konseyi’nin, zaman içinde daha da kötüleştiğini ve yerel yönetim tarafından işlevsiz bir müdürlük gibi kullanıldığını belirten Erten, "Kent konseyi mezarında ölmeye devam ediyor" ifadelerini kullandı.
Erten, katılımcı demokrasinin ve sivil toplum örgütlerinin (STK) karar alma süreçlerine katılımının önemine vurgu yaparak, dünyada bu alanlardaki tartışmaların nitelikli bir şekilde devam ettiğini ancak Türkiye’de bu kavramların içinin boşaltıldığını söyledi. Çevre sorunları, iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik gibi konuların acilen ele alınması gerektiğini belirten Erten, bu süreçlerde kent konseylerinin etkisiz kaldığını dile getirdi.
Mimar Erten, 1997-2010 yılları arasında Çanakkale’nin bu alanda ulusal ve uluslararası ödüller aldığını ve başarılı uygulamalar yaptığını hatırlatarak, yeni bir katılımcı yönetim modeli üzerinde çalışmalarının sürdüğünü ifade etti.
HABER MERKEZİ
