Tarih kitaplarında okumuş ya da anlatılan bazı masallarda birçok kişi duymuştur, normal hayat süren birinin çile çekmek için inzivaya çekildiğini. Genellikle manevi hedefi olan kişilerin başvurduğu bir nevi aklı ve ruhu terbiye etme şeklidir çilecilik. Bütün dünya nimetlerinden elini ayağını çeken kişiler bir mağara ya da bir hizbe yere kapanarak yıllarca burada yaşarlar. Daha sonra bazıları bilgeliğe eriştiğine inanarak halkın arasına karışırken bazıları hayatlarının sonuna kadar bulundukları yerde yaşar.
Türk Dil Kurumu’nda çilecilik, “Dinî amaçlarla ve törelere bağlı olarak doğal eğilimleri ve beden isteklerini yenmek için isteyerek acı çekme” olarak tarif ediliyor. Başka bir kaynağa göre çilecilik deyimi, ilk olarak Antik Çağ Yunanlılarınca kullanılmıştır. Özellikle kinikler aşırı çileciydi. Hint Brahmacılığı ve Budacılığı da çilecilik öğelerine dayanır. Hıristiyanlığın ilk çağlarında çöllerde tek başlarına yaşayan dünyayı terk eden çileci keşişlerdi. Hıristiyanlık âleminde Orta Çağ’da da Katolik kilisesinde umut kesip içlerine kapanan Hristiyanlar çileciliğe sığınmışlardı. İslam gizemciliğindeyse çilecilik çok yaygındır ve birçok tarikatların temel öğesidir.
İslam tarikatlarının çoğuna çile sınavında başarı kazanarak girilir, bilgiye erişmenin ilk adımı da çile çekmektir. İlkellerde çile törenleri yaygındır. Örneğin Avustralya ilkellerinden gençler dinsel yaşama girebilmek için ormanlara çekilirler, oruç tutarlar ve hiç kimseyle konuşmazlar. Bütün bu çilecilerin amacı, doğal kişiliği yok ederek insansal kişilikle yeniden doğmaktır. Ne var ki bu insansal kişilik, dinsel kişilik görünümü altında, toplumun sosyo-ekonomik gereklerini de karşılamaktadır. Topluma besin sağlayabilmek, başka toplumlarla dövüşebilmek için genlerin güçlü ve dayanıklı olmaları gerekmektedir. Çileciliğin temelinde bu gibi nedenler de yatar. Dinsel anlamda çoğu delilerin ermiş sayılması, çilecilerin kendilerine acı çektirmekte işi deliliğe kadar vardırmalarından ötürüdür. Kuşkusuz, tarih boyunca acı çeşitli biçimlere bürünmüştür. Bir Hıristiyan acının ruhu temizlediğine, yücelttiğine inanır. İlkel Avustralyalı bedeni etkilendiğine, yaşam gücünü artırdığına, saç ve sakalları gürleştirdiğine, kasları sertleştirdiğine inanır. Her iki inanç da acının, insanın bedensel ve tinsel gücünü artırdığı temelinde birleşmektedir.
MODERN ÇİLECİLİK
Günümüzde bütün dünya nimetlerinden elini ayağını çekerek bir yerlere kapanıp olgunluğa ve bilgeliğe ulaşmak isteyenler var mıdır bilemem. Ama pandemiden dolayı geçtiğimiz iki yılın neredeyse bir yılını kısıtlamalar ve kapanmalar ile geçirdik. Dört duvar arasında kendimiz ve yakınlarımız ile baş başa kaldık. Bir nevi modern çilecilik çektik. Birçok kişinin psikolojisi bozuldu. Çocuklar ve gençler sosyalleşmeyi neredeyse unuttu. İnternet ve televizyon kanallarından başka hiçbir eğlencesi kalmadı. Bu yazı biraz olsun rahat geçirdikten sonra sonbahara geldik ve önümüz kış, ekonominin durumu malum ve bu kışın çok sıkıntılı geçeceği bir gerçek. Aileler geçinemiyor, üniversite öğrencilerin barınma sorunu var. Gıda fiyatları, ev kiraları aldı başını gitti. Bana göre bu ülkemizdeki psikolojik bir modern çileciliğe dönüşmüş durumda. Hiç kimse bir ay sonrasını göremiyor. Tasarruf tedbirlerinin bir işe yarayacağını sanmıyorum. Bir tarafta lüks hayat sürenler varken bir tarafta ay sonunu nasıl getireceğini kara kara düşünen aileler var. Bu yıllar bilinçaltımıza öyle bir kazınacak ki uzun yıllar sonra bile hep hatırlanacak.
Bütün bu şartlar ve koşullar altında yine de umudu beslemek gerekiyor. Kaybedeceği hiçbir şeyi olmayan kadar tehlikeli kimse yoktur. Dünyanın durumu da farklı değil. Sınıflar arasındaki gelir-gider dağılımı her geçen gün artıyor. Bu saatten sonra insanoğlu hiçbir şey yapmasa bile doğa, ‘ben tükeniyorum’ diyerek çoktan harekete geçti. Modern çileciliğimizi en az beş yıl kadar süreceğini tahmin ediyorum. Ondan sonrası ne olur bilemem artık. Gelecek planlarımızı erteleyip sabırla bekleyeceğiz. Bedensel çekilen çile çabuk unutulur ama psikolojik bozukluktan kaynaklanan çile kolay kolay unutulmaz. Bu zor geçirilen yıllar içimizde derin izler bırakacaktır.
YAZARLAR
Yayınlanma: 01 Ekim 2021 - 09:10
Modern çilecilik
Tarih kitaplarında okumuş ya da anlatılan bazı masallarda birçok kişi duymuştur, normal hayat süren birinin çile çekmek için inzivaya çekildiğini
YAZARLAR
01 Ekim 2021 - 09:10
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir