Mutlu bağırsaklar, mutlu sen

Huzursuz bağırsak sendromu stres altındaki bireylerde ve obsesif kişiliklerde sıklıkla görülürken, yaşam kalitesini de olumsuz yönde etkiler.Stresin tetiklediği bu hastalık beslenmenin düzenlenmesi ile kontrol altına alınabilir ve metabolizmadaki olumsuzluklar (fazla kilo,allerji gibi)düzene girebilir.
Son üç ay içinde haftada en az bir gün tekrarlayan bir karın ağrısı ile beraber dışkılama sıklığında değişiklik, dışkı görünümünde farklılıkvarsa ve dışkılama ile birlikte hastalık semptomlarının geçmesi mevcut ise huzursuz bağırsak sendromu söz konusudur.
Toplumun yüzde 15'ini etkileyen huzursuz bağırsak sendromu,tanı konmuş ve konmamış hali ile oldukça yaygın görülür. Nöroendokrin, genetik ve diyetsel faktörler, bağırsak florası ve kronik bağırsak inflamasyonu hastalık oluşumunu etkilese de hastalığın en önemli tetikleyicileri psikolojik durum ve strestir. Orta yaştaki kadınlarda daha sık görülür. Huzursuz bağırsak sendromu olan bireylerin fizyolojik olarak bağırsak yapısında bozukluk yoktur ancak bağırsakların işleyişi bozulur. Bu da geçmeyen ve aralıklarla tekrar eden karın ağrısı, gaz, şişkinlik gibi dispeptik yakınmalara ve dışkılama alışkanlıklarında değişikliklere yol açar ve yaşam kalitesini olumsuz etkiler.
Huzursuz bağırsak sendromu üç sınıfa ayrılır; kabızlık, ishal veya değişimli olarak hem kabızlık hem ishal oluşumu ile seyredebilir.
Huzursuz bağırsak sendromunun tedavisi beslenme düzeni ile birlikte; düzenli bir yaşam tarzı da gerektirir. Yeterli uyku, düzenli egzersiz, duygu durumunun kontrolü, stres yönetimi de birlikte planlanabilmelidir.
Beslenme tedavisi hastanın şikayetlerine göre düzenlenmelidir. Varsa belirli besinlere karşı hassasiyetaraştırılmalı ve bu besinler belirli süreler ile beslenmeden çıkarılmalıdır.
Enerji ve besin öğesi gereksinimini karşılayan düzenli bir beslenme planı oluşturulmalıdır. Yemek rahat bir ortamda, küçük porsiyonlarda ve sıklıkla yenmelidir.
Düşük FODMAP diyeti huzursuz bağırsak sendromu hastalarında yarar sağlayabilir.
FODMAP früktozun bir bileşeni olan fruktan, süt şekeri adını verdiğimiz laktoz, yapay tatlandırıcılar olarak adlandırdığımız poliol türevleri ve kuru baklagillerde yüksek miktarda bulunan karbonhidrat türü olan galakto–oligosakkaritler açısından kısıtlı beslenme planına verilen addır. Bu tür karbonhidratları içeren besinler bağırsaktan su çeker, sindirilemez, bakteriler tarafından fermente edilirler. Bu durumda kalın bağırsağa doğru ilerlerken burada yaşayan sağlıklı bakteriler tarafından besin kaynağı olarak kullanılırlar ve karbondioksit açığa çıkar. Gaz, karın şişliği, ağrı, spazmlara, dışkılama düzensizliklerine yol açabilirler.
6 hafta boyunca uygulanan düşük FODMAP diyetinin ardından kademeli olarak kişinin semptomlarının düzelmesine bağlı olarak normal beslenmeye geçiş yapılır.