Merhaba Sevgili Okur,
18 Mayıs günü ile başlayan 18-24 Mayıs haftası müzeler haftasıdır. Birçoğumuzun hayatına belki pandemi sürecinde sanal müze ziyaretleri ile giren müzeler günümüzde oldukça fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapmaktadır.
Müzeler ilk akla geldiğinde camların ya da kapalı cam kutuların içerisinde materyallerin sergilendiği alanlar gibi canlanabilir. Ama günümüzde bu müzecilik anlayışına farklı yönde gelişme katacak değişimler olmuştur. Müzelerimiz artık daha canlı, daha eğitimsel, tarihi daha gözler önüne sunacak bilgilendirmeler ile yeniden donatılmışlardır.
Ülkemiz “müzecilik” anlamında da tarihi zengin olması sebebi ile zengindir. Her ilde mevcut kent müzeleri ilk akla gelenler arasında olabilir. Kent müzelerinin yanı sıra şehrin bölgesel ve yöresel özelliklerine göre farklı alanlarda boy gösteren müzelerde oldukça fazladır.
Bu anlamda Çanakkale de olmanın ayrıca şanslı hissettirdiğini de belirtmek isterim. Tarihsel dönemler içerisinde stratejik noktalarda yer alan Çanakkale bu anlamda kendi sınırları bünyesinde Kent Müzesi (Merkez), Troya Müzesi (Truva antik Kenti), Çanakkale Deniz Müzesi (Merkez), Çanakkale Seramik Müzesi (Merkez), Çanakkale Şehitleri Müzesi, Rhapsados Mozaik Müzesi, Mehmet Akif Ersoy Evi Müzesi (Bayramiç), Anadolu Hamidiye Tabyası Müzesi (Merkez), Çanakkale Piri Reis Müzesi ( Merkez), Kızılay Ağadere Müzesi (Ağadere/Kilitbahir), ÇOMÜ Yer Bilimleri ve Doğa Tarihi Müzesi (Merkez) Gelibolu yarımadası bölgesinde sayamayacağım kadar çok müzeyi barındırmaktadır.
Müzeler, sergilenen eserlerin malzemesine, yaşına, yapısına, işlevine ve bulunduğu yerin özelliklerine kadar öğrencilerin gözlem ve inceleme yapmasına fırsat tanıyıp tarihi daha somutsal aktarma imkânı sunan yerlerdir. Müzelerin somut ve dokunabilir olması öğrencinin geçmişle duygusal bağ kurabilmesi için faydalıdır.
Küçük yaşlardan itibaren müze anlayışını kazandırmak açısından çocuklarımız ile birlikte çocuk kitapları eşliğinde yol alabiliriz. Elimizde bulunan müzeciliğe, müze alanlarının tanımıtına yönelik hikayeleri kendimize rehber edinip kitapla gezimiz esnasında resimlerini mevcut ile karşılaştırmak ilk başlarda müzeler hakkında algı oluşturacaktır. İlerleyen yaş dönemlerinde müzelerde sergilenen eserlerin tarihteki yerine, insanların yaşayışlarına, sanat eserlerinin oluşumuna kadar gezdiğimiz müzenin sergi konusuna göre sohbetler edip müze kültürünü vermeye çalışmalıyız.
Müze temalı kartlar, çocuk kitapları bu anlamda işimizi kolaylaştıracak argümanlar olacaktır. Emma Lewis’ın Redhousekidz yayınlarından “ Benim Müzem”, Nihan Güner’in Boncuk Yayınlarından “Osman Hamdi Tanpınar” , Ebru Aktan Acar ‘ın ve Serpil Ural’ın Panama Yayıncılıktan “Truva Serisi” , Susan Verde’nin Günışığı Kitaplığından “Müze”, Gürol Kutlu’nun İş Bankası Yayınlarından “ Bir Oyuncak Müzesi Hikayesi”, Hüsne Rhea Çiğdem’in Çınar Yayınlarından “Müzede Canavar Yokmuş” kitapları tavsiye edebileceğim müze temalı kitaplardan bazıları.
Sevgili okurlar şehir ziyaretlerinizde uygun zamanlarınız varsa müze ziyaretleri yapmaya gayret gösterelim. Özellikle Antalya, İstanbul gibi illerde yer alan oyuncak müzeleri ile başlamak çocuklarımız için ilk aşamada daha ilgi çekici olabilir. Dönemin oyuncakları ile tanımaya çalıştıkları tarihimizi belki “Yaşayan Köy” olarak isimlendirilen “Beypazarı Anadolu Açık Hava Müzesi” ile taçlandırabiliriz. Bende kendi adıma heyecanla Ankara’da açılması için hızla hazırlıkların yapıldığı “Kelime Müzesi” ni bekliyorum.
Sevgilerimle,
Çocuk Kitabı Yazarı Işık SARAÇ
YAZARLAR
Yayınlanma: 19 Mayıs 2022 - 10:19
MÜZEDE HAYAT VAR
Merhaba Sevgili Okur, 18 Mayıs günü ile başlayan 18-24 Mayıs haftası müzeler haftasıdır
YAZARLAR
19 Mayıs 2022 - 10:19
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir