Günümüzde boşanma davaları sürecinde taraflardan biri ya da her iki tarafından da birbirinden nafaka istemleri söz konusu olabilmektedir. Bu hafta ki yazımızda davanın başında iken talep edilen nafakadan feragat etmek mümkün müdür? Hangi koşullarda bu feragat gerçekleşir? Vb. sorularını yanıtlayacağız. Öncelikle feragat kavramından bahsedeceğiz.
SORU 1: Davadan Feragat Nedir?
Davadan feragat iki taraftan birinin, talep sonucundan vazgeçmesidir. Dava açmak bir hak olduğu gibi açılmış bulunan bir davadan feragat etmek de bir haktır. Kural olarak davacı her davadan hiçbir kayda tabi olmaksızın feragat edebilir. Hiç kimse kendi lehine de olsa bir davayı açmaya ve açmış olduğu bir davayı da sonuna kadar takip etmeye zorlanamaz.
SORU 2: Davadan Feragat Usulü Nedir?
Davadan feragat, davacının mahkemeye karşı yapacağı tek taraflı bir irade beyanı ile gerçekleşir. Feragatin geçerliliği için, bunun davalı ve mahkeme tarafından kabul edilmesine de gerek yoktur. Çünkü davacı, davadan feragat etmekle, yalnız davasını geri almakla kalmaz, ayrıca dava konusu yapmış olduğu haktan da vazgeçer. Ayrıca bu işlemi yaparken feragat sözcüğünün kullanılması zorunlu değildir, açık bir şekilde feragat ettiği manasına gelecek ifadeler bulunması yeterlidir. Davadan feragat, yazılı şekilde gerçekleştirilebileceği gibi sözlü şekilde de gerçekleştirilebilir. Ayrıca, duruşma sırasında veya duruşma dışında mahkemeye vereceği bir dilekçe ile de davasından feragat edebilecektir.
SORU 3: Davadan Feragat İşlemini Kim Yapabilir?
Davadan feragat edebilecek kişi davanın tarafı olan davacıdır. Davacının velisi de davadan feragat edebilir, bunun için sulh mahkemesinden izin almasına gerek yoktur. Davacının vasisinin davadan feragat edebilmesi için ise sulh mahkemesinden ayrı bir dava ile feragat izni almış olması gerekir.
SORU 4: Feragat İşleminin Hukuki Niteliği Nedir? Feragatten Geri Dönülebilir Mi?
Davadan feragat, tek taraflı irade beyanıyla yenilik doğuran bir hakkın kullanılması olduğu için feragatten geri dönülmesi mümkün değildir. Diğer hukuk işlemlerinde olduğu gibi, irade sakatlıkları halinde feragatin iptali istenebilir. Davacının davadan feragat ettiğine dair beyanı yanılma, aldatma veya korkutma sebeplerinden biri ile sakatlanmış ise feragat eden davacı bu durumu ispat etmek şartıyla feragatin iptali için dava açabileceği gibi, iptal talebini ayrı bir dava açmayarak görülmekte olan davada da ileri sürebilir.
SORU 5: Nafaka Türleri Nelerdir? Ne Şekilde Feragat İşlemi Gerçekleştirilmektedir?
Öğretide nafaka türlerinin iki ana başlık altında toplanmış olup, bakım ve yardım nafakaları şeklindeki ayırım yapılmıştır. 04.11.2020 tarihli “Nafaka ödenmez ise ne yapmak gerekir?” başlıklı köşe yazımda nafaka türleri hakkında yaptığımız açıklamaları bu yanıtımızda tekrarlamaktayız.
a- Tedbir Nafakasından Feragat
Tedbir nafakası, eşlerden birinin yoksulluk çekeceği endişesini gidermek amacıyla ortaya çıkmış bir nafaka türü değildir. Tedbir nafakasının arka planında evliliğin devam ettiği boşanma ve ayrılık süreçlerinde eşlerin TMK 185 ve TMK 186’daki yükümlülüklerinin yerine getirilmesini güvence altına alma düşüncesi yer almaktadır. Tedbir nafakasından, boşanma veya ayrılık davası sırasında feragat edilmesi mümkündür. Tedbir nafakası almakta olan taraf, tedbir nafakasından feragat etmişse feragat tarihinden itibaren nafaka yükümlüsünün tedbir nafakası sorumluluğu kendiliğinden ortadan kalkar.
Normalde feragat sonucunda feragata konu teşkil eden haktan da feragat edildiğinden dolayı feragat edilen hak yeniden dava konusu yapılamaz. Ancak tedbir nafakası isteminden feragat eden taraf daha sonra tedbir nafakasına ihtiyacı bulunduğundan bahisle geçici tedbir nafakası takdir edilmesini istemişse, yeni istek tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmedilebilmektedir. Geçici tedbir nafakasından, boşanma veya ayrılık kararından sonra, temyiz aşamasında da feragat edilebilir. Geçici tedbir nafakasından, karar düzeltme aşamasında da feragat edilmesi mümkündür.
Boşanma veya ayrılık davası sırasında, çocuk açısından hükmedilecek tedbir nafakasından feragati gerçekleştirebilecek kişi doğal olarak çocuğun velisidir. Peki çocuğun velayeti geçici olarak kendisine verilmiş olan eş, gerçekten de çocuk için hükmedilecek veya hükmedilmiş olan nafakadan vazgeçebilecek midir?
TMK m.327, ana ve babaya çocuğun bakım ve eğitimi için gereken giderleri karşılamaları yükümlülüğünü getirmiştir. Bu kurala göre, ana baba, velayet ellerinden alınsa bile, çocuğun bakım ve eğitim giderlerini karşılamak zorundadır. Kanun koyucu tarafından, eşlere getirilen, bu bakım yükümlülüğü çocukların korunmasına yönelik olarak kamu düzenine ilişkindir ve eşlerden birinin feragati ile bu bakım nafakasından vazgeçilemez. Dolayısıyla, çocuğun velayetine sahip olan tarafın, çocuğun menfaatine aykırı olacak şekilde tedbir nafakasından feragati hüküm ifade etmeyecektir.
b. Yoksulluk Nafakasından Feragat
Kanun koyucu, yoksulluk nafakası ile eşler arasında evliliğin sona ermesinden sonra da mali dayanışmanın devam etmesini istemiştir. Yoksulluk nafakası sadece boşanma halinde ve bu yüzden yoksulluğa düşecek olan eş için kabul edilmiştir.
Hakimin, yoksulluk nafakasına karar verebilmesi için, yoksulluğa düşen eşin talepte bulunması gerekir.. Yoksulluk nafakasına ilişkin bir dava sırasında, eş tarafından, yoksulluk nafakası ancak dava ya da cevap dilekçesi ile istenilebilir, daha sonra istenmesi yasak kapsamında olacaktır. Boşanma davası söz konusu olmadan önce, yoksulluk nafakasından feragat edileceğine dair sözlü veya yazılı bir beyan hüküm ifade etmeyecektir. Zira doğmamış haktan feragat kural olarak mümkün değildir. Boşanma davası devam ederken veya dava sona erdikten sonra, yoksulluk nafakasından feragat mümkündür. Boşanma davası devam ettiği sırada yoksulluk nafakasından feragat etmek isteyen eş, koşul içermeyen feragati açık ve kesin olarak sözlü veya yazılı şekilde gerçekleştirebilir. Boşanma kararı verildikten sonra, temyiz aşamasında da yoksulluk nafakasından feragat edilmesi mümkündür. Boşanma kararı verildikten sonra karar düzeltme aşamasında da yoksulluk nafakasından feragat edilebilir
Boşanma davası sırasında eğer taraflar boşanmanın mali koşulları konusunda hâkim huzurunda anlaşmış ve bu anlaşmada yoksulluk nafakası ödenmesi konusunu düzenlememiş iseler, daha sonradan yoksulluk nafakası talep edilmesi mümkün olmayacaktır. Anlaşmalı boşanma protokolünde yoksulluk nafakası talep edilmemiş ve nihai kararda yoksulluk nafakasına hükmedildiğine dair bir hüküm bulunmuyorsa, sonradan yoksulluk nafakası talep edilemez.
c. İştirak Nafakasından Feragat
Ana veya babanın iştirak nafakası ödeme yükümü, çocuk kendisine bırakılan kişinin mali durumunun yeterli olmaması ile ilgili değildir. Bu nedenle, çocuğun velayet hakkına sahip olan eşin mali durumu ne kadar iyi olursa olsun, iştirak nafakasına hükmedilebilir.
SORU 6: İştirak Nafakasından Feragat Edilemezlik ve Nedenleri Nedir?
İştirak nafakasından feragat edilmesi ile ilgili olarak, iştirak nafakasının kamu düzenine ilişkin bir çocuk hakkı olması, nafakadan feragatin, çocuğun velayetine sahip olmayan taraf ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin kurulmasına engel teşkil edebilecek olması ile ana ve babalık duygularının tatmin edilmesi ve özellikle ayırt etme gücüne sahip çocuk ile velayet hakkı sahibinin nafakadan feragat konusunda çatışma yaşaması sebepleri gösterilebilir.
Ayırt etme gücüne sahip küçüğün veya kendisine fiilen bakan ana ya da babasının diğerine karşı çocuk adına talep edebileceği nafaka da çocuk malvarlığına aittir. İştirak nafakası çocukların korunmasına yönelik olup kamu düzenine ilişkindir. İştirak nafakasında hakimin re’sen karar verme yetkisi bulunduğundan taleple bağlılık ilkesi söz konusu olmayacaktır ve hakim iştirak nafakasının miktarını serbestçe tayin edecektir.
Nafaka hakkı, çocuğun bir hakkıdır ancak bunu isteme hakkı, çocuğun velayeti kendisine bırakılmış olan, çocuğun velisine aittir. Ancak çocuğun velisinin, çocuk adına bu haktan feragat etmesi, çocuğun hem ekonomik menfaatleri hem de velayeti altında bulunmadığı ana veya babası ile ilişkisine etkisi açısından dikkatle incelenmelidir. Bir boşanma davası sırasında, velayetin kime verileceği belli olmadan, tarafların duruşma sırasında iştirak nafakası talebinden feragat etmesi geçerli olmayacaktır. Boşanma davasında hüküm verildikten sonra da, velayet hakkı kendisine verilen tarafın, çocuğun menfaatine aykırı olacak şekilde veya velayet hakkına sahip olmayan tarafın çocuk ile ilişki kurmasını engellemek, çocuk ile duygusal yakınlığının artmasına mani olmak amacının bulunduğu anlaşıldığı takdirde velayet kendisine verilen tarafın feragat etmesi kabul edilmemelidir.
İştirak nafakasından geçerli bir şekilde feragat edildiği takdirde, iştirak nafakasının her an doğup işleyen haklardan olmasından ötürü, feragata ilişkin beyan, küçüğün ergin olacağı tarihe kadar sürecek olan nafakayı da kapsamayacaktır. AVUKAT EZGİ ENGİN
SORU 1: Davadan Feragat Nedir?
Davadan feragat iki taraftan birinin, talep sonucundan vazgeçmesidir. Dava açmak bir hak olduğu gibi açılmış bulunan bir davadan feragat etmek de bir haktır. Kural olarak davacı her davadan hiçbir kayda tabi olmaksızın feragat edebilir. Hiç kimse kendi lehine de olsa bir davayı açmaya ve açmış olduğu bir davayı da sonuna kadar takip etmeye zorlanamaz.
SORU 2: Davadan Feragat Usulü Nedir?
Davadan feragat, davacının mahkemeye karşı yapacağı tek taraflı bir irade beyanı ile gerçekleşir. Feragatin geçerliliği için, bunun davalı ve mahkeme tarafından kabul edilmesine de gerek yoktur. Çünkü davacı, davadan feragat etmekle, yalnız davasını geri almakla kalmaz, ayrıca dava konusu yapmış olduğu haktan da vazgeçer. Ayrıca bu işlemi yaparken feragat sözcüğünün kullanılması zorunlu değildir, açık bir şekilde feragat ettiği manasına gelecek ifadeler bulunması yeterlidir. Davadan feragat, yazılı şekilde gerçekleştirilebileceği gibi sözlü şekilde de gerçekleştirilebilir. Ayrıca, duruşma sırasında veya duruşma dışında mahkemeye vereceği bir dilekçe ile de davasından feragat edebilecektir.
SORU 3: Davadan Feragat İşlemini Kim Yapabilir?
Davadan feragat edebilecek kişi davanın tarafı olan davacıdır. Davacının velisi de davadan feragat edebilir, bunun için sulh mahkemesinden izin almasına gerek yoktur. Davacının vasisinin davadan feragat edebilmesi için ise sulh mahkemesinden ayrı bir dava ile feragat izni almış olması gerekir.
SORU 4: Feragat İşleminin Hukuki Niteliği Nedir? Feragatten Geri Dönülebilir Mi?
Davadan feragat, tek taraflı irade beyanıyla yenilik doğuran bir hakkın kullanılması olduğu için feragatten geri dönülmesi mümkün değildir. Diğer hukuk işlemlerinde olduğu gibi, irade sakatlıkları halinde feragatin iptali istenebilir. Davacının davadan feragat ettiğine dair beyanı yanılma, aldatma veya korkutma sebeplerinden biri ile sakatlanmış ise feragat eden davacı bu durumu ispat etmek şartıyla feragatin iptali için dava açabileceği gibi, iptal talebini ayrı bir dava açmayarak görülmekte olan davada da ileri sürebilir.
SORU 5: Nafaka Türleri Nelerdir? Ne Şekilde Feragat İşlemi Gerçekleştirilmektedir?
Öğretide nafaka türlerinin iki ana başlık altında toplanmış olup, bakım ve yardım nafakaları şeklindeki ayırım yapılmıştır. 04.11.2020 tarihli “Nafaka ödenmez ise ne yapmak gerekir?” başlıklı köşe yazımda nafaka türleri hakkında yaptığımız açıklamaları bu yanıtımızda tekrarlamaktayız.
a- Tedbir Nafakasından Feragat
Tedbir nafakası, eşlerden birinin yoksulluk çekeceği endişesini gidermek amacıyla ortaya çıkmış bir nafaka türü değildir. Tedbir nafakasının arka planında evliliğin devam ettiği boşanma ve ayrılık süreçlerinde eşlerin TMK 185 ve TMK 186’daki yükümlülüklerinin yerine getirilmesini güvence altına alma düşüncesi yer almaktadır. Tedbir nafakasından, boşanma veya ayrılık davası sırasında feragat edilmesi mümkündür. Tedbir nafakası almakta olan taraf, tedbir nafakasından feragat etmişse feragat tarihinden itibaren nafaka yükümlüsünün tedbir nafakası sorumluluğu kendiliğinden ortadan kalkar.
Normalde feragat sonucunda feragata konu teşkil eden haktan da feragat edildiğinden dolayı feragat edilen hak yeniden dava konusu yapılamaz. Ancak tedbir nafakası isteminden feragat eden taraf daha sonra tedbir nafakasına ihtiyacı bulunduğundan bahisle geçici tedbir nafakası takdir edilmesini istemişse, yeni istek tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmedilebilmektedir. Geçici tedbir nafakasından, boşanma veya ayrılık kararından sonra, temyiz aşamasında da feragat edilebilir. Geçici tedbir nafakasından, karar düzeltme aşamasında da feragat edilmesi mümkündür.
Boşanma veya ayrılık davası sırasında, çocuk açısından hükmedilecek tedbir nafakasından feragati gerçekleştirebilecek kişi doğal olarak çocuğun velisidir. Peki çocuğun velayeti geçici olarak kendisine verilmiş olan eş, gerçekten de çocuk için hükmedilecek veya hükmedilmiş olan nafakadan vazgeçebilecek midir?
TMK m.327, ana ve babaya çocuğun bakım ve eğitimi için gereken giderleri karşılamaları yükümlülüğünü getirmiştir. Bu kurala göre, ana baba, velayet ellerinden alınsa bile, çocuğun bakım ve eğitim giderlerini karşılamak zorundadır. Kanun koyucu tarafından, eşlere getirilen, bu bakım yükümlülüğü çocukların korunmasına yönelik olarak kamu düzenine ilişkindir ve eşlerden birinin feragati ile bu bakım nafakasından vazgeçilemez. Dolayısıyla, çocuğun velayetine sahip olan tarafın, çocuğun menfaatine aykırı olacak şekilde tedbir nafakasından feragati hüküm ifade etmeyecektir.
b. Yoksulluk Nafakasından Feragat
Kanun koyucu, yoksulluk nafakası ile eşler arasında evliliğin sona ermesinden sonra da mali dayanışmanın devam etmesini istemiştir. Yoksulluk nafakası sadece boşanma halinde ve bu yüzden yoksulluğa düşecek olan eş için kabul edilmiştir.
Hakimin, yoksulluk nafakasına karar verebilmesi için, yoksulluğa düşen eşin talepte bulunması gerekir.. Yoksulluk nafakasına ilişkin bir dava sırasında, eş tarafından, yoksulluk nafakası ancak dava ya da cevap dilekçesi ile istenilebilir, daha sonra istenmesi yasak kapsamında olacaktır. Boşanma davası söz konusu olmadan önce, yoksulluk nafakasından feragat edileceğine dair sözlü veya yazılı bir beyan hüküm ifade etmeyecektir. Zira doğmamış haktan feragat kural olarak mümkün değildir. Boşanma davası devam ederken veya dava sona erdikten sonra, yoksulluk nafakasından feragat mümkündür. Boşanma davası devam ettiği sırada yoksulluk nafakasından feragat etmek isteyen eş, koşul içermeyen feragati açık ve kesin olarak sözlü veya yazılı şekilde gerçekleştirebilir. Boşanma kararı verildikten sonra, temyiz aşamasında da yoksulluk nafakasından feragat edilmesi mümkündür. Boşanma kararı verildikten sonra karar düzeltme aşamasında da yoksulluk nafakasından feragat edilebilir
Boşanma davası sırasında eğer taraflar boşanmanın mali koşulları konusunda hâkim huzurunda anlaşmış ve bu anlaşmada yoksulluk nafakası ödenmesi konusunu düzenlememiş iseler, daha sonradan yoksulluk nafakası talep edilmesi mümkün olmayacaktır. Anlaşmalı boşanma protokolünde yoksulluk nafakası talep edilmemiş ve nihai kararda yoksulluk nafakasına hükmedildiğine dair bir hüküm bulunmuyorsa, sonradan yoksulluk nafakası talep edilemez.
c. İştirak Nafakasından Feragat
Ana veya babanın iştirak nafakası ödeme yükümü, çocuk kendisine bırakılan kişinin mali durumunun yeterli olmaması ile ilgili değildir. Bu nedenle, çocuğun velayet hakkına sahip olan eşin mali durumu ne kadar iyi olursa olsun, iştirak nafakasına hükmedilebilir.
SORU 6: İştirak Nafakasından Feragat Edilemezlik ve Nedenleri Nedir?
İştirak nafakasından feragat edilmesi ile ilgili olarak, iştirak nafakasının kamu düzenine ilişkin bir çocuk hakkı olması, nafakadan feragatin, çocuğun velayetine sahip olmayan taraf ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin kurulmasına engel teşkil edebilecek olması ile ana ve babalık duygularının tatmin edilmesi ve özellikle ayırt etme gücüne sahip çocuk ile velayet hakkı sahibinin nafakadan feragat konusunda çatışma yaşaması sebepleri gösterilebilir.
Ayırt etme gücüne sahip küçüğün veya kendisine fiilen bakan ana ya da babasının diğerine karşı çocuk adına talep edebileceği nafaka da çocuk malvarlığına aittir. İştirak nafakası çocukların korunmasına yönelik olup kamu düzenine ilişkindir. İştirak nafakasında hakimin re’sen karar verme yetkisi bulunduğundan taleple bağlılık ilkesi söz konusu olmayacaktır ve hakim iştirak nafakasının miktarını serbestçe tayin edecektir.
Nafaka hakkı, çocuğun bir hakkıdır ancak bunu isteme hakkı, çocuğun velayeti kendisine bırakılmış olan, çocuğun velisine aittir. Ancak çocuğun velisinin, çocuk adına bu haktan feragat etmesi, çocuğun hem ekonomik menfaatleri hem de velayeti altında bulunmadığı ana veya babası ile ilişkisine etkisi açısından dikkatle incelenmelidir. Bir boşanma davası sırasında, velayetin kime verileceği belli olmadan, tarafların duruşma sırasında iştirak nafakası talebinden feragat etmesi geçerli olmayacaktır. Boşanma davasında hüküm verildikten sonra da, velayet hakkı kendisine verilen tarafın, çocuğun menfaatine aykırı olacak şekilde veya velayet hakkına sahip olmayan tarafın çocuk ile ilişki kurmasını engellemek, çocuk ile duygusal yakınlığının artmasına mani olmak amacının bulunduğu anlaşıldığı takdirde velayet kendisine verilen tarafın feragat etmesi kabul edilmemelidir.
İştirak nafakasından geçerli bir şekilde feragat edildiği takdirde, iştirak nafakasının her an doğup işleyen haklardan olmasından ötürü, feragata ilişkin beyan, küçüğün ergin olacağı tarihe kadar sürecek olan nafakayı da kapsamayacaktır. AVUKAT EZGİ ENGİN