Sedef’in koruma kararı vardı
Bir kadın daha pisi pisine bir erkeğin; acımasız ve duygusuz, asla yaşanmışlıklarının kıymetini bilmeyen bir adam tarafından işine gitmek için beklerken başından vurularak öldürüldü.
“Yazık” demek yetmiyor.
Yetmemeli; bu erkek terörüne dur demenin zamanı çoktan geldi de geçti bile.
Sedef Şen pisi pisine öldü, cani bir koca kendi duygularını tatmin etmek için bir kadının daha canına kıydı.
“Kahretsin” demek artık yetmiyor.
Koruma kararı almanın hiç mi hiç faydası yok. Alın size Sedef Şen koruma altındaydı. Geçiniz bunları geçiniz, koruma kararı lafta kalıyor. Bir kadın olarak hiçbir şeye inanmıyorum. İnanıyoruz başımıza neler geliyor. Seviyoruz, sevdiğimiz adamlar tarafından acımasızca öldürülüyoruz.
“Vah vah vah keşke o durağa 5 dakika önce gelseydi, keşke o adamı daha önce görüp kendini koruyabilseydi”
Keşke keşke keşke.
Yetmiyor anlıyor musunuz yetmiyor.
Ne demek koruma kararı. Nasıl bir şey bu koruma kararı. Bir kadın, yaşadığı şehirde, işine giderken, çarşıya çıkarken, mutluyken her an öldürülebileceğini düşünerek nasıl yaşasın? Koruma kararıymış. Ben size anlatayım bu koruma kararı nasıl bir şey.
Koruma kararı beyana dayalı olarak veriliyor ve aciliyeti olan bir durum olarak kabul ediliyor. Mantığı, şiddet görenin can tehlikesiyle karşı karşıya olduğu gerçeğinden hareket ediliyor. Bu nedenle koruma kararları delil aranmaksızın veriliyor. Kararın ihlali halinde de zorlama hapis cezası veriliyor.
Bu karar önce mahkeme kaleminde yazılıyor. Sonra şiddet uygulayana bu karar en yakın polis karakolu vasıtasıyla tebliği ediliyor (bu genellikle ayları bulabiliyor). Korunan kişi ise evine en yakın polis noktası tarafından mutlaka haftada bir kontrol ediliyor, yakınlarıyla temas kuruluyor.
Eee, sonuç.
Her zaman erkek terörü kazanıyor çünkü cani koca, sevgili önce kadını bulduğu yerde öldürüyor ardından intihar ederek kendi hayatına son veriyor. Yani adamda zorlama hapis korkusu olmuyor.
Peki ne yapacağız. Ayrılmak isteyen her eş öldürülecek mi ?
Acaba koruma kararı verirken, tehdit oluşturan kişiye elektronik kelepçe taksak bir çözüm olur mu ?
“Yazık” demek yetmiyor.
Yetmemeli; bu erkek terörüne dur demenin zamanı çoktan geldi de geçti bile.
Sedef Şen pisi pisine öldü, cani bir koca kendi duygularını tatmin etmek için bir kadının daha canına kıydı.
“Kahretsin” demek artık yetmiyor.
Koruma kararı almanın hiç mi hiç faydası yok. Alın size Sedef Şen koruma altındaydı. Geçiniz bunları geçiniz, koruma kararı lafta kalıyor. Bir kadın olarak hiçbir şeye inanmıyorum. İnanıyoruz başımıza neler geliyor. Seviyoruz, sevdiğimiz adamlar tarafından acımasızca öldürülüyoruz.
“Vah vah vah keşke o durağa 5 dakika önce gelseydi, keşke o adamı daha önce görüp kendini koruyabilseydi”
Keşke keşke keşke.
Yetmiyor anlıyor musunuz yetmiyor.
Ne demek koruma kararı. Nasıl bir şey bu koruma kararı. Bir kadın, yaşadığı şehirde, işine giderken, çarşıya çıkarken, mutluyken her an öldürülebileceğini düşünerek nasıl yaşasın? Koruma kararıymış. Ben size anlatayım bu koruma kararı nasıl bir şey.
Koruma kararı beyana dayalı olarak veriliyor ve aciliyeti olan bir durum olarak kabul ediliyor. Mantığı, şiddet görenin can tehlikesiyle karşı karşıya olduğu gerçeğinden hareket ediliyor. Bu nedenle koruma kararları delil aranmaksızın veriliyor. Kararın ihlali halinde de zorlama hapis cezası veriliyor.
Bu karar önce mahkeme kaleminde yazılıyor. Sonra şiddet uygulayana bu karar en yakın polis karakolu vasıtasıyla tebliği ediliyor (bu genellikle ayları bulabiliyor). Korunan kişi ise evine en yakın polis noktası tarafından mutlaka haftada bir kontrol ediliyor, yakınlarıyla temas kuruluyor.
Eee, sonuç.
Her zaman erkek terörü kazanıyor çünkü cani koca, sevgili önce kadını bulduğu yerde öldürüyor ardından intihar ederek kendi hayatına son veriyor. Yani adamda zorlama hapis korkusu olmuyor.
Peki ne yapacağız. Ayrılmak isteyen her eş öldürülecek mi ?
Acaba koruma kararı verirken, tehdit oluşturan kişiye elektronik kelepçe taksak bir çözüm olur mu ?