Obezite ömür boyu süren bir hastalıktır

Yüzyılımızın en büyük sağlık sorunlarının başında gelen obezite genetik ve çevresel etkilerle oluşan geri dönüşümsüz bir hastalıktır. Ölümcül hastalıkları tetikleyen yaşam kalitesini düşüren obezitenin multidisipliner tedavisi hayat boyu sürer.
Obezite yüzyılın pandemisi toplumda giderek daha fazla görülen obezite genetik nedenlerle anne-babadan çocuğa geçmekte… Bununla birlikte; aileler aynı yemekleri, aynı yaşam tarzlarını paylaşırlar. Bunlar da obeziteye katkıda bulunur. Genetik yatkınlığı diğer etkenlerden ayırmak genellikle zordur. Çevrenin obezite oluşumuna çok fazla etkisi vardır. Genetik yapınızı değiştirmeniz mümkün değil; yemek yeme alışkanlıklarınız, fiziksel aktivite düzeyiniz ve diğer çevresel etmenlerde kontrol sizde.
-Az yağlı ve sağlıklı yemeklerden az porsiyonlar seçmeyi öğrenin.
-Aç olmasanız bile sizi yemek yemeye iten tuzakları tanıyın.
-En az 30 dakika tempolu yürüyüş gibi orta-yüksek yoğunlukta fiziksel aktivite yapın.
-TV izlemek ve bilgisayara, cep telefonuna bağlanmak yerine hareketli olmaya çalışın.
-Yemekleri kesinlikle televizyon karşısında değil, masada yiyin.
-Yediklerinizin ve fiziksel hareketlerinizin miktarını kaydedin.
-3 endokrin hastalıktan korkmak gerekir! Bunlara dikkat edin.
-Hipotroid
-Cushing Sendromu
-Polikistik Over Sendromu
-Uykusuzluk ya da uyku kalitesindeki azalma da obeziteye neden olabilir. Son araştırmalar uykusuzluk sorunu olan bireylerin zamanla kilo almaya başladığını, normal uyku düzenine sahip olan kişilere göre yılda en az 4 kg ağırlık kazandıklarını bildirmektedir.
Steroidler, bazı antidepresan ilaçlar, bazı psikiyatrik durumlar için kullanılan ilaçlar da ağırlık artışına neden olabilir. Bu ilaçlar vücudun enerjiyi kullanma hızını azaltabilir, iştahı uyarabilir veya vücutta fazladan su tutulmasına neden olabilir.