Okullar eğitim öğretim hayatına bugünden itibaren başlıyor. Başlıyor ancak pandemi döneminde okullarda alınan önlemlerin ne derece yeterli olduğu da tartışma konusu. Veliler sınıfların kalabalık olmasından, maske ve dezenfektan yetersizliğinden yakınıyor. Eğitim SEN Çanakkale Şubesi Başkanı Yasin Hacımusalar konu ile ilgili yaptığı açıklamada, “Sağlıklı ve güvenli bir şekilde tam zamanlı yüz yüze eğitim için tüm eğitim bileşenlerinin aşı olması, her şeyden önce toplumsal bir sorumluluktur. Bu konuda tepeden inme kararlar yerine kaygılar giderilmelidir” şeklinde konuştu.
Eğitim-SEN Çanakkale Şube Başkanı Yasin Hacımusalar yeni eğitim öğretim yılında MEB’in yeterli önlemi almadığına dikkat çekti. Hacımusalar yaptığı basın toplantısında şu ifadeleri kullanarak önerilerde bulundu, “Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ‘Okullarda gerekli önlemleri aldık’ açıklamasını yapsa da Türkiye çapında okulların önemli bir bölümünün salgın koşullarına uygun hale getirilmediği, gerekli altyapı hazırlıklarının yapılmadığı bilinmektedir. Sağlıklı ve güvenli bir şekilde tam zamanlı yüz yüze eğitim için tüm eğitim bileşenlerinin aşı olması, her şeyden önce toplumsal bir sorumluluktur. Bu konuda tepeden inme kararlar yerine kaygılar giderilmelidir. Özellikle aşı olmaktan kaçınan eğitim emekçilerinin haftada iki gün virüsün yoğun olarak yer aldığı hastanelere gitmek yerine gezici sağlık ekipleriyle testlerin iş yerlerinde yapılması önemlidir. MEB bugüne kadar seyreltilmiş sınıf uygulamasına ilişkin olarak yeterli hazırlık yapmamıştır. Kaç yeni derslik yaptığını açıklamamıştır. Sınıfların havalandırılması için bir pencere sistemini kurmamıştır. Öğrenci ve öğretmen tuvaletlerinde gerekli genişletme yapılmamış ve lavabo sayıları arttırılmamıştır. Öğretmen odaları düzenlenmemiştir. Maske, sabun ve diğer hijyen malzemeleri yeterli değildir”
DERS SÜRELERİNİN AZALTILMASI
Hacımusalar açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı, “Yardımcı personel olarak çalışan arkadaşlarımızın görevlendirmeleri hala yapılmamıştır. Yıllardır kadrolu yardımcı personel alımı yapılmamakta ve ihtiyaçlar İŞKUR üzerinden geçici görevlendirmelerle geçiştirilmektedir. Öğretmen ihtiyacının giderilmesi için, bir an önce en az 100 bin öğretmen atamasının yapılması önemlidir. Taşımalı eğitim sistemine son verilerek köy okullarının açılması gerekmektedir. Salgın sürecinden olumsuz etkilenen öğrenci ve eğitim çalışanlarının psikososyal açıdan desteklenmesine yönelik çalışmalar yapılmalı. Salgına karşı alınan önlemlerin ve ayrılan kaynağın şeffaf bir şekilde MEB tarafından açıklanması gerekmektedir. Pandemi koşullarında 40 dakikalık ders sürelerinin azaltılması için çalışma yapılmalı. Okul öncesi öğretmenleri günde 6 ders ve 300 dakika blok ders yapmakta ve bu öğretmenlerin teneffüs hakkı bulunmamaktadır. 50 dakika olan ders sürelerinin azaltılması ve okul öncesi eğitim emekçilerinin de görüşleri alınarak teneffüs saatleri düzenlenmeli. İmam hatip okullarının çoğunda kontenjanlar boştur. İhtiyaç fazlası imam hatipler akademik okullara dönüştürülmelidir. Okullarımızı amasız fakatsız açabilmek ve açık tutabilmek ivedi bir ihtiyaçtır. Okullarımızın kapalı kalmasının yarattığı toplumsal zararlar düşünüldüğünde bu konuda bütün sorumluluk MEB’in ve iktidarın omuzlarındadır”
Hacımusalar açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı, “Yardımcı personel olarak çalışan arkadaşlarımızın görevlendirmeleri hala yapılmamıştır. Yıllardır kadrolu yardımcı personel alımı yapılmamakta ve ihtiyaçlar İŞKUR üzerinden geçici görevlendirmelerle geçiştirilmektedir. Öğretmen ihtiyacının giderilmesi için, bir an önce en az 100 bin öğretmen atamasının yapılması önemlidir. Taşımalı eğitim sistemine son verilerek köy okullarının açılması gerekmektedir. Salgın sürecinden olumsuz etkilenen öğrenci ve eğitim çalışanlarının psikososyal açıdan desteklenmesine yönelik çalışmalar yapılmalı. Salgına karşı alınan önlemlerin ve ayrılan kaynağın şeffaf bir şekilde MEB tarafından açıklanması gerekmektedir. Pandemi koşullarında 40 dakikalık ders sürelerinin azaltılması için çalışma yapılmalı. Okul öncesi öğretmenleri günde 6 ders ve 300 dakika blok ders yapmakta ve bu öğretmenlerin teneffüs hakkı bulunmamaktadır. 50 dakika olan ders sürelerinin azaltılması ve okul öncesi eğitim emekçilerinin de görüşleri alınarak teneffüs saatleri düzenlenmeli. İmam hatip okullarının çoğunda kontenjanlar boştur. İhtiyaç fazlası imam hatipler akademik okullara dönüştürülmelidir. Okullarımızı amasız fakatsız açabilmek ve açık tutabilmek ivedi bir ihtiyaçtır. Okullarımızın kapalı kalmasının yarattığı toplumsal zararlar düşünüldüğünde bu konuda bütün sorumluluk MEB’in ve iktidarın omuzlarındadır”