Küçücük bir çocukken annelerimizden öğrendiğimiz Kevser suresinde Rabbimiz bizlere ne demek istiyor hiç düşündük mü? 2. ayetinde bahsedilen “Rabbin için namaz kıl ve kurban kes” cümlesi, bildiğimiz anlamın dışında bizlere ne öğretmek istiyor?
Zahiren düşündüğümüzde herkesin kurban kesemeyeceği aşikar. Peki nedir kurban kesmek? Şeriat kurallarına göre, Kuran’da belirtilen hayvanlardan birini kesmektir ancak; parası olmayan insanlar ne yapacak? Her ayetin en az bir zahiri (açık), bir de batıni (gizli) anlamı var. Batıni anlamlarını tefekkür edebilmek için marifet ilmi gerekiyor. Allah’ı zikreden kullarına hediye olarak verdiği ilim, “marifet ilmidir.” İlim istiyorum diyenlere sesleniyoruz: Üveys Veysel Karane zikri ile ilim alınıyor. Zikirle başlayan bu yolculukta, her nefsin bir hayvanla sıfatlandığını öğrendik. Rabbimizin kullarından istediği ise bizlere kötü işler yaptıran nefsimizi kesmemiz. Nefsimizi öldürmek için gayret bekleniyor hepimizden.
Marifet ilmi ile daha önce duymadığınız, bilmediğiniz anlamda yolculuk başlıyor. Bu ayet bizlere sabah-akşam Üveys Veysel Karane zikri yaparak tevhid ile Rabbini zikret (La ilahe illallah söyle) ve nefsini öldür mesajını veriyor. Ayette geçen namaz kılmak, Allah’ı her daim zikrediyor olmaktır. Eskiden sultanlar, evliyalar nefslerini zikrederek etkisiz hale getirmişlerdir. Marifet yolculuğunda nefsin isteklerini durdurabilmek, nefsi kurban edebilmek ve bunun karşılığında da aldığımız sevaplarımızı başta Şanlı Peygamber Efendimiz (sav)’e, ehli beytine, ashabına, Salihlere, tüm Peygamberlere, şehitlere hediye ediyoruz hamdolsun.
Şanlı Peygamber Efendimiz davetçiydi. İnsanları tevhide davet ederdi. Şimdi sizler O’nun sünnetini uygulamak için kimleri, neye davet ettiğinizi düşünün. Sizin davetiniz var mı? Varsa nedir? Davetçiler, Resul’ün yolundan gidenlerdir.
“İslam, şüphesiz garip olarak başladı ve günün birinde garip hale dönecektir! Ne mutlu o garip müminlere!” diyen Şanlı Resul’ümüzün yolundan giden tebliğcileriz biz. İslamı gariplikten kurtarmak, insanlara Resul’ü ve Allah’ı sevdirmeyi amaç edinirseniz, yani insanları tevhid zikrine yönlendirirseniz dert üstü, murat üstü bir hayata sahip olursunuz. İlimde garip olduğunuzu bilir, bunun idrakinde olursanız ve Rabbimizden “İlim isteyin vereyim” ayetine uygun olarak, “Rabbim senden ilim istiyorum” derseniz, verilir. Şüphesiz verir! Allah’ın vaadidir, ayetlerle destekliyor kullarını. İyiden, güzelden yana, zikreden her kulunu donatıyor Allah. Güzelliklere gark ediyor. Yaşadık gördük bizler. Marifet ilmi verilen üveysler anlatıyor. Bir üveys görürseniz, karşılaşırsanız lütfen sorun üveyse: İlim denilecek neler yaşamış, sorun ve görün bakın ne inciler saçacak. “Öyleyse Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.” ayetini gerçekleyen üveysler anlatsın sizlere. Üveyslik hakkında ayrıntılı bilgi için: www.veyselkarane.com
Zahiren düşündüğümüzde herkesin kurban kesemeyeceği aşikar. Peki nedir kurban kesmek? Şeriat kurallarına göre, Kuran’da belirtilen hayvanlardan birini kesmektir ancak; parası olmayan insanlar ne yapacak? Her ayetin en az bir zahiri (açık), bir de batıni (gizli) anlamı var. Batıni anlamlarını tefekkür edebilmek için marifet ilmi gerekiyor. Allah’ı zikreden kullarına hediye olarak verdiği ilim, “marifet ilmidir.” İlim istiyorum diyenlere sesleniyoruz: Üveys Veysel Karane zikri ile ilim alınıyor. Zikirle başlayan bu yolculukta, her nefsin bir hayvanla sıfatlandığını öğrendik. Rabbimizin kullarından istediği ise bizlere kötü işler yaptıran nefsimizi kesmemiz. Nefsimizi öldürmek için gayret bekleniyor hepimizden.
Marifet ilmi ile daha önce duymadığınız, bilmediğiniz anlamda yolculuk başlıyor. Bu ayet bizlere sabah-akşam Üveys Veysel Karane zikri yaparak tevhid ile Rabbini zikret (La ilahe illallah söyle) ve nefsini öldür mesajını veriyor. Ayette geçen namaz kılmak, Allah’ı her daim zikrediyor olmaktır. Eskiden sultanlar, evliyalar nefslerini zikrederek etkisiz hale getirmişlerdir. Marifet yolculuğunda nefsin isteklerini durdurabilmek, nefsi kurban edebilmek ve bunun karşılığında da aldığımız sevaplarımızı başta Şanlı Peygamber Efendimiz (sav)’e, ehli beytine, ashabına, Salihlere, tüm Peygamberlere, şehitlere hediye ediyoruz hamdolsun.
Şanlı Peygamber Efendimiz davetçiydi. İnsanları tevhide davet ederdi. Şimdi sizler O’nun sünnetini uygulamak için kimleri, neye davet ettiğinizi düşünün. Sizin davetiniz var mı? Varsa nedir? Davetçiler, Resul’ün yolundan gidenlerdir.
“İslam, şüphesiz garip olarak başladı ve günün birinde garip hale dönecektir! Ne mutlu o garip müminlere!” diyen Şanlı Resul’ümüzün yolundan giden tebliğcileriz biz. İslamı gariplikten kurtarmak, insanlara Resul’ü ve Allah’ı sevdirmeyi amaç edinirseniz, yani insanları tevhid zikrine yönlendirirseniz dert üstü, murat üstü bir hayata sahip olursunuz. İlimde garip olduğunuzu bilir, bunun idrakinde olursanız ve Rabbimizden “İlim isteyin vereyim” ayetine uygun olarak, “Rabbim senden ilim istiyorum” derseniz, verilir. Şüphesiz verir! Allah’ın vaadidir, ayetlerle destekliyor kullarını. İyiden, güzelden yana, zikreden her kulunu donatıyor Allah. Güzelliklere gark ediyor. Yaşadık gördük bizler. Marifet ilmi verilen üveysler anlatıyor. Bir üveys görürseniz, karşılaşırsanız lütfen sorun üveyse: İlim denilecek neler yaşamış, sorun ve görün bakın ne inciler saçacak. “Öyleyse Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.” ayetini gerçekleyen üveysler anlatsın sizlere. Üveyslik hakkında ayrıntılı bilgi için: www.veyselkarane.com