Özel öğrenme güçlüğü-2

Geçtiğimiz hafta Özel Öğrenme Güçlüğünden bahsetmeye başlamıştık. Tanının nasıl konulduğu, işe neler yaparak başlanmalı gibi konu başlıklarıyla devam etmiştik. Bu hafta bu konuyu biraz daha açalım dilerseniz.
Malumunuz bu farklılığın tek çözümünün eğitim olduğunu ifade etmiştim. İyi ama nasıl bir eğitim ?
Bireyin bir zeka problemi olmamasına rağmen akademik beklentileri karşılayamaması gibi bir sorunla karşı karşıyayız. Okumayı geç öğreniyor, sesleri birleştirmekte güçlük çekiyor, bazı sesleri ters yazıyor, yanlış okuyor, çabuk unutuyor gibi de bir sürü sıkıntımız var. Bu sıkıntılardan kurtulmak için doğru bir yol haritasıyla işe koyulmak gerek.
-Bize eğitim konusunda kim yardım edecek?
Çocuğumuzun özel öğrenme güçlüğüne sahip olduğunu öğrendiysek okulda destek eğitim faaliyetlerinden, bir özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinden, alanında uzman özel öğretmenlerden, farklı kurslardan faydalanabilir, yine evde siz de eğitsel anlamda destekleyebilirsiniz. Bu noktada en önemli husus başvurduğunuz kişi ya da kurumların alanında uzman ve ehil kişiler olmalarıdır. Çünkü bu çocuklar diğer çocuklara göre daha farklı öğrenmekte, hatırlamakta, uygulamakta ve unutmaktadırlar.
-Neleri yapıyor, neleri yapamıyoruz?
Eğitim sürecine, destek eğitime ya da okulda alacağımız kaynaştırma eğitimine mutlaka bireyin performansı ölçülerek başlanmalıdır. Nerelerde eksiği olduğu, hangi alanlarda başarılı olduğu ölçülmeli eksik olduğu alanlar üzerine yoğunlaşılmalı, başarılı olduğu alanların da bir adım daha ileri nasıl götürülebileceği planlanmalıdır.
-Amaçların belirlenmesi,
Bireyin performansını ölçtükten sonra uzun ve kısa dönemler için amaçlar belirlemek gerekir. Doğru bir hedef zaferin ilk ölçütüdür. Bunun için bireyin performansının alınması bu noktada oldukça önemlidir.
-İş birliği
Geldiğimiz noktaya şöyle bir bakacak olursak; akademik yetersizlikler bizi bir araştırmaya sevk etti. Rehberlik servisine müracaat ettik. Rehber öğretmenimizin yönlendirmeleri ile çocuğumuzda Özel Öğrenme Güçlüğü diye bir farklılığın olduğunu öğrendik. Bizi destekleyecek uzman kişi ya da kurumlara başvurduk. Yeterliliklerimiz belirlendi. Ne kadar sürede neleri yapacağımıza yani amaçlarımıza karar verdik.
Eğitimin daha faydalı, kalıcı ve etkili olması için okul, aile ve bize destek olan kişi ya da kurumların bir sac ayağı gibi olduklarını aklımızdan çıkarmayalım. Bu faktörlerden biri eksik olur ya da aralarında ki bağlantı da bir problem oluşursa istediğimiz geri dönütleri alamayız. Sınıf öğretmenimiz farklı, destek eğitim öğretmenimiz farklı biz evde farklı çalışmalar yaparsak bu kadar bölünmüşlüğün içinde çocuğun mesafe kat etmesinden bahsetmek abes olacaktır.
-Kıyaslamayın
Konunun başından beri hep bu çocukların farklı olduklarından, farklı öğrendiklerinden, farklı hatırlayıp, farklı unuttuklarından bahsettim. Dış görünüş, sosyal hayat, iletişim gibi alanlarda bir farklılık olmasa da eğitim manasında bir farklılık yaşanabileceğinden de dem vurdum. Çocuğun gelişimini bu noktada akranları ile değil de kendi içerisinde değerlendirmeniz gerekmektedir. Eğer aksini uygularsanız, oluşturacağınız travmaların telafisi eğitimin telafisinden daha güç olabilir.
-Sabırlı olun
Eğitim bir süreç, yapılandan yapılamayana, kolaydan zora olacak şekilde süregelmelidir. Çalıştığımız çocukların da birey olduklarını unutmadan, duygularını, düşüncelerini, hissettiklerini yok saymadan, işbirliğinden ödün vermeden, çocuğunuzun yapamadıklarını değil de yapmaya başladıklarının görerek değerlendirirseniz daha kalıcı, tam öğrenmenin sağlandığı günleri görebilirsiniz. Size bu dönemde zaman belirtip şu kadar sürede sorununuz çözülür diyenlere ise asla itimat etmeyin.
Özel Öğrenme Güçlüğü bir farklılıktır.