Özel öğrenme güçlüğü

Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Uzmanlarınca ‘’Skolastik Becerilerde Karma Tip Bozukluk’’ olarak ifade edilen çağımızın aslında en büyük sorunlarından olan Özel Öğrenme Güçlüğünden bahsedelim dilerseniz.
Hayatımıza son yıllarda Disleksi diye bir kavram dahil oldu. Pek çoğumuz kamu spotlarından, farkındalık çalışmalarından haberdar olduk bu kavramla. Biraz üzerinde durduğumuzda aslında hayatımız boyunca ne kadar çok bu durumdan muzdarip olmuş yakınımız olduğunu anımsadık. Peki nedir bu Özel Öğrenme Güçlüğü nedir bu Disleksi?
‘’Kişinin zekasının normal ya da normalin üstünde olmasına rağmen, yaşı, zekası ve verilen eğitim düzeyine göre beklenen düzeyde öğrenememesi özel öğrenme güçlüğü olarak tanımlanır.’’ Disleksi ise Özel Öğrenme Güçlüğü ailesinin bir ferdi olarak okumada bozukluk olarak karşımıza çıkar. Bu ailenin Matematik Güçlüğü yani diskalkuli, Yazma Güçlüğü yani disgrafi gibi başkaca üyeleri de vardır.
Daha önceleri ‘’Çok zeki ama çalışmıyor’’, ‘’Dışarıdan bak hiç sıkıntı yok ama derse gelince bir şeyler oluyor’’ gibi ifade edilen bireylerin bir dönem Özel Öğrenme Güçlüğünden muzdarip olduklarını düşünmekteyiz. Güncel konularda, sosyal hayat ile ilgili yaşanan gelişmelerde herhangi bir aksaklıkla karşı karşıya kalmamalarına rağmen akademik manada beklenen seviyede gelişim gösteremeyen bireyler Özel Öğrenme Güçlüğü yaşıyor olabilirler.
Ne tür belirtiler gösterirler?
Tanı koymak için birden fazla kıstasa, değerlendirme aracına ihtiyaç duyulmaktadır. Ancak; aşağıda örnek olarak sunacağım belirtilerden birkaç tanesi belirgin olarak kendini gösteriyorsa konuyu irdelemekte fayda var demektir.
-Zayıf Hafıza.
-Kopyalama, boyama, eşleme, sınıflandırma gibi faaliyetlerde geri kalma.
-Okunuşu benzer olan kelimeleri karıştırma.
-Alfabetik sıralama gibi etkinliklerde zorlanma.
-Rakamları ve yerlerini karıştırma.
-Ses hece yutma ya da ekleme.
-Yazıda bozukluk.
-‘’b-d’’, ‘’s-z’’, ‘’p-d-b’’ gibi sesleri yine ‘’6-9’’, ‘’2-7’’ gibi rakamları karıştırma.
Burada bir parantez açmak istiyorum. Ortaya çıkabilecek belirtilerden olan ses ve rakamları karıştırma konusu en bilindik belirtilerdendir. Ama; her sesleri ters yazan çocuk Özel Öğrenme Güçlüğü yaşıyor olmamakla birlikte yine her Özel Öğrenme Güçlüğü yaşayan çocuk da bu hataları yapmak zorunda diye bir kural yoktur. Bu sadece belirtilerden biridir ve sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Oysa incelememiz gereken başka bir sürü belirti daha vardır.
Nereden başlamalıyız ?
Öncelikle bunun bir hastalık olmadığını, ortada bir farklılık olduğunu elimizde ki silahın ise doğru ve yerinde bir eğitim olduğunu düşünerek işe başlamalıyız.
İfade ettiğim belirtilerden ya da başkaca sizi akademik başarı ile ilgili endişeye düşüren gözlemlediğiniz aksaklık ya da aksaklıklar varsa, okul rehber öğretmeninize sizi yönlendirmesi için müracat etmelisiniz.
Eğitsel değerlendirmeler neticesinde gerçekten akademik bir gerilik olduğu tespit edilirse sıra zeka testine gelir zeka testinin amacı ise bireyin bilişsel anlamda yani zeka ile ilgili herhangi bir probleminin olmadığının anlaşılmasıdır. (Bu tanının konulabilmesi için zeka seviyesinin normal ya da normalin üzerinde olması gerektiğinden bahsetmiştim.) Zeka seviyesi de bu şekilde raporlanan birey son olarak Rehberlik Araştırma Merkezlerinde yapılan değerlendirme neticesine göre içeriği, süresi düzenlenen bir Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı ile Özel Öğrenme Güçlüğüne yönelik destek eğitimlerden faydalanmaya başlayabilecektir.
Hayatımızın içinde artık gerçekten var olan bu farklılık ile ilgili sizlere anlatmak istediğim çok şey var.
‘’Eğitim sürecinde nelere dikkat edilmeli’’, ‘’Hangi adımlar atılmalı ?’’ gibi sorularla devam edecek konumuzu haftaya yeni pencereler açarak sürdürebilmeyi umuyor, sizlere iyi haftalar diliyorum.