Ve 2018’i bitiriyoruz; iyi kötü bir yılı daha bitirip yenisine sayılı günler kala çocukluğumdaki yeni yıl heyecanları aklıma geliyor. Okulda mutlaka yeni yıl hediyeleşmesi, okuldan çıkıp eve koşarak gelişimiz, yeni yıl öncesi Çanakkale’nin hemen hemen tüm dükkanlarının camlarında hoş geldin yeni yıl mesajları, hangi kanalda kim çıkıyor ve hangisini izlemek gerekir sohbetleri, Milli Piyango çekilişi (tabi ki sonu hüsran) ve hediye falan derken eski yılı keyifli bir şekilde sonlandırıp yeni yıla giriş.
Tabi o yıllar yeni yıla girmek çok heyecanlı bir şeydi, çünkü o zamanlarda herkes hayata daha bir keyifle ve daha bir hoşgörüyle bakıyordu.
Sonrasında “NOEL KUTLANMAZ” diye etrafta dolaşanlar türemeye başladı ve her yıl sayıları artmaya devam etti. Her şeyi bilen bu zatı muhteremler kendi hayat tercihlerini bir yana bırakıp başkalarının hayatına da müdahale etmeye başladı. Kutlanılan şeyin yeni yıl olması falan değildi mevzu zaten; mevzu kendi vicdanlarını rahatlatıp, cennetten yer kapmak için çalışıyor görünüp başkalarının hayatlarına karışmaktı.
O geçmiş yıllardaki hoşgörü zamanla kayboldu ve ortaya şimdiki durum çıktı; acıların ve sevinçlerin yarıştırılması, benim gibi düşünmeyene lanet olsun anlayışı. Tabi bunda ortalama zekanın dramatik düşüşü de etkili oldu; çünkü eğitim bilinçli olarak bozuldu, sorgulayan bir nesil yerine biat eden bir nesil yetiştirilmeye başlandı, hoşgörü yerini nefrete ve racon kesmeye bıraktı.
Mesela birinin bir hayvana yapılan eziyet hakkında tepki koymasına, o NOEL KUTLANMAZ kafasındaki şeyler dedi ki; “Hayvana bu kadar üzüleceğine buna üzül”
Mesela İntepe’deki ağaç katliamına veya Kaz Dağları’nın altın uğruna heba edilmesine dur demek isteyenlere NOEL KUTLANMAZ kafasındakiler şöyle dedi; “dağlara, ağaçlara bu kadar üzüleceğinize şuna bu kadar üzülün.”
Yetmedi; sokakta el ele tutuşuna kızdılar, ramazanda yemek yiyeni dövdüler, müzik dinleyene, eğlenene, küpe takana, hamile hamile sokakta gezene, kahkaha atan kadına, parkta bira içene, kitap okuyana, sorgulayana, fikrini ifade edene, kısaca kendisi gibi düşünmeyene, kendisi gibi davranmayan herkese ve her şeye öfke kusar oldular.
Düşünceye kin kusan, kendisi gibi olmayana küfürler eden, nezaketten ve hoşgörüden ölümüne nefret eden bu zatı muhteremlere göre elbette yeni bir yıl kutlanamaz ve kutlanmamalı. Bununla beraber rant uğruna ağaçlar kesilebilir, ülkenin tüm kaynakları talan edilebilir, hırsızlık onların cebini dolduruyorsa yapılabilir, göz göre göre yalan söylenebilir, gazeteciler hapislere atılabilir, başka bir düşünceyi savunan gencecik çocuklar fırıncı tekmeleriyle öldürülebilir, hayatının başındaki 7-8 yaşındaki ufacık çocuklara vakıf yurtlarında tecavüz edilebilir, 11-12 yaşındaki kızlar evlendirilebilir, kadınların çalışması yasaklanabilir, bir kadına tecavüz edildiğinde tecavüzcü haklı bulunabilir ve başka bir kadın sokak ortasında namus belasına katledilebilir… Ama haşa yeni yıl kutlanamaz. Çünkü yeni yılı kutlamak, Noel’i kutlamaktır.
Aklı kendisine yetmeyenlerin aklıyla yola çıkmaktansa en güzeli bu yeni yılı sevdiklerimizle ve hayatımıza değer katanlarla beraber evde sade bir yemekle veya dışarıda eğlencenin dibine vura vura kutlamak. Tabi tercih son noktada sizin, belki sessiz bir gece geçirmek de isteyebilirsiniz.
Hayatınızı kendi istediğiniz gibi değil ama onların dikte ettiği gibi yaşamanız için sizi zorlayanları hayatınızdan çıkararak yepyeni ve daha güzel bir yıla başlamanız dileğiyle…
YAZARLAR
Yayınlanma: 25 Aralık 2018 - 12:12
Özgür Demirci yazdı... İtinayla Yeni Yıl Kutlanır
Ve 2018’i bitiriyoruz; iyi kötü bir yılı daha bitirip yenisine sayılı günler kala çocukluğumdaki yeni yıl heyecanları aklıma geliyor
YAZARLAR
25 Aralık 2018 - 12:12
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir