Başlıktan, paranın ne önemi var ki gibi anlaşılsa da sizlerle bugün paylaşacağım şey biraz farklı. Paranın serüveninin başladığı yere doğru bir seyahate çıkmayı teklif ediyorum sizlere.
Paranın para olabilmesi için; belirli bir şekle, ağırlığa sahip olması, belirli bir içeriğe sahip olması, içeriğinin bilinmesi ve kime ait olduğunun bilinmesi gerekiyormuş. Yani bu, paranın tanımı.
İnsanlık yerleşik döneme geçmeden, tahıl üretiminden daha önce hayvancılık vardı. Dolayısıyla ilk, para olarak hayvan kullanılmış. Tahıl da kullanılmış ama uzun süre bozulmadan saklanamıyor, hayvanlar da ölebilir. Sonraları sabit simgeler, metaller para olarak kullanılmış.
Bütün bunlar bir yana; Roma, o bilinen şaşalı döneminde borç batağına girince, imparator Nero’nun aklına o zamana kadar görülmedik bir fikir gelmiş.Nero, sikkelerin gramajını azaltıp sayısını çoğaltarak imparatorluğun borçlarını ödemiş. Paralardaki altın ve gümüş miktarının düşürüldüğünü gören halk, kazançlarının azaldığını anlayıp mal ve hizmetlerinin fiyatlarını artırmış. Bu fiyat artışı imparatorluk harcamalarını tetiklemiş. İmparatorluk da paranın değerini tekrar düşürmek zorunda kalmış. Bu kısır döngü sonucu imparatorluğun mallarının fiyatı 70 kat artmış. Evet düşündüğünüz gibi. Böylece insanoğlu enflasyonla tanışmış oldu. Modern dünyaya kadar gelen çok uzun soluklu bu etkiyi 2000 yıl sonra da yaşıyoruz.
Kütahya’da Aizonoi antik kentinde dünyanın ilk borsası diye bilinen bir yazılı taş var. Tavan fiyatlarının belirlenmesi, market fiyatlarının düzenlenmesinden, aksi halde ölüm cezalarından söz ediyor. Bu enflasyona önlem alma girişimini Konstantin de benimsemiş ve yüzlerce yıl sürecek güvenilir bir ekonomi yaratmış.
Enflasyonun doğuşu söz konusu olduğunda, halk da en az hükümdarlar kadar masum. İsteyen biri elindeki on sikkenin uçlarından biraz kırpıp, parçalardan bir sikke daha elde edip, mal varlığını %10 artırabilir.
Altın ve gümüşün değeri aslında sadece değer yakıştırılması. Tek özelliği parlak oluşu ve kolay işlenebilir oluşu. Herhangi bir simge para olabilir. Örneğin Uganda’da bir deniz kabuğu para olarak kullanılmış. Sonrasında ülkeye bir çok deniz kabuğu getirilmiş. Bir deniz kabuğuna aldığınız bir ürün, on deniz kabuğuna alınır olmuş. Yani aslında değer simgesi hiçbir zaman güvenilir değil. Takas sistemi en güvenilir ve en dürüst yöntem gibi görünüyor, ne dersiniz? Beyler, hükümdarlar, hatta başkanlar bile üretmek, çalışmak zorunda kalırlardı.
Günümüzde para kavramı tamamen soyut. Hiçbir değeri olmayan, basan otoriteyi temsil eden banknotlar, bakır nikel gibi içeriği sabit olan madenler para oldu. Kredi kartları, interaktif bankacılık, derken internet ortamında üretilen para birimleri oluştu. Günümüzde onlarla ev ve araba almak bile mümkün.
Ya işte! Enflasyon böyle doğmuş. Hatırlarsınız, bizde de paradan sıfırlar atılmıştı. “Paramız itibar kazanmıştı”. Aklınıza Kral Nero geldi mi? Zam yapan satıcıya fırsatçı deyip, halk inansın ve anlasın diye domates fiyatları denetleme operasyonu yapıp fiyat düşüren emir almış belediye başkanlarını kahraman sananlar var. “Benzin kaç liraya çıkarsa çıksın, ben hep 50 liralık alıyorum” diyen duydum. “Domates yeme kardeşim pahalıysa, zorunda mısın? Vakti gelince yersin” diyen kişiler yerel seçimlerde etkisini gösterirlerse şaşırmayın. Ne yapalım bu da demokrasinin kısıtlılığı. Malum daha iyisi bulunana kadar en iyisi bu.Demokrasi nasıl istismar ediliyor, kullanılıyorsa insanoğlu daha iyisinin de istismarının bir yolunu bulur. İnsanoğlunun önce akıl edip, icat edip sonra da içine etme huyu var. Can çıkar huy çıkmazmış tamam da bu Allah’ın cezası huyu birazcık olsun törpülenmez ise yakında yaşayacak yer bulamayacak.Galiba fazla karamsarlaştım.Umudu yeşil tutmak önemli.Her şeye rağmen umudunuzu taptaze filizler gibi hep yemyeşil tutun. Hoşça kalın.
YAZARLAR
Yayınlanma: 10 Kasım 2018 - 14:14
Para nedir?
Başlıktan, paranın ne önemi var ki gibi anlaşılsa da sizlerle bugün paylaşacağım şey biraz farklı
YAZARLAR
10 Kasım 2018 - 14:14
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir