Bu hafta rotamızı tatilcilerin yaz aylarında en çok tercih ettiği Antalya’ya çeviriyoruz. Pandemi dolayısıyla seyahatlerimize ne kadar ara versek de memleketimizin her köşesini, bende kendi köşemde sizlerle paylaşmak istedim. Buyurun Antalya’yı gezmeye başlayalım.
Antalya, Türkiye'nin bir ili ve en kalabalık beşinci şehridir. Türkiye'de "turizmin başkenti" olarak görülmektedir. Tamamı Akdeniz Bölgesi'nin batısında yer alır ve Antalya Körfezi'yle Batı Torosların arasında kurulmuştur. Güneyinde Akdeniz, batısında Muğla, kuzeyinde Burdur ve Isparta, kuzeydoğusunda Konya, doğusunda ise Karaman ve Mersin illeri vardır.
Tarihi
Dünya Savaşı'ndan sonra yapılan Mondros Ateşkes Antlaşması'yla Antalya ve çevresi İtalya Krallığı'na verilmişti. Bu dönemde işgalciler istedikleri gibi Anadolu'yu istilâ etti. Anadolu limanları İtilaf Devletleri'nin gemileri ile doldu, askerî okulları boşaltıldı, askeri daireleri yıkıldı ya da yakıldı; ilçe ve köylerde kontrol yabancıların eline geçti.Antalya yöresinde Yörük Ali Efe'nin evinde kentin ileri gelenlerinden bir grup, Antalya Rumlarının dışarıdan ufak bir yardım gördükleri takdirde isyana kalkışarak memleketin İtilaf kuvvetlerine teslim olacağı tehlikesine karşı Antalya'yı korumak konusunda toplantı yapmaya karar verdiler. Ancak yapılan toplantılardan bir sonuç alınamadı. Bir müddet sonra Anadolu'nun çeşitli yerlerinden bölgesel savunma cemiyetlerinin kurulduğunun duyulması ve 19 Mayıs 1919 günü Samsun'dan gelen haberler Antalya'da bir savunma cemiyeti kurulması fikrini yeniden gündeme getirdi. Bölgede yaşanabilecek olası bir işgale karşı direniş için aralarında müftü Yusuf Talat, belediye başkanı Hüsnü Karakaş'ın bulunduğu bir grup kurulacak derneğin şekli hakkında mutasarrıfla görüşmeleri gerekiyordu. Ancak Mutasarrıf Cemal Bey, bir türlü bu fikre yanaşmıyor ve görüşmek isteyen grubu reddediyordu. Uzun uğraşlar sonucunda grup hasta yatağındaki Cemal Bey'i ziyaret etti ve ne gibi tedbirler alınması gerektiği tartışıldı. Mutasarrıf Cemal Bey bir cemiyet kurulması konusunda ikna edildi ve heyet toplandı. Belediye Dairesi'nin bir odasında “Müdafaa-ı Heyeti Milliye Cemiyeti” unvanı ile çalışmaya başladı. Bu cemiyet 4 Eylül 1919'daki Sivas Kongresi'ndeki Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri kurulması kararı uyarınca bu cemiyetin bir kolu olarak Antalya Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adını aldı. Dernek 4 yıl 24 gün çalıştıktan sonra üzerine düşen vatani görevini tamamlamış olarak kapanış belgesini Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'ne sundu. Dernek başkanı Gazi Mustafa Kemal Paşa 11 Haziran 1923 tarihinde derneğin kapanış belgesini uygun bulup onayladı.11 Eylül'de Antalya'da zafer alayı tertip edildi. Gece fener alayları sabaha kadar devam ettirildi. O gün Balıkesir ve Bursa'nın ele geçirildiği haberleri de alındı. 12 Eylül'de dahi depo alayı ayrıca zaferi kutlamak için bir eğlence düzenledi. Bu eğlence, Şarampol'deki Talim Meydanı'nda yapıldı. Gece Şarampol'den başlayıp Fener'de sonuçlanan bir fener alayı yapıldı. Kutlamalar, askeri yürüyüşler ve müsamereler Kasım ayına kadar sürdü.
Ekonomi
Antalya şehrinin ekonomisinde turizm, ticaret ve tarım ön planda olup sanayi faaliyetleri de son dönemde gelişme gösteren faaliyetlerdendir. Ticaret
Antalya'da 1970'li yıllara kadar belirli bir seviyede kalmış olan ticaret sektöründe bu tarihten sonra çeşitli hareketlenmeler olmuştur. 1980'lerde gelişen turizm hareketi ile birlikte de konaklama ve dinlenme tesisleriyle değişik türde lüks mağazalar açılmıştır. Teknolojinin de kullanımını yaygınlaşmasıyla tarım ve sanayide üretimi artırmış, ticari piyasa oldukça hareketlenmiştir. Antalya Serbest Ticaret Bölgesi, Türkiye'de serbest ticaret bölgesine olanak veren yasanın 1985 yılında çıkmasından bu yana Türkiye'de 21 serbest ticaret bölgesinden ikincisidir ve 14 Kasım 1987 tarihinde faaliyetlerine başladı. Sanayi
1950'li yıllarda Sümerbank ve Antbirlik tesisleriyle başlayan sanayileşme girişimleri sonucunda Antalya'da yaklaşık 880 sanayi siciline sahip firma bulunmakta olup bunlardan yaklaşık 280'i Antalya Organize Sanayi Bölgesi'nin kontrolündedir. 1961 yılında kurulup Antalya'nın ilk sanayi kuruluşlarından olan ve kurulduğu bölgeye Dokuma ismini veren Antalya Pamuklu Dokuma Fabrikası ise 17 Kasım 2004 tarihinde faaliyetlerini durdurmuştur. Döşemealtı'ndaki Organize Sanayi Bölgesi ve Konyaaltı'nda bulunan Serbest Bölge dışında, Antalya şehir merkezinde üç sanayi sitesi bulunmaktadır. Bunlar: Akdeniz Sanayi Sitesi, Yeşil Antalya Sanayi Sitesi ve Antalya'daki en eski sanayi sitesi olan Sanayi Çarşısı'dır. Antalya Organize Sanayi Bölgesi, bir yıl iki aylık bir sürenin ardından tamamlanıp 370 hektarlık bir alanda etkinlik göstermeye başlamıştır. Kurulduktan 6 yıl sonra kurulduğu arsa üzerinde bir hata tespit edilmiş ve etkinlik alanı 310 hektar daraltılarak 60 hektara indirilmiş, ama 1998 yılında bu sorun aşılmış ve yeniden 370 hektarlık bir alanda etkinliklerine devam etmiştir. 2005 yılında çevresindeki 294 hektarı da bünyesine katarak 664 hektarlık bir alan yayılmıştır.
Tarım
Antalya ili sahip olduğu Antalya Ovası ile tarımsal potansiyel ve ekolojik uygunluk açısından Türkiye tarımında önemli bir yere sahiptir. Antalya topraklarının beşte birinde tarım yapılan bir bölgedir. Antalya'da tarım yapılan yerleri kıyı kesimi ve kıyıdan uzak kesimler olarak ayırırsak kıyı kesiminde portakal, muz, avakado gibi tropikal bitkilerin yetiştirilebilmesinin yanında sera tarımına da uygundur. Ama kıyıdan uzak kesimlerde ise elma, armut, ayva gibi soğuğa dayanıklı meyve türleri yetiştirilebilir. En çok yetiştirilen tarım ürünlerinin başında domates, hıyar ve portakal gelir.
Görülecek Yerleri
* Kaleiçi
* Tarihi Saat Kulesi
* Yanartaş
* Alara Han Kalesi
* Theimussa (Kale İskelesi)
* Olympos Antik Kenti
* Patara Antik Kenti
*Perge Antik Kenti
* Termessos Antik Kenti
* Aspendos Antik Kenti
* Myra Antik Kenti
* Adrasan Koyu
* Kleopatra Plajı
*Kemer Plajı Mutfak
* Kuşkonmaz çorbası
* Çitlembik ve kulaklı hamur çorbaları
* Çağla cacığı
* Toros salatası
* Radika salatası
* Pastırmalı hibeş
* Kuru patlıcan düzmesi
* Tahinli patlıcan közlemesi
* Kabak çintmesi
* Bal kabağı dolması
* Ebegümeci kavurması
* Balık pilaki
* Tahinli Antalya piyazı
* Şevketi bostan
Antalya, Türkiye'nin bir ili ve en kalabalık beşinci şehridir. Türkiye'de "turizmin başkenti" olarak görülmektedir. Tamamı Akdeniz Bölgesi'nin batısında yer alır ve Antalya Körfezi'yle Batı Torosların arasında kurulmuştur. Güneyinde Akdeniz, batısında Muğla, kuzeyinde Burdur ve Isparta, kuzeydoğusunda Konya, doğusunda ise Karaman ve Mersin illeri vardır.
Tarihi
Dünya Savaşı'ndan sonra yapılan Mondros Ateşkes Antlaşması'yla Antalya ve çevresi İtalya Krallığı'na verilmişti. Bu dönemde işgalciler istedikleri gibi Anadolu'yu istilâ etti. Anadolu limanları İtilaf Devletleri'nin gemileri ile doldu, askerî okulları boşaltıldı, askeri daireleri yıkıldı ya da yakıldı; ilçe ve köylerde kontrol yabancıların eline geçti.Antalya yöresinde Yörük Ali Efe'nin evinde kentin ileri gelenlerinden bir grup, Antalya Rumlarının dışarıdan ufak bir yardım gördükleri takdirde isyana kalkışarak memleketin İtilaf kuvvetlerine teslim olacağı tehlikesine karşı Antalya'yı korumak konusunda toplantı yapmaya karar verdiler. Ancak yapılan toplantılardan bir sonuç alınamadı. Bir müddet sonra Anadolu'nun çeşitli yerlerinden bölgesel savunma cemiyetlerinin kurulduğunun duyulması ve 19 Mayıs 1919 günü Samsun'dan gelen haberler Antalya'da bir savunma cemiyeti kurulması fikrini yeniden gündeme getirdi. Bölgede yaşanabilecek olası bir işgale karşı direniş için aralarında müftü Yusuf Talat, belediye başkanı Hüsnü Karakaş'ın bulunduğu bir grup kurulacak derneğin şekli hakkında mutasarrıfla görüşmeleri gerekiyordu. Ancak Mutasarrıf Cemal Bey, bir türlü bu fikre yanaşmıyor ve görüşmek isteyen grubu reddediyordu. Uzun uğraşlar sonucunda grup hasta yatağındaki Cemal Bey'i ziyaret etti ve ne gibi tedbirler alınması gerektiği tartışıldı. Mutasarrıf Cemal Bey bir cemiyet kurulması konusunda ikna edildi ve heyet toplandı. Belediye Dairesi'nin bir odasında “Müdafaa-ı Heyeti Milliye Cemiyeti” unvanı ile çalışmaya başladı. Bu cemiyet 4 Eylül 1919'daki Sivas Kongresi'ndeki Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri kurulması kararı uyarınca bu cemiyetin bir kolu olarak Antalya Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adını aldı. Dernek 4 yıl 24 gün çalıştıktan sonra üzerine düşen vatani görevini tamamlamış olarak kapanış belgesini Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'ne sundu. Dernek başkanı Gazi Mustafa Kemal Paşa 11 Haziran 1923 tarihinde derneğin kapanış belgesini uygun bulup onayladı.11 Eylül'de Antalya'da zafer alayı tertip edildi. Gece fener alayları sabaha kadar devam ettirildi. O gün Balıkesir ve Bursa'nın ele geçirildiği haberleri de alındı. 12 Eylül'de dahi depo alayı ayrıca zaferi kutlamak için bir eğlence düzenledi. Bu eğlence, Şarampol'deki Talim Meydanı'nda yapıldı. Gece Şarampol'den başlayıp Fener'de sonuçlanan bir fener alayı yapıldı. Kutlamalar, askeri yürüyüşler ve müsamereler Kasım ayına kadar sürdü.
Ekonomi
Antalya şehrinin ekonomisinde turizm, ticaret ve tarım ön planda olup sanayi faaliyetleri de son dönemde gelişme gösteren faaliyetlerdendir. Ticaret
Antalya'da 1970'li yıllara kadar belirli bir seviyede kalmış olan ticaret sektöründe bu tarihten sonra çeşitli hareketlenmeler olmuştur. 1980'lerde gelişen turizm hareketi ile birlikte de konaklama ve dinlenme tesisleriyle değişik türde lüks mağazalar açılmıştır. Teknolojinin de kullanımını yaygınlaşmasıyla tarım ve sanayide üretimi artırmış, ticari piyasa oldukça hareketlenmiştir. Antalya Serbest Ticaret Bölgesi, Türkiye'de serbest ticaret bölgesine olanak veren yasanın 1985 yılında çıkmasından bu yana Türkiye'de 21 serbest ticaret bölgesinden ikincisidir ve 14 Kasım 1987 tarihinde faaliyetlerine başladı. Sanayi
1950'li yıllarda Sümerbank ve Antbirlik tesisleriyle başlayan sanayileşme girişimleri sonucunda Antalya'da yaklaşık 880 sanayi siciline sahip firma bulunmakta olup bunlardan yaklaşık 280'i Antalya Organize Sanayi Bölgesi'nin kontrolündedir. 1961 yılında kurulup Antalya'nın ilk sanayi kuruluşlarından olan ve kurulduğu bölgeye Dokuma ismini veren Antalya Pamuklu Dokuma Fabrikası ise 17 Kasım 2004 tarihinde faaliyetlerini durdurmuştur. Döşemealtı'ndaki Organize Sanayi Bölgesi ve Konyaaltı'nda bulunan Serbest Bölge dışında, Antalya şehir merkezinde üç sanayi sitesi bulunmaktadır. Bunlar: Akdeniz Sanayi Sitesi, Yeşil Antalya Sanayi Sitesi ve Antalya'daki en eski sanayi sitesi olan Sanayi Çarşısı'dır. Antalya Organize Sanayi Bölgesi, bir yıl iki aylık bir sürenin ardından tamamlanıp 370 hektarlık bir alanda etkinlik göstermeye başlamıştır. Kurulduktan 6 yıl sonra kurulduğu arsa üzerinde bir hata tespit edilmiş ve etkinlik alanı 310 hektar daraltılarak 60 hektara indirilmiş, ama 1998 yılında bu sorun aşılmış ve yeniden 370 hektarlık bir alanda etkinliklerine devam etmiştir. 2005 yılında çevresindeki 294 hektarı da bünyesine katarak 664 hektarlık bir alan yayılmıştır.
Tarım
Antalya ili sahip olduğu Antalya Ovası ile tarımsal potansiyel ve ekolojik uygunluk açısından Türkiye tarımında önemli bir yere sahiptir. Antalya topraklarının beşte birinde tarım yapılan bir bölgedir. Antalya'da tarım yapılan yerleri kıyı kesimi ve kıyıdan uzak kesimler olarak ayırırsak kıyı kesiminde portakal, muz, avakado gibi tropikal bitkilerin yetiştirilebilmesinin yanında sera tarımına da uygundur. Ama kıyıdan uzak kesimlerde ise elma, armut, ayva gibi soğuğa dayanıklı meyve türleri yetiştirilebilir. En çok yetiştirilen tarım ürünlerinin başında domates, hıyar ve portakal gelir.
Görülecek Yerleri
* Kaleiçi
* Tarihi Saat Kulesi
* Yanartaş
* Alara Han Kalesi
* Theimussa (Kale İskelesi)
* Olympos Antik Kenti
* Patara Antik Kenti
*Perge Antik Kenti
* Termessos Antik Kenti
* Aspendos Antik Kenti
* Myra Antik Kenti
* Adrasan Koyu
* Kleopatra Plajı
*Kemer Plajı Mutfak
* Kuşkonmaz çorbası
* Çitlembik ve kulaklı hamur çorbaları
* Çağla cacığı
* Toros salatası
* Radika salatası
* Pastırmalı hibeş
* Kuru patlıcan düzmesi
* Tahinli patlıcan közlemesi
* Kabak çintmesi
* Bal kabağı dolması
* Ebegümeci kavurması
* Balık pilaki
* Tahinli Antalya piyazı
* Şevketi bostan