Hayatımızın en kıymetli meyvesi insanın çocuklarıdır..
Söz konusu çocuk olunca akan sular durur. Hakikaten durur. Bunu laf olsun diye söylemiyorum, Çanakkale’de durum an itibariyle can sıkıcı şekerim.
Sabah sabah benim de canım sıkıldı..
İlan ettiğim rutin köşe yazıları serisinden sapmamın çok önemli bir nedeni var. Anlatayım..
Bu sabah (sen bu yazıyı bir gün sonra okuyorsun, sana göre dün) bir telefon aldım. Telefonun karşı ucundaki baba ‘siz gazetecisiniz.. öyleyse Çanakkale’de çocuk kardiyoloji olmamasından siz de sorumlusunuz. Çocuğum sporcu. Müsabakaya katılmak için rapor alacak ama koskoca Çanakkale’de çocuk kardiyoloji yok..’
Vallahi haklı billahi haklı.. Milletvekilleri, Vali, İl Müdürü kadar sorumlu olmasak da evet bu şehrin çocuklarının sağlığından, geleceğe sağlıklı yürüyebilmesinden gazeteci olarak biz de sorumluyuz. Sabah sabah bu işe çok canım sıkıldı.
Hani biz bu ülkenin manevi başkentiydik..
Koca koca hastanelerimiz var ama içinde bir tek çocuk kardiyoloji hekimi yok. Bak bölüm falan demiyorum, hekim yok hekim. Şehir olarak, baba olarak, anne olarak, amca olarak, teyze olarak bu bizim ayıbımız. Utandım vallahi. Bak hekim olmamasından değil ha. Yazının sonunda anlatacağım durumdan utandım.. Karşıdan bakınca Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi ihtişamı insanı etkiliyor.. keza Çanakkale Onsekiz Mart Üniversite Hastane binası da öyle. Maşallah devasa iki hastane binası.. işte burada kritik durum içlerinde çocuk kardiyolojisi yok.. hadi abartayım Çanakkale’de çocuk ürolojisi de yokmuş. Bir rivayete göre çocuk nörolojisi de yok..
Hastane binası var ama çocuklarımız için hayati olan 3 bölümde sınıfta kalıyoruz.. Meraklısına:
Sabah beni arayan baba bir şey daha söyledi. ‘İlker bey’ dedi.. ‘Bu durumu mutlaka dile getirin; hatta Bülent beyin bilgisi olsun. Şunu da bilin, en yakın çocuk kardiyolojisi Edirne’de..’ Peki bu güne kadar nasıl olmuşda bu eksikliği görmemişiz, duymamışız. Aslında, Çanakkale 2011-2016 yılları arasında çocuk kardiyolojiye sahipmiş ama hekim fetöcü çıkınca (iddia bu) memuriyetten atılmış. Adını vermeyeyim şimdi özel bi hastanede çalışıyor. Böylece bizim çocuklar yetim kalmış. Eski İl Sağlık Müdürü Ali Taşçı’nın, Personel Müdürü Nurcan Yılmaz’ın haberi var mıydı.
Şimdi sen diyeceksin ki ‘bu da soru mu..’ haklısın ama bazen en salak soruyu bile sormak gerekiyor. Haberleri varsa neden 2016 yılından beri bu eksikliğin giderilmesi için çaba sarf etmediler.. çabaları olduysa ne yapmışlar, kime yazmışlar. En önemlisi de Ak Parti Grup Başkan Vekiline durum iletilmiş mi..
Olan yeni müdüre olmuş, adam şimdi bu eksikliği kucağında buldu.. Merak ettim:
Biliyorsun, Sağlık İl Müdürlüğü binası fiziki ve estetik olarak hiç uygun değil. Yenisi için 2020 yılının Mayıs ayında sanırım ihale yapılmış (Ekap’ta var) ama ne inşaat başlamış ne arayıp soran olmuş. Ali Taşçı müdür bunu da savsaklamış. Şimdi kulağıma geliyor yeni müdür Gökhan bey yüklenici firmaya bi uyarıda bulunmuş ve ‘kardeş inşaata ya başla ya da sözleşmeni feshedeceğim’ demiş.. hadi hayırlısı. Şimdi gelelim beni asıl utandıran meseleye. Yalan olmasın haftada bir mi ayda bir mi Barbaros Polikliniğine çocuk kardiyoloğu geliyormuş ve dolup taşıyormuş. Vallahi Zafer Tuna Taş’ı kutlarım. Bu çok büyük bir sağlık hizmeti. Benim utancım da tam burada başlıyor. Bir klinik haftada bir veya birkaç defa buraya kardiyolog getirebiliyorsa.. devlet olarak biz de ağzımızı açıp bakıyorsak bundan utanmalıyız..
Evet evet utanmalıyız.. Allahtan Zafer Tuna Taş kendi imkanları ile bu eksikliği bir nebze olsun gideriyor.
Son olarak şimdi masada bi sorun var.
7 Eylül’de çocuk kardiyoloğu Barbaros Polikliniğinde poliklinik yapacakmış.
'Sporcu kızımız için randevu torpili arıyoruz. Yoksa istikamet ver elini Edirne..'
Hadi buyurun bakalım. Çocuğun ismi bende, randevuyu kim alacak..
Söz konusu çocuk olunca akan sular durur. Hakikaten durur. Bunu laf olsun diye söylemiyorum, Çanakkale’de durum an itibariyle can sıkıcı şekerim.
Sabah sabah benim de canım sıkıldı..
İlan ettiğim rutin köşe yazıları serisinden sapmamın çok önemli bir nedeni var. Anlatayım..
Bu sabah (sen bu yazıyı bir gün sonra okuyorsun, sana göre dün) bir telefon aldım. Telefonun karşı ucundaki baba ‘siz gazetecisiniz.. öyleyse Çanakkale’de çocuk kardiyoloji olmamasından siz de sorumlusunuz. Çocuğum sporcu. Müsabakaya katılmak için rapor alacak ama koskoca Çanakkale’de çocuk kardiyoloji yok..’
Vallahi haklı billahi haklı.. Milletvekilleri, Vali, İl Müdürü kadar sorumlu olmasak da evet bu şehrin çocuklarının sağlığından, geleceğe sağlıklı yürüyebilmesinden gazeteci olarak biz de sorumluyuz. Sabah sabah bu işe çok canım sıkıldı.
Hani biz bu ülkenin manevi başkentiydik..
Koca koca hastanelerimiz var ama içinde bir tek çocuk kardiyoloji hekimi yok. Bak bölüm falan demiyorum, hekim yok hekim. Şehir olarak, baba olarak, anne olarak, amca olarak, teyze olarak bu bizim ayıbımız. Utandım vallahi. Bak hekim olmamasından değil ha. Yazının sonunda anlatacağım durumdan utandım.. Karşıdan bakınca Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi ihtişamı insanı etkiliyor.. keza Çanakkale Onsekiz Mart Üniversite Hastane binası da öyle. Maşallah devasa iki hastane binası.. işte burada kritik durum içlerinde çocuk kardiyolojisi yok.. hadi abartayım Çanakkale’de çocuk ürolojisi de yokmuş. Bir rivayete göre çocuk nörolojisi de yok..
Hastane binası var ama çocuklarımız için hayati olan 3 bölümde sınıfta kalıyoruz.. Meraklısına:
Sabah beni arayan baba bir şey daha söyledi. ‘İlker bey’ dedi.. ‘Bu durumu mutlaka dile getirin; hatta Bülent beyin bilgisi olsun. Şunu da bilin, en yakın çocuk kardiyolojisi Edirne’de..’ Peki bu güne kadar nasıl olmuşda bu eksikliği görmemişiz, duymamışız. Aslında, Çanakkale 2011-2016 yılları arasında çocuk kardiyolojiye sahipmiş ama hekim fetöcü çıkınca (iddia bu) memuriyetten atılmış. Adını vermeyeyim şimdi özel bi hastanede çalışıyor. Böylece bizim çocuklar yetim kalmış. Eski İl Sağlık Müdürü Ali Taşçı’nın, Personel Müdürü Nurcan Yılmaz’ın haberi var mıydı.
Şimdi sen diyeceksin ki ‘bu da soru mu..’ haklısın ama bazen en salak soruyu bile sormak gerekiyor. Haberleri varsa neden 2016 yılından beri bu eksikliğin giderilmesi için çaba sarf etmediler.. çabaları olduysa ne yapmışlar, kime yazmışlar. En önemlisi de Ak Parti Grup Başkan Vekiline durum iletilmiş mi..
Olan yeni müdüre olmuş, adam şimdi bu eksikliği kucağında buldu.. Merak ettim:
Biliyorsun, Sağlık İl Müdürlüğü binası fiziki ve estetik olarak hiç uygun değil. Yenisi için 2020 yılının Mayıs ayında sanırım ihale yapılmış (Ekap’ta var) ama ne inşaat başlamış ne arayıp soran olmuş. Ali Taşçı müdür bunu da savsaklamış. Şimdi kulağıma geliyor yeni müdür Gökhan bey yüklenici firmaya bi uyarıda bulunmuş ve ‘kardeş inşaata ya başla ya da sözleşmeni feshedeceğim’ demiş.. hadi hayırlısı. Şimdi gelelim beni asıl utandıran meseleye. Yalan olmasın haftada bir mi ayda bir mi Barbaros Polikliniğine çocuk kardiyoloğu geliyormuş ve dolup taşıyormuş. Vallahi Zafer Tuna Taş’ı kutlarım. Bu çok büyük bir sağlık hizmeti. Benim utancım da tam burada başlıyor. Bir klinik haftada bir veya birkaç defa buraya kardiyolog getirebiliyorsa.. devlet olarak biz de ağzımızı açıp bakıyorsak bundan utanmalıyız..
Evet evet utanmalıyız.. Allahtan Zafer Tuna Taş kendi imkanları ile bu eksikliği bir nebze olsun gideriyor.
Son olarak şimdi masada bi sorun var.
7 Eylül’de çocuk kardiyoloğu Barbaros Polikliniğinde poliklinik yapacakmış.
'Sporcu kızımız için randevu torpili arıyoruz. Yoksa istikamet ver elini Edirne..'
Hadi buyurun bakalım. Çocuğun ismi bende, randevuyu kim alacak..