Çanakkale Barosu, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan ve kamuoyunda ‘sosyal medya kanunu’ olarak bilinen yasa teklifine tepki gösterdi. Açıklamada “Başta Çanakkale milletvekilleri olmak üzere, tüm TBMM mensuplarını yasa tasarısına karşı red oyu kullanmaya çağırıyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Çanakkale Barosu tarafından yapılan ilgili açıklamada şöyle dendi: “Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan ve kamuoyunda ‘sosyal medya kanunu’ olarak bilinen yasa teklifi, anayasanın ve insan haklarının temel değerlerinden olan basın hürriyetine ve doğru haber alma hakkına yönelik çok ciddi sakıncalar içermektedir. Teklif içeriğine bakıldığında, basın özgürlüğünü güçlendiren değil zayıflatan düzenlemelerle karşılaşmaktayız. Teklifin en can alıcı olan 29. Maddesi Türk Ceza Kanunu’na ekleme yapmak suretiyle “Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma” başlığı ile şu düzenlemeye yer vermektedir: ‘Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.’”
“Metnin bu şekliyle yasalaşması halinde, görüleceği gibi, bilgiyi üreten değil, yayan hedef alınacaktır. Bu halde, yasa, her vatandaştan “doğruluğundan emin olmadığı” hiçbir bilgiyi yaymama sorumluluğu yüklemektedir ki, bunun herhangi bir demokratik ve evrensel hukuk kriteriyle bağdaşmadığı açıktır. Bu durumda yasa, basını, sosyal medyayı veya internet yayıncılığını değil, doğrudan internet kullanıcılığını hedefler gözükmektedir. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik, siyasal ve toplumsal gündemin yoğunluğu gereği, söz konusu yasa teklifinin kamuoyunda yeterince gündem oluşturmadığını üzülerek görüyoruz. Bunda son iki yılda birden çok kez aynı alanda yapılmak istenen, ancak hedefine ulaşmayan çalışmaların etkisi olduğu da kuşkusuzdur. Tasarıda yer alan “gerçeğe aykırı” bilgi kavramı, yoruma aşırı derecede açıktır. Hangi bilginin gerçek, hangi bilginin yalan olduğu konusu, hukuki açıdan ancak mahkeme kararı ile ortaya çıkabilecek bir olgudur. Son olarak, tekzip mekanizmasının güçlendirilmesi yerine, bilgiyi verenin de yayanın da yanılma ve yanıltılma olasılığını göz ardı eden bu düzenlemenin yasalaşması halinde, ülkemizin ifade özgürlüğü alanındaki kazanımları da, bir adım daha geriye gidecektir.”
“Baskı ve sansür aracı olarak kullanılabilecek olan bu kanun teklifine karşı, tüm sivil toplum ve basın örgütleriyle dayanışma halinde olduğumuzu, temel insan hak ve hürriyetlerine karşı ciddi sakınalar içerdiğini gördüğümüz bu yasa teklifine, bu haliyle karşı olduğumuzu tüm kamuoyuna duyuruyoruz. Başta Çanakkale milletvekilleri olmak üzere, tüm TBMM mensuplarını yasa tasarısına karşı red oyu kullanmaya çağırıyoruz.”
“Metnin bu şekliyle yasalaşması halinde, görüleceği gibi, bilgiyi üreten değil, yayan hedef alınacaktır. Bu halde, yasa, her vatandaştan “doğruluğundan emin olmadığı” hiçbir bilgiyi yaymama sorumluluğu yüklemektedir ki, bunun herhangi bir demokratik ve evrensel hukuk kriteriyle bağdaşmadığı açıktır. Bu durumda yasa, basını, sosyal medyayı veya internet yayıncılığını değil, doğrudan internet kullanıcılığını hedefler gözükmektedir. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik, siyasal ve toplumsal gündemin yoğunluğu gereği, söz konusu yasa teklifinin kamuoyunda yeterince gündem oluşturmadığını üzülerek görüyoruz. Bunda son iki yılda birden çok kez aynı alanda yapılmak istenen, ancak hedefine ulaşmayan çalışmaların etkisi olduğu da kuşkusuzdur. Tasarıda yer alan “gerçeğe aykırı” bilgi kavramı, yoruma aşırı derecede açıktır. Hangi bilginin gerçek, hangi bilginin yalan olduğu konusu, hukuki açıdan ancak mahkeme kararı ile ortaya çıkabilecek bir olgudur. Son olarak, tekzip mekanizmasının güçlendirilmesi yerine, bilgiyi verenin de yayanın da yanılma ve yanıltılma olasılığını göz ardı eden bu düzenlemenin yasalaşması halinde, ülkemizin ifade özgürlüğü alanındaki kazanımları da, bir adım daha geriye gidecektir.”
“Baskı ve sansür aracı olarak kullanılabilecek olan bu kanun teklifine karşı, tüm sivil toplum ve basın örgütleriyle dayanışma halinde olduğumuzu, temel insan hak ve hürriyetlerine karşı ciddi sakınalar içerdiğini gördüğümüz bu yasa teklifine, bu haliyle karşı olduğumuzu tüm kamuoyuna duyuruyoruz. Başta Çanakkale milletvekilleri olmak üzere, tüm TBMM mensuplarını yasa tasarısına karşı red oyu kullanmaya çağırıyoruz.”