Çanakkale Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) ile Çanakkale Tabip Odasının ortak yaptığı açıklamada, “İlimiz, 10-16 Nisan haftasında 100 bin kişide 962 vaka ile Türkiye 1. si olmuştur. Bu durum, il pandemi yönetiminin iflas ettiğinin göstergesi ve ülke gerçeğinin ilimize yansımasıdır. En az 14, tercihen 28 günlük tam kapanma uygulamasına geçilmeli, tüm çalışanlar sosyo-ekonomik açıdan desteklenmelidir” ifadeleri kullanıldı.
Çanakkale’de artan koronavirüs vakalarına ilişkin Çanakkale SES ve Çanakkale Tabip Odası ortak bir açıklama yaptı. Çanakkale Belediyesi Çalışanları Sosyal Tesislerinde yapılan açıklamayı SES Şube Başkanı Canan Coşan yaptı. Coşan şu ifadeleri kullandı, “1 Mart 2021 tarihli normalleşme kararıyla birlikte vaka sayıları hızla artmış, kısıtlamaların başladığı 13 Nisan 2021 itibariyle “resmi rakamlara” göre günlük vaka sayımız 60 bine, toplam vaka sayımız 4 milyona dayanmış, vefat sayımız günlük 273, toplam 34 bin 455, hayatını kaybeden sağlık emekçisi sayısı 391, ağır hasta sayımız 2.951 kişiye yükselmiştir. Bugün geldiğimiz noktada, eksik, yanlış, tutarsız politikalar, başarısız salgın yönetimi neticesinde kontrol altına alınamayan COVID-19 pandemisi 3. ve en büyük pikini yapıyor. İlimiz, 10-16 Nisan haftasında 100 bin kişide 962 vaka ile Türkiye 1. si olmuştur. Bu durum, il pandemi yönetiminin iflas ettiğinin göstergesi ve ülke gerçeğinin ilimize yansımasıdır.
YOĞUN BAKIM ÜNİTELERİNDE NEREDEYSE YER KALMAMIŞTIR
İlimiz, vaka ve temaslı zincirini zamanında tespit ve takip edecek sağlık ekiplerinden yoksundur. Filyasyon, evde sağlık ve test ekiplerinin sayısı yetersizdir. Karantinadaki pozitif ve temaslı hastalar günlerce test yapılmasını, ilaç verilmesini beklemekte, deyim yerindeyse kendi kaderlerine terk edilmektedir. Birçoğu kendi imkanlarıyla hastanelere giderek test yaptırabilmektedir. Sağlık sistemimiz şişmiş ve kilitlenmiştir. Tüm bunlara karşın, İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu çareyi kordonları, sahilleri, park ve bahçeleri kapatmakta, ramazan davulcularının yerel yönetimlerce desteklenmesinde aramaktadır. BELEDİYE BAŞKANINA SÖZ HAKKI TANINMIYOR
İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu acilen Valilik vesayetinden kurtarılmalıdır. Kentin dinamiklerini, özgül yapısını gözetmeden alınan Kurul kararlarında Valiliğin basıncı hissedilmektedir. Çanakkale Belediye Başkanına ve sınırlı sayıdaki sağlıkçı üyeye söz ve inisiyatif hakkı tanınmadığı görülmektedir. Kurul, İl Pandemi Kurulu olarak hızlıca ve yeniden yapılandırılmalı, sağlık alanındaki emek ve meslek örgütlerinin (sendikaların, derneklerin, tabip odasının, eczacılar, veteriner hekimler, diş hekimleri odasının) temsilcileri dahil edilmeli, söz ve öneri hakları kısıtlanmadan, bütün önerileri karara dönüştürülmelidir. EN AZ 14 TERCİHEN 28 GÜN KAPANMA
Zorunlu üretim ve hizmetler (gıda üretimi ve tedariki, belediye temizlik hizmetleri vb.) dışında tüm alanlarda hizmetler ve üretim durdurularak, sosyal hareketlilik asgari seviyeye indirilmelidir. Kimse kalabalık işlerde, fabrikalarda çalışmak zorunda kalmamalı, toplu taşıma araçları ile bir süre işe gitmemelidir. En az 14, tercihen 28 günlük tam kapanma uygulamasına geçilmeli, tüm çalışanlar sosyo-ekonomik açıdan desteklenmelidir. Yerellerin özelliklerini gözetmeden merkezden alınan kararlar aynen kopyalanarak, 1930 yılından kalma, günümüz şartlarını karşılamayan Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ile, Özel yasal düzenlemeler yapılmaksızın Cumhurbaşkanlığı Kararları ve İçişleri Bakanlığı Genelgeleriyle, İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu’ nun mevcut yapısıyla, palyatif çözümlerle, yalnızca yasaklar getirerek, kentlilerimizin nefes alacağı sahilleri, parkları, halk bahçelerini kapatmakla, sağlık çalışanlarını ölesiye çalıştırmakla, sayıca yetersiz filyasyon, evde sağlık ve test ekipleriyle, salgınla mücadeleyi hastanelere indirgeyerek, sağlık çalışanlarının ve toplumun omuzlarına yıkarak salgınla mücadele edilemez. Artık algıyı da yönetemiyorsunuz, bu kötü tablonun sorumluları, yangına körükle gidenler istifa edin!”
YOĞUN BAKIM ÜNİTELERİNDE NEREDEYSE YER KALMAMIŞTIR
İlimiz, vaka ve temaslı zincirini zamanında tespit ve takip edecek sağlık ekiplerinden yoksundur. Filyasyon, evde sağlık ve test ekiplerinin sayısı yetersizdir. Karantinadaki pozitif ve temaslı hastalar günlerce test yapılmasını, ilaç verilmesini beklemekte, deyim yerindeyse kendi kaderlerine terk edilmektedir. Birçoğu kendi imkanlarıyla hastanelere giderek test yaptırabilmektedir. Sağlık sistemimiz şişmiş ve kilitlenmiştir. Tüm bunlara karşın, İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu çareyi kordonları, sahilleri, park ve bahçeleri kapatmakta, ramazan davulcularının yerel yönetimlerce desteklenmesinde aramaktadır. BELEDİYE BAŞKANINA SÖZ HAKKI TANINMIYOR
İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu acilen Valilik vesayetinden kurtarılmalıdır. Kentin dinamiklerini, özgül yapısını gözetmeden alınan Kurul kararlarında Valiliğin basıncı hissedilmektedir. Çanakkale Belediye Başkanına ve sınırlı sayıdaki sağlıkçı üyeye söz ve inisiyatif hakkı tanınmadığı görülmektedir. Kurul, İl Pandemi Kurulu olarak hızlıca ve yeniden yapılandırılmalı, sağlık alanındaki emek ve meslek örgütlerinin (sendikaların, derneklerin, tabip odasının, eczacılar, veteriner hekimler, diş hekimleri odasının) temsilcileri dahil edilmeli, söz ve öneri hakları kısıtlanmadan, bütün önerileri karara dönüştürülmelidir. EN AZ 14 TERCİHEN 28 GÜN KAPANMA
Zorunlu üretim ve hizmetler (gıda üretimi ve tedariki, belediye temizlik hizmetleri vb.) dışında tüm alanlarda hizmetler ve üretim durdurularak, sosyal hareketlilik asgari seviyeye indirilmelidir. Kimse kalabalık işlerde, fabrikalarda çalışmak zorunda kalmamalı, toplu taşıma araçları ile bir süre işe gitmemelidir. En az 14, tercihen 28 günlük tam kapanma uygulamasına geçilmeli, tüm çalışanlar sosyo-ekonomik açıdan desteklenmelidir. Yerellerin özelliklerini gözetmeden merkezden alınan kararlar aynen kopyalanarak, 1930 yılından kalma, günümüz şartlarını karşılamayan Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ile, Özel yasal düzenlemeler yapılmaksızın Cumhurbaşkanlığı Kararları ve İçişleri Bakanlığı Genelgeleriyle, İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu’ nun mevcut yapısıyla, palyatif çözümlerle, yalnızca yasaklar getirerek, kentlilerimizin nefes alacağı sahilleri, parkları, halk bahçelerini kapatmakla, sağlık çalışanlarını ölesiye çalıştırmakla, sayıca yetersiz filyasyon, evde sağlık ve test ekipleriyle, salgınla mücadeleyi hastanelere indirgeyerek, sağlık çalışanlarının ve toplumun omuzlarına yıkarak salgınla mücadele edilemez. Artık algıyı da yönetemiyorsunuz, bu kötü tablonun sorumluları, yangına körükle gidenler istifa edin!”