EYT konusunun gündeme gelmesinden itibaren sigortalı bildirimlerinin niteliği hususunda ve özellikle de BAĞ-KUR, SSK emekliliği konularında pek çok okurumdan soru geliyor. Gelen soruların bazılarının içeriğinde yer alan “…bir yerden sigortalı gösterilsem…” şeklindeki ifadeleri görünce bir uyarı yazısı yazmam gerektiğini düşündüm. Bu vesileyle daha önce çeşitli mecralarda yayınlanan yazımlarımda ele aldığım ve kişinin haksız menfaat temin etmek amacıyla kasten niteliklerini taşımadığı bir sigortalılık türünden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmesi anlamına gelen Sahte Sigortalılık konusunu bu hafta köşeme almanın faydalı olacağını değerlendirdim. Sigortalılara tanınan haklardan faydalanmak için bir işyerinde fiilen çalışmadığı halde çalışıyormuş gibi gözükmek şeklinde hayat bulan sahte sigortalılık; tarafların üçüncü kişileri veya kurumları aldatmak amacıyla gerçek irade beyanlarının dışında farklı işlem yapmalarıyla oluşur.
Ekseriyetle sigortalı ile işveren arasında bir çıkar ilişkisinin olduğu, hizmet akdine dayanmayan, gerçek ve fiilî çalışmanın olmadığı ancak buna rağmen 5510 sayılı Kanununun “4/1-A” bendine tabi olarak (eski SSK) sigortalı hizmet bildirimleri gerçekleştirilen sigortalılıklar sahte sigortalılık olarak tanımlanabilir. Ayrıca hizmet akdinde belirtilenin dışında ve fiilen ödenmeyen ücretlerin SGK’ya ödenmiş gibi bildirilmesi de fazla ödenen ücretler yönüyle sahte sigortalılığa yol açmış olur. Sahte sigortalılığın tespiti halinde SGK hizmetleri iptal etmenin yanı sıra ilgililer hakkında cezai yaptırım uygulanması amacıyla da işlem yapmaktadır.
SGK sahte sigortalılık bildirimi yapılması yoluyla Kurumun yanlış işlem ve yersiz ödeme yapmasına ve neden olan kişiler hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunmaktadır. Önceki dönem uygulamalarına bakıldığında bazı Cumhuriyet Savcıları suçun nitelendirilmesini, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendine göre yapmakta ve soruşturma veya kovuşturma sürecinde Kurum zararı giderilmişse takipsizlik kararı vermekteydiler. Oysa sahte sigortalı bildirimleri mahiyetleri gereği 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 204 üncü, 206 ncı ve 207 nci maddelerine göre de ihlalleri içermektedir.
Kanuna göre Kuruma verilmesi gereken belge, bildirge ve beyannamelerin, daha az prim ödemek, yararlanamayacağı sigorta prim teşvik, destek veya indirimlerinden yararlanmak veya daha fazla yararlanmak, özel nitelikteki inşaat işleri ve ihale konusu işlerde asgari işçilik tutarını tamamlamak, iş kazası ve meslek hastalığı, hastalık, analık, genel sağlık, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından haksız menfaat sağlamak gibi amaçlarla kasten gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğinin tespit edilmesi halinde 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 204 üncü, 206 ncı ve 207 nci maddeleri kapsamında Cumhuriyet Savcılıklarına suç duyurusunda bulunulur.
Hatırlatmak gerekir ki bu maddeler dışında, sahte sigortalılık bildirimlerinde bulunanlar 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 157 ve 158 inci maddeleri gereği bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası riskini de üstlenmiş olacaklardır. Bu nedenlerle muhtemel sonuçları içerisinde hapis cezası da bulunan sahte sigortalılığa asla tevessül edilmemelidir.
YAZARLAR
Yayınlanma: 21 Eylül 2022 - 09:18
Sahte sigortalılık hapse götürür
EYT konusunun gündeme gelmesinden itibaren sigortalı bildirimlerinin niteliği hususunda ve özellikle de BAĞ-KUR, SSK emekliliği konularında pek çok okurumdan soru geliyor
YAZARLAR
21 Eylül 2022 - 09:18
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir