Şakir’in Yeri Çanakkale’nin en çok bilinen ve gidilen mekanlarından biri. Şehrin sembollerinden olan ve şehir dışından gelenlerin de özellikle tercih ettiği Şakir’in Yerinin sahibi Şakir Türker gazetemizin sorularını yanıtladı. Şakir’in Yerinin kuruluş hikayesini, yaşadığı zorlukları ve başarısının sırrını anlatan Türker, yarım asırlık işletmecilik hayatının en zor döneminin içinde yaşadığımız dönem olduğunu söyledi.
Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
1952 yılında İspir’de doğdum. Askerliği Çanakkale’de yaptım. 116’da askerlik görevimi gerçekleştirdim. İlkokul mezunuyum. Burada Çanakkale’de okudum onu da. Ortaokulu okumadım. Şakir’in Yeri’nin açılma hikayesi nedir?
Benim daha evvel askerden sonra, Kızılay Sokak’ta kahvem vardı. Rahmetli Reşat Tabak’a kahve götürüyordum, belediye başkanımıza. Eski belediyeye çay, kahveyi ben veriyordum. Reşat Tabak buranın projesini gösterdi. Dedi ki, “Paranı hazırla. Böyle bir yer açacağım. İhaleye gir” Olur dedik, hazırladık, ihaleye girdik aldık. O günkü şartlarda sahilde 10 liraydı kira, ben 7 bin 800 liraya tuttum. 20 saat buradaydım ben. Öyle açtık burayı. 1976’nın 21 Haziran’ında ihale oldu. Daha inşaat halindeydi. 27 Ocak 1977’de burayı açtık.
“ELEKTRİK FATURASI 9 BİN LİRAYKEN 22 BİN LİRA OLDU”
İşletmecilik yaptığınız süre boyunca karşılaştığınız zorluklar nelerdi? En zor döneminiz hangisiydi?
En zor durum işçilerden kaynaklanıyor. İşçiyle problemlerimiz oluyor. İstediğimiz gibi müşteriyi memnun etmiyorlar, bakmıyorlar. Bir şey dediğiniz zaman bırakıp gidiyorlar. Başka bir zorluk yok açıkçası. Bu zamana kadar yaşadığım en zor dönemim de bu dönem. Mesela şimdi, elektrik 9 bin lirayken, 22 bin 662 lira gelmiş. Doğalgaz, 16 bin lira gelirken bu sene 38 bin lira geldi. En zor dönemimiz bu. Bir de bu hastalık var, bak bomboş görüyorsun, kimse gelmiyor. Pandemide kapattık. Tamamen etkilendik. İşçilere para verdim ama iş yok. Evde sıkılıyorsun. Alışmışız biz çalışmaya. Pandemi sadece beni değil, bütün her tarafı kötü etkiledi. Bir diğer sorun da bu bölge eskiden daha hareketliydi. Önce balık hali gitti. Burada balık hali vardı. Sonra sigorta gitti. Sonra buradan Kilitbahir motorlarını kaldırdılar. Burada bir hareket vardı. Şimdi de Adliye gitti, sadece ben değil bütün çarşı öldü. Burası resmen bir mahalle gibi oldu. Hareket yok artık. “BU BAŞARIYI BEN HİZMETE BORÇLUYUM”
Şakir’in yeri şehir dışından gelenlerin dahi gelip görmek istedikleri bir işletme. Bu başarıyı neye borçlusunuz?
Şakir’in Yeri’nin şehir dışından gelenler tarafından bile bilinmesinin ve kazandığı başarının sırrının hizmet anlayışı olduğunu vurgulayan Türker, “Bu başarıyı ben hizmete borçluyum. Gün 24 saatse ben 16 saat hala buradayım. Müşterilerimle daima diyalog içerisindeyim. Mesela hiç tanımadığım müşteriye bile “Merhaba, hoş geldiniz, nasılsınız?” derim. Konuşuruz. Şakir’in Yeri’nin bu kadar bilindik ve başarılı olmasını buna bağlıyorum ben.” şeklinde konuştu.
Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
1952 yılında İspir’de doğdum. Askerliği Çanakkale’de yaptım. 116’da askerlik görevimi gerçekleştirdim. İlkokul mezunuyum. Burada Çanakkale’de okudum onu da. Ortaokulu okumadım. Şakir’in Yeri’nin açılma hikayesi nedir?
Benim daha evvel askerden sonra, Kızılay Sokak’ta kahvem vardı. Rahmetli Reşat Tabak’a kahve götürüyordum, belediye başkanımıza. Eski belediyeye çay, kahveyi ben veriyordum. Reşat Tabak buranın projesini gösterdi. Dedi ki, “Paranı hazırla. Böyle bir yer açacağım. İhaleye gir” Olur dedik, hazırladık, ihaleye girdik aldık. O günkü şartlarda sahilde 10 liraydı kira, ben 7 bin 800 liraya tuttum. 20 saat buradaydım ben. Öyle açtık burayı. 1976’nın 21 Haziran’ında ihale oldu. Daha inşaat halindeydi. 27 Ocak 1977’de burayı açtık.
“ELEKTRİK FATURASI 9 BİN LİRAYKEN 22 BİN LİRA OLDU”
İşletmecilik yaptığınız süre boyunca karşılaştığınız zorluklar nelerdi? En zor döneminiz hangisiydi?
En zor durum işçilerden kaynaklanıyor. İşçiyle problemlerimiz oluyor. İstediğimiz gibi müşteriyi memnun etmiyorlar, bakmıyorlar. Bir şey dediğiniz zaman bırakıp gidiyorlar. Başka bir zorluk yok açıkçası. Bu zamana kadar yaşadığım en zor dönemim de bu dönem. Mesela şimdi, elektrik 9 bin lirayken, 22 bin 662 lira gelmiş. Doğalgaz, 16 bin lira gelirken bu sene 38 bin lira geldi. En zor dönemimiz bu. Bir de bu hastalık var, bak bomboş görüyorsun, kimse gelmiyor. Pandemide kapattık. Tamamen etkilendik. İşçilere para verdim ama iş yok. Evde sıkılıyorsun. Alışmışız biz çalışmaya. Pandemi sadece beni değil, bütün her tarafı kötü etkiledi. Bir diğer sorun da bu bölge eskiden daha hareketliydi. Önce balık hali gitti. Burada balık hali vardı. Sonra sigorta gitti. Sonra buradan Kilitbahir motorlarını kaldırdılar. Burada bir hareket vardı. Şimdi de Adliye gitti, sadece ben değil bütün çarşı öldü. Burası resmen bir mahalle gibi oldu. Hareket yok artık. “BU BAŞARIYI BEN HİZMETE BORÇLUYUM”
Şakir’in yeri şehir dışından gelenlerin dahi gelip görmek istedikleri bir işletme. Bu başarıyı neye borçlusunuz?
Şakir’in Yeri’nin şehir dışından gelenler tarafından bile bilinmesinin ve kazandığı başarının sırrının hizmet anlayışı olduğunu vurgulayan Türker, “Bu başarıyı ben hizmete borçluyum. Gün 24 saatse ben 16 saat hala buradayım. Müşterilerimle daima diyalog içerisindeyim. Mesela hiç tanımadığım müşteriye bile “Merhaba, hoş geldiniz, nasılsınız?” derim. Konuşuruz. Şakir’in Yeri’nin bu kadar bilindik ve başarılı olmasını buna bağlıyorum ben.” şeklinde konuştu.