Bu haftaki yazımı çokça maruz kaldığım bir duruma cevap olarak yazıyorum.
Ülkemiz şartları malum. Bizim ülke şöyle, Avrupa şöyle diyerek ahkam kesmeye de gerek yok. Bunun bir tür kompleks olduğunu düşünüyorum. Ayrıca bunu diyebilmek için hem Avrupa’yı hem de ülkemizi iyi tanımalı. Öyle değil mi?
Bir toplumun sanat tüketicisi haline gelebilmesi ve estetiğin bir ihtiyaç olabilmesinin yolunun, bir takım temel ihtiyaçların halledilmesinden geçtiğini biliyorum. Yakın çevresinde sanatı “hobi” amaçlı icra eden, gören kişiler bu işle (sanatla, resimle) hayat kazanmanın ve yaşarken bilinmenin imkansızlığına inanmışlar. “Bizim ülkemizde sanatçının değeri ölünce bilinir zaten” diye bir amiyane laf var ki, şunları yazmak istedim.
Sen bil, sen kendi çapında kendine göre bil yeter. Değer bilinmiyorsa, bundan da muzdaripsen, sen bir yerden başla. Bunun için bir şeyler yap.
Bir sanatçının yüzüne “sizin de değeriniz ölünce anlaşılıyor kardeşim” demek, sadece moral bozar, motivasyon düşürür. Bunu zaten tahmin edersiniz. O zaman bu durumdan beslendiğiniz ortaya çıkar. Sanatçıya kurban rolü biçersiniz.
Daha önceleri dönem icabı melankolik, coşkulu (duygusal) ressamlar şarap karşılığı resim yapmış, hayatlarının kıymetini bilmeyip, bu fikre hizmet etmiş olabilirler. Ama kanımca bu yargının asıl sebebi var ki daha vahim. “Sanat satıcıları”, tüccarlar, bilinçli olarak, ele geçirdikleri sanat ürününün değerini arttırmak için ölmüş sanatçının acılı hayatını yüceltirler. Zorluklar, acı, ızdırap vs… Alıcıya “verdiğin paranın karşılığını alıyorsun” mesajı verirler. Tabi gene eğitime geldik. Alıcının bilinçli olması bunun önüne geçecektir. Van Gogh’un yalnızlığı ve kulağını kesmiş olması dışında, sanatçının eserleri hakkında hiçbir şey bilmeyen sanatseverler bunun kanıtı.
Yeni kuşak sanatçıların işini iyi bildiği ve bununla hayatlarını iyi şekilde kazandığı aşikar. Başka bir açıdan da gerçek sanatçının, günü kurtarmak ve arkasını garantiye almaktan daha üstün idealleri vardır. Memur kafasıyla ve oportünist günü kurtarma kaygılarıyla sanatçıya ve sanata yaklaşılmamalı. Zira sanatı anlama yolu bu değil.
Sanatsız kalmayın, hoşça kalın.
YAZARLAR
Yayınlanma: 21 Eylül 2019 - 10:37
Sanatçının Kıymeti…
Bu haftaki yazımı çokça maruz kaldığım bir duruma cevap olarak yazıyorum
YAZARLAR
21 Eylül 2019 - 10:37
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir