Bizim gayrimenkul sektöründe yine çok sık duyduğumuz klişelerden biridir bu ve en güzel tarafı yakın diye tabir ettiğimiz arkadaşlarımızdan, akrabalarımızdan veya bir şekilde daha önceden tanıdıklarımızdan duyarız sıklıkla.
Gerçi herhalde hemen hemen tüm sektörlerdeki klişelerden biridir bu; bazı tanıdıklarımız bizim kazanmamızı, mutlu olmamızı, hayatın hep güzel yanlarını bize göstermesini istediklerini ifade ederken hareketleri ile aslında bizi pek umursamadıklarını söylerler. Tabi söylem ile eylem arasındaki çelişkiyi ise çoğunlukla bizler ticaret hayatında görürüz. Yoksa arada ticaret yokken zaten herkes birbirini öyle bir sever ki eski Türk filmlerine taş çıkartırcasına bir sevgi vardır ortada.
Elbette tüm tanıdıklarımız bu kategoride değil; gerçekten bizi destekleyen, gayrimenkul sektöründe başarılı olmamızı isteyen veya onun hakkını koruyacağımızı bildiğinden özellikle bizleri tercih eden ve gayrimenkullerinin pazarlanmasında bizi seçen dostlarımızı bu kategorinin dışında tutuyorum. Yine bizlere methiyeler düzmeden, “senin kazanmanı çok istiyorum” klişesini kullanmadan kişisel tercihini başka bir Gayrimenkul Danışmanı arkadaşımdan yana kullanmış dostlarımızı da bu kategorinin dışında tutuyorum. Neticede ticaret yaparken herkes kendine göre tercihler yapmakta özgür. Tercihlerinden dolayı birilerini yargılamak haddimiz değil.
Tabi bu durumla mesleğe başladığım ilk yıllarda karşılaşmış ve yeterince üzülmüş bir Gayrimenkul Danışmanı olarak artık bu klişeyi duyduğum zaman çok dikkate almıyorum. Verdiğim Gayrimenkul Danışmanlığı Eğitimlerinde üzerinde durduğum bir konudur ve ofisimizdeki arkadaşlarıma da sürekli hatırlatırım; “Çevrenizden hiçbir şey beklemeyin, çünkü onların desteği çoğu zaman sadece lafta kalacaktır”. Geçtim satılıkları, en ufak kiralığı bile vermediklerine şahit olacakları için ben baştan sektöre yeni girmiş arkadaşlarımı uyarmayı tercih ediyorum. Uyarıyorum çünkü biliyorum ki sahte sevgi sözcüklerinin yerini gerçekler aldığında moralleri çok bozulacak, bu durumu anlamlandıramayacaklar ve yeri gelecek kendilerini yarı yolda bırakan bu kişilerin hareketini kabul edilebilir bir noktaya çekmek için kendi kendilerini ikna edecekler; “mutlaka bir bildiği vardır, yoksa benim para kazanmamı çok ister”. Oysa bu durum siyah ile beyaz gibidir. 15 gün önce tanıştığın bir gayrimenkul sahibi sana inanır, sana güvenir, sana yetki verir, evinin anahtarını sana emanet eder ve hatta satış vekaletini bile sana verebilir ama 15 yıldır tanıdığın arkadaşın, 30 yıldır bildiğin akraban sana güvenmez, sana inanmaz ama sorarsan senin para kazanmanı çok ister.
Yazılarımda ara ara diyorum ya; gayrimenkul sektörü yaptığın işe derin anlamlar yükleyip hırslarına teslim olmadıysan inanılmaz keyiflidir. İnsanların gerçek yüzünü görürsün, yüzüne gülerken arkadan dolaşıp mal sahiplerine gidenlerle karşılaşırsın, hiç ihtimal vermeyeceğin kişilerin senin hakkını yemek için birbirleriyle yarıştıklarına şahit olursun. Ve elbette bu yazının konusu olan; lafta seni hep destekleyeceğini söyleyenlerin, lafta senin para kazanmanı çok istiyorum diyenlerin, lafta senin başarılı olacağına inanıyorum diye sana methiyeler düzenlerin günü geldiğinde seni görmezden geldikleriyle yüzleşirsin. Ve hatta başarısız olmanı beklediklerine bile şahit olabilirsin. Gayrimenkullerini satarken veya kiralarken bizi unutan bu arkadaşlarımız, dostlarımız ve akrabalarımız asla bir gayrimenkul ararken bizi unutmazlar tabi o da ayrı bir hikayedir
Ama yine de bu işi çok seviyoruz çünkü bize güvenen ve inanan yeni dostlarımızı hayatımıza kattıkça, onların hayatına dokunup bir fayda sağladıkça yaşadığımız olumsuzlukları çok daha rahat unutabiliyoruz. İyi ki varsınız…
Bu Şehri ve Bu İşi Çok Seviyoruz…
YAZARLAR
Yayınlanma: 15 Ocak 2019 - 15:02
Sen Para Kazan İstiyorum Deseler De İnanma
Bizim gayrimenkul sektöründe yine çok sık duyduğumuz klişelerden biridir bu ve en güzel tarafı yakın diye tabir ettiğimiz arkadaşlarımızdan, akrabalarımızdan veya bir şekilde daha önceden tanıdıklarım
YAZARLAR
15 Ocak 2019 - 15:02
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir