Laik Bilimsel Eğitim Platformu (LABEP) tarafından yapılan açıklama şöyle: “Çanakkale LABEP (Laik, Demokratik ve Bilimsel Eğitim Platformu) olarak, Millî Eğitim Bakanlığı Diyanet İsleri Başkanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında imzalanan CEDES projesinin ve proje kapsamında okullara manevi danışmanlık adi altında imam, müezzin, vaiz, din hizmetleri uzmanı görevlendirilmesinin: laik, sosyal, demokratik hukuk devletine, Anayasa'ya ve Milli Eğitim Temel Kanununa aykin olduğunu, bu projeden hemen vazgeçilmesi gerektiğini, uzun süredir vurguluyoruz. Milli Eğitim Bakam Yusuf Tekin’in 2024 Bütçe Görüşmeleri sırasında TBMM'de sarf ettiği "sizin tarikat cemaat, bizim stk dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokolümüz var, protokol yapmaya devam edeceğiz, çünkü onlar çocukların dağa gitmesin önlüyor" seklindeki sözleri Milli Eğitim Bakanlığı ve diğer Bakanaklarda süregelen tarikatlaşma ve cemaatleşmenin teşvik edildiğinin ağır bir göstergesidir. Tarikat ve cemaatler sivil toplum örgütü değildir. Dini duygulan ve inançları istismar edenlerden, paralel yapılanmalarla devleti ele geçirmeye, seçimle basa gelen siyasal iktidarları darbeyle devirmeye çalışanlardan STK olmaz. Bunu en iyi bilen AKP iktidardır. 15 Temmuz 2016 tarihli Fethullahçı Darbe Girişimi bunun en çarpıcı örneğidir. Devletin kaynakları kullanarak biraz palazlanan herhangi Bir tarikat-cemaat yapılanması, hemen kendini devletin ve toplumun sahibi görmektedir. Bu ülke Menemen' de Kubilay' in katledilişini, Maraş, Corum, Sivas katliamların unutmadı, bu katliamların hiç birisi laik eğitim nedeniyle olmadı, aksine laiklik çiğnendiği için oldu. Anlaşılan odur ki, AKP İktidarı geçmiş acı deneyimlerden hiç ders almamıştır. Tarikat ve cemaatleri Devlet eliyle beslemeye ve büyütmeye devam etmektedir. Topluma dayattığı yoksulluk, açlık ve sömürünün yetkilileri etkilerini, tarikat ve cemaatler eliyle uyuşturmayı planlamaktadır. Bu anlamda,
Tarikat ve cemaatlerin, "toplumsal uyuşturucu" olmaktan öte bir anlamı yoktur. Son zamanlarda iyiden iyiye rafa kalkmış olsa da, Anayasa’sında hala laik, sosyal, demokratik hukuk devleti yazan bir rejimde; atanmış Milli Eğitim Bakanının TBMM’de yaptığı bu konuşma Anayasal bir suçtur. Bu konudaki kararı tutumu, lâik Türkiye Cumhuriyeti’ne ve eğitim sistemine karsı bir politikaya: ve saldırıya: açıkça ortaya koymaktadır. Atatürk'ün çağdaş ve medeni dünyayı: örnek alarak kurduğu, evrensel hukuk ilkelerine, insan hak ve özgürlüklerine, demokrasiye, halk iradesine, kuvvetler ayrılığına bağlı kalarak yönetilmesini ve uzun yıllar yaşamasını arzuladığı Türkiye Cumhuriyeti; bir as geride bırakmıştır. Nice yüzyıllara sevgili
Cumhuriyet. Bizler bu anlayışla, halkın ve Cumhuriyetin değerlerini savunmaya devam ediyoruz. Duymak istemeyen sağır sultanlara bir kez daha sesleniyoruz: Bu ülke, devletin ve toplumun sırtından geçinen asalak tarikat-cemaatlerle onların işbirlikçilerinin siyasi-ekonomik ikbali için bir araç değildir. Köklü bir mücadele geçmişine sahiptir. Tüm bu ahval ve şerait içinde; geleceğimiz olan nesillerin nasıl yetişeceğini planlayan ve uygulayan Millî Eğitim Bakanlığında, böylesi bir atanmış Bakan’ın, artık bir saniye dahi yeri yoktur. Milli Eğitim Bakan derhâl istifa etmeli ya da görevden almalıdır. Bizler Çanakkale laik, bilimse demokratik eğitim yanlıları olarak; Milli Eğitim Bakanı ve bu sözlerini kınıyoruz. Bu gibi anlayışlarla mücadelemiz kesintisiz sürecektir” ifadeleri yer aldı.
HABER MERKEZİ
EĞİTİM
Yayınlanma: 23 Aralık 2023 - 15:56
Güncelleme: 24 Aralık 2023 - 12:10
''Tarikattan sivil toplum kuruluşu olmaz''
Çanakkale’deki sivil toplum örgütleri İskele Meydanı’nda Milli Eğitim Bakanı'nın son açıklamalarına karşı açıklama yaptı. Milli Eğitim Bakam Yusuf Tekin’in , “Onlar tarikat değil, sivil toplum kuruluşu” sözlerine tepki gösteren grup Bakan Tekin’i istifaya davet etti.
EĞİTİM
23 Aralık 2023 - 15:56
Güncelleme: 24 Aralık 2023 - 12:10
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir