Öncelikle bu sözün sahibi olan ve 25 Eylül 2012’de Hakkın rahmetine kavuşan Abdallık geleneğinin son büyük temsilcisi büyük usta Neşet Ertaş’ı rahmetle ve saygıyla anıyorum. Her bir sözünde derin ilim ve manalar yatan büyük ustanın dile döktüğü her bir kelime, üstüne kitaplar yazılası durumda. Bu sözden yola çıkarak bugünkü yazımda “sevgi” ve “saygı”ya yer vermek istedim.Bilip te unuttuğumuz, hatırlayıp ya hayatımıza dahil etmeyi atadığımız bu iki değerli kavramı beraberce irdeleyelim. Zira toplum olarak bu 2 kavramdan özellikle “saygı”yı yitireli epey uzun zaman oldu.
Sevgi insanlıktır ve varlık sırrıdır. Kâinatın hayatı ve ruhudur.Kalbinde sevgiyi kökleştiren insan, kimseye düşmanlık yapamaz. Şefkatli davranmak onun şiarıdır.Sevgi bencilliğin yalnızlığından kurtuluşun yanında, birlik ve beraberliğin haz ve zevkini yaşatan bir haldir. İnsan, insan olduğu için saygıya lâyıktır. Hürmet, sevgi ve saygı, bir insanlık erdemidir. İnsan olmanın ülküsüdür.
Saygı, çok temel bir ögedir; cana kıymamak yaşam hakkına saygıyı, çalmamak emeğe saygıyı, rahatsız edici ve zarar verici davranışlardan kaçınmak insan onuruna saygıyı, kendini ifade etmek, öğrenip öğretmek ve buna uygun davranmak düşünce ve inanca saygıyı, yerleşim ve seyahat hakkını engellememek köleleştirmeme ve özgür yaşam hakkını ifade etmektedir.
Saygı yoksa insanlık yoktur, ancak sevgi olmadan da insan ilişkileri sürdürülebilir. Herkes birbirini sevmek zorunda değildir, ne var ki herkes birbirine saygı göstermek zorundadır. Saygı için var olmak, yaratılmış olmak, insan olmak yeterli bir nedendir.
Gerçek sevgi umuttur; onda karamsarlığa, ümitsizliğe ve kaygıya yer yoktur. Çözüm vardır, ilaç vardır, deva vardır onda. Geleceğe umutla bakar kişi. Gerçek sevgi ışıktır; onda karanlık, belirsizlik, muamma yoktur. Aydınlıkta önünüzü de görürsünüz, arkanızı da. Gerçek sevgi ısıdır; onda soğukluk, donmak ve yanmak yoktur. Onda sıcaklık, dostluk, kardeşlik, yakınlık vardır. O sıcaklığı, insanın sözünde, gözünde ve yüzünde görmek mümkündür.
Saygı karşılıklı, sevgi karşılıksızdır. Saygı koşulsuz, sevgi koşulludur. Koşulsuz bağlılık ve sevgi kişiyi yıpratır. Saygı arayışı kişiyi onurlu kılarken sevgi dilenciliği onu gitgide alçaltır. Severek yapılan her şey daha güzeldir. Sevmeden yapılan iş bile insana çok zor gelir. Saygının olduğu her yerde sevgi olmak zorunda değildir; ancak sevginin olduğu her yerde saygı olmak zorundadır. Bu da demektir ki; saygı, sevgiden bir adım önde ve öncelikli bir olgudur.
Her insanın kendine özgü tercihlerini, düşüncelerini, hobilerini geliştirme ve bunları bir ilişkiye başlasa bile devam ettirme hakkı vardır. Her insan kendi mutluluğu ve sağlığından sorumludur. Ancak diğer kişilerle aramızda bağlar oluşturdukça onların hislerini anlamayı ve onlara saygı göstermeyi de öğrenmemiz gerekir.
Özetle; saygıda mecbur, sevgide özgürsünüz.
Ayfer ÖZDEMİR
Uluslararası NLP ve Profesyonel Yaşam Koçu
Kişisel Gelişim Uzmanı ve Bilinçaltı Terapisti
YAZARLAR
Yayınlanma: 29 Eylül 2020 - 10:00
Sevgisizlik saygısızlık yüzünden, insan insandan bıkar mı? Bıkar.
Öncelikle bu sözün sahibi olan ve 25 Eylül 2012’de Hakkın rahmetine kavuşan Abdallık geleneğinin son büyük temsilcisi büyük usta Neşet Ertaş’ı rahmetle ve saygıyla anıyorum
YAZARLAR
29 Eylül 2020 - 10:00
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir