Su ve Vicdan Nöbeti Koordinasyonu tarafından, Alamos Gold’un Kazdağları’ndan ayrıldığına ilişkin açıklamasına Doğu Biga Madencilik’ten yalanlama geldi. Maden şirketi, “Şirketimizin bulup geliştirdiği bu yer altı kaynağı ile ilgili amacında ve hedefinde hiç bir değişiklik söz konusu değildir” ifadeleri kullanıldı.
Çevreciler dün Cumhuriyet Meydanı’nda Kazdağları’ndan Alamos Gold şirketinin 27 Ekim tarihinde ayrıldığını belirten bir basın açıklaması düzenledi. Çevrecilerin açıklamasının ardından Doğu Biga Madencilikten yalanlama geldi.
Su ve Vicdan Nöbeti Koordinasyon Kurulundan Pınar Bilir şu ifadeleri kullandı, “13 Ekim 2019 da ruhsat süresi biten ve uzatılmayan işgalci şirket Alamos Gold sahayı terk ediyor. Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğüne Bağlı, Çanakkale ve Bayramiç Orman İşletme Müdürlüğü sınırları dahilinde bulunan Balaban/Kirazlı Mevkiinde Altın Madenciliği İşletme Faaliyeti Yürütmekte Olan Kanadalı Şirket Alamos Gold 27.10.2020 tarihi itibariyle işletme sahasını orman bölge müdürlüğü yetkililerine teslim ederek ayrılmıştır. Sahada yapılan inceleme sonucu şantiye binaları ve iş makinelerinin saha içinde korunuyor olması bazı kuşkuları da beraberinde getirmektedir. Buradan başta orman bölge müdürlüğü olmak üzere ilgili kamu kurumlarını uyarıyoruz. Devir teslimin yasa ve yönetmeliklere uygun yapılmadığı konusunda kanaat oluşmaktadır. Şöyle ki;
1-İlgili şirkete saha teslim edilirken imzalanan protokolün ve ilgili şirket tarafından taahhüt edilen kuralların yerine getirilip getirilmediği,
2-Sahada herhangi bir rehabilitasyon çalışması yapılmadığı görülmekte olup, orman bölge müdürlüğü tarafından şirketten ağaçlandırma bedeli alınıp alınmadığı,
3- Cumhurbaşkanlığı kararnamesi gereği; ormanlara girenlere keyfi cezai işlem uygulanırken şantiye binası ve yüzlerce iş makinesi ile ormanı izinsiz olarak işgal eden şirkete herhangi bir yasal işlem yapılıp yapılmadığı,
4- Devir teslimde imzası bulunan görevlilerin yasalara uygun davranıp davranmadığı konuları kamuoyuna objektif olarak bildirilmelidir.
Bugün gelinen noktada havasına suyuna toprağına ve vatanına sahip çıkan duyarlı insanların yürüttüğü mücadele sonuç vermiştir. Katkı sunan herkesi kutluyoruz. Bugün 29 Ekim 2020 yani Cumhuriyet’in 97. yılı. Özellikle emperyal işgallere karşı Çanakkale’nin geçilmez olduğu tüm dünya insanlığı tarafından kabul edilmiştir. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün işgalcilere karşı ‘Geldikleri gibi gidecekler’ sözü burada yaşam buluyor. İşgalci şirket mücadelemiz sonucu ülkemizi terk ediyor. Buradan elini ovuşturarak başka hayaller kuranları da uyarıyoruz. Yağma yok! Kaz dağlarını rantçılara yar etmeyeceğiz! Tahrip edilen bu alanın en kısa sürede eski haline dönüşmesi için çalışmaların bir an önce başlatılmasını, Orman Genel Müdürlüğü tarafından ağaçlandırma çalışmalarının başlamaması durumunda bizler tüm sahanın rehabilite edilerek ağaçlandırılmasını taahhüt ve talep ediyoruz. Yaşasın mücadelemiz! Yaşasın yaşam alanlarına ve doğasına sahip çıkan tüm doğaseverlerin birlik ve dayanışması! Yaşasın cumhuriyet!” DOĞU BİGA MADENCİLİKTEN YALANLAMA
Yapılan basın açıklamasının ardından Alamos Gold’un temsilcisi Doğu Biga Madencilik yazılı bir açıklama ile çevrecilerin ‘Kazdağları’ndan maden şirketi ayrıldı’ açıklamasını yalanladı. Yapılan yazılı açıklamada şu ifadeler kullanıldı, “Doğu Biga Madencilik San. Tic. A.Ş Türkiye Cumhuriyeti kanun ve mevzuatlarına uygun şekilde kurulmuş bir Türk şirketidir. Tüzel kişiliğe haiz olup Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Anayasasının güvencesi altındadır. Maden kanunu tarafından düzenlenmiş olan ruhsat hakları ile ilgili şirketimizin bütün hakları devam etmektedir. Şirketimizin hedefi, maden kanunun ruhsat sahiplerine yüklemiş olduğu bütün yükümlülükleri yerine getirerek, bu yer altı kaynağını kanunda belirtildiği şekil ve sürdürülebilir madencilik ilkeleri doğrultusuda ekonomik ve sosyal kalkınmayı çevre koruma ile bütünleştirerek Türk toplumunun faydasına uygun bir şekilde işletmektir. Şirketimizin bulup geliştirdiği bu yer altı kaynağı ile ilgili amacında ve hedefinde hiç bir değişiklik söz konusu değildir. Şirketimiz, ne tahkim süreci içerisine girmiş ne de başka bir hukuki yola başvurmuştur. Faaliyetlerini devam ettirmekle ilgili olarak birinci otorite kurum olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile MAPEG’in temdit işlemlerini tamamlamasını beklemektedir. Habere konu hadise; tamamen Maden Mevzuatı ve ona bağlı olarak Orman Mevzuatındaki düzenlemelere ilişkin Orman Bakanlığının bir tasarrufuna dayanmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve ilgili mevzuatına sonuna kadar bağlı olan şirketimiz, Orman Bakanlığı tarafından yürütülen bu işlemlere, kanun ve yönetmeliklerin öngördüğü şekilde harfiyen uymaktadır. Bu işlemlerden kaynaklı hiç bir tazminat ödenmesi söz konusu değildir. İlgili mevzuat gereği işlemler neyi gerektiriyorsa o yapılmaktadır. Bir kez daha vurgulamak isteriz ki; bizim sahadaki varlığımız tamamen maden kanunu sayesinde, şirketimizin uhdesindeki maden ruhsatına dayanmaktadır. Bu maden ruhsatı ile ilgili haklarımız çerçevesinde hiç bir değişiklik söz konusu değildir. Ruhsatın temdit edilmemesi diye bir şey söz konusu değildir. Ruhsatla ilgili rutin temdit işlemleri devam etmektedir. Şirketimizin yatırımcısı ve hisselerinin yüzde 100’üne sahip olan Alamos Gold. Inc şirketi, Kanada merkezli ve halka açık bir şirkettir. Bu şirket 2010 yılında pekçok değişik ülkede yürüttüğü faaliyetlerle sağlamış olduğu tasarrufu Türkiye’de değerlendirme kararı almış bir yabancı yatırımcıdır. Türkiye’yi güvenilir bir yatırım ülkesi olarak görmüş, 2010 yılından bu yana ülkemizdeki yatırımlarına devam etmiştir. Alamos Gold Inc. Şirketinin Türkiye’ye olan güveninde hiçbir değişiklik söz konusu değildir. Alamos Gold Inc. Şirketi, halka açık bir şirket olmasından dolayı tüm hissedarlarına karşı sorumludur. Sadece Doğu Biga Madencilik üzerindeki değil tüm dünyadaki varlıklarının üzerinde herhangi bir ticari tasarrufta bulunması halinde, bunları şeffaf ve açık bir şekilde kamuoyunu aydınlatma açıklamaları ile tüm kamuoyu ve özellikle hissedarlarıyla paylaşma yükümlülüğü altında olan bir şirkettir. Şirketimizin madencilik faaliyetleri ile ilgili olarak son bir yıldır belli mecralar tarafından bilinçli ve sistematik bir karalama kampanyasına maalesef maruz kalmaktayız. Kamuoyunun bilmesini isteriz ki faaliyetlerimiz tamamen Türkiye Cumhuriyeti’nin faydası ve çıkarları gözetilerek oluşturulan maden kanunu ve mevzuatı çerçevesinde yürütülmektedir. Bu çerçevede, şirketimiz Doğu Biga Madencilik San. Tic. A.Ş tüm kamuoyuna geçmişte olduğu gibi bir kez daha dünyada ulaşılan en ileri seviyede -ki bu “sektörel en iyi uygulamalar” ve “mevcut uygulanabilir en iyi teknoloji” olarak tanımlanmaktadır- madencilik faaliyetinde bulunacağını taahhüt etmiştir. Bu taahhüdümüzün somutlaşmış şekli MAPEG’e sunmuş olduğumuz ve otorite kurum olarak MAPEG tarafından onaylanan projemizdir. Projemizde, aynı zamanda çevresel, sosyal ve görsel etkiler de olabilecek en iyi şekilde değerlendirilmiş ve bu etkilere karşı alınan tedbirler yer almıştır. Bu tedbirler, Çevre Bakanlığımızın ÇED mevzuatı çerçevesinde değerlendirilmiş ve onaylanmıştır. Buna bağlı olarak alınan izinlerin bir sonucu olan madenin keşfedilmiş olduğu orman sahası ile ilgili ‘orman izni’ 2016 yılında alınmış o tarihten itibaren şirketimiz tüm yükümlülüklerini harfiyen yerine getirmiştir. Bu durum Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı ile Orman Bakanlığı tarafından yapılan inceleme ve denetim raporlarıyla sabittir. İlgili orman arazisinin maden kanunumuzda da açıkça belirtilen yer altı kaynaklarının toplum refahına sunulması ile ilgili kamu yararına faaliyet olmasından kaynaklanan geçici kullanım hakkı şirketimize verilmiştir. Burada geçici ifadesini özellikle vurguluyoruz. Bu alan şirketimiz tarafından maden üretiminin gerçekleştirilip bitirilmesini müteakip yine şirketimizin resmen taahhüdü şeklinde ilgili resmi makamlara verilmiş raporlarında belirttiği üzere yeniden doğaya kazandırılarak orman için iade edileceği de açıktır. Bu iade biyoçeşitlilik yönetim ve aksiyon planları doğrultusunda gerçekleştirilecektir. Tarım ve Orman Bakanlığı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının sahanın geçici olarak madencilik faaliyetleri için tahsis edilmesi ile ilgili toplumun ortak faydasına dayanan kararında hiç bir değişiklik söz konusu değildir”
1-İlgili şirkete saha teslim edilirken imzalanan protokolün ve ilgili şirket tarafından taahhüt edilen kuralların yerine getirilip getirilmediği,
2-Sahada herhangi bir rehabilitasyon çalışması yapılmadığı görülmekte olup, orman bölge müdürlüğü tarafından şirketten ağaçlandırma bedeli alınıp alınmadığı,
3- Cumhurbaşkanlığı kararnamesi gereği; ormanlara girenlere keyfi cezai işlem uygulanırken şantiye binası ve yüzlerce iş makinesi ile ormanı izinsiz olarak işgal eden şirkete herhangi bir yasal işlem yapılıp yapılmadığı,
4- Devir teslimde imzası bulunan görevlilerin yasalara uygun davranıp davranmadığı konuları kamuoyuna objektif olarak bildirilmelidir.
Bugün gelinen noktada havasına suyuna toprağına ve vatanına sahip çıkan duyarlı insanların yürüttüğü mücadele sonuç vermiştir. Katkı sunan herkesi kutluyoruz. Bugün 29 Ekim 2020 yani Cumhuriyet’in 97. yılı. Özellikle emperyal işgallere karşı Çanakkale’nin geçilmez olduğu tüm dünya insanlığı tarafından kabul edilmiştir. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün işgalcilere karşı ‘Geldikleri gibi gidecekler’ sözü burada yaşam buluyor. İşgalci şirket mücadelemiz sonucu ülkemizi terk ediyor. Buradan elini ovuşturarak başka hayaller kuranları da uyarıyoruz. Yağma yok! Kaz dağlarını rantçılara yar etmeyeceğiz! Tahrip edilen bu alanın en kısa sürede eski haline dönüşmesi için çalışmaların bir an önce başlatılmasını, Orman Genel Müdürlüğü tarafından ağaçlandırma çalışmalarının başlamaması durumunda bizler tüm sahanın rehabilite edilerek ağaçlandırılmasını taahhüt ve talep ediyoruz. Yaşasın mücadelemiz! Yaşasın yaşam alanlarına ve doğasına sahip çıkan tüm doğaseverlerin birlik ve dayanışması! Yaşasın cumhuriyet!” DOĞU BİGA MADENCİLİKTEN YALANLAMA
Yapılan basın açıklamasının ardından Alamos Gold’un temsilcisi Doğu Biga Madencilik yazılı bir açıklama ile çevrecilerin ‘Kazdağları’ndan maden şirketi ayrıldı’ açıklamasını yalanladı. Yapılan yazılı açıklamada şu ifadeler kullanıldı, “Doğu Biga Madencilik San. Tic. A.Ş Türkiye Cumhuriyeti kanun ve mevzuatlarına uygun şekilde kurulmuş bir Türk şirketidir. Tüzel kişiliğe haiz olup Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Anayasasının güvencesi altındadır. Maden kanunu tarafından düzenlenmiş olan ruhsat hakları ile ilgili şirketimizin bütün hakları devam etmektedir. Şirketimizin hedefi, maden kanunun ruhsat sahiplerine yüklemiş olduğu bütün yükümlülükleri yerine getirerek, bu yer altı kaynağını kanunda belirtildiği şekil ve sürdürülebilir madencilik ilkeleri doğrultusuda ekonomik ve sosyal kalkınmayı çevre koruma ile bütünleştirerek Türk toplumunun faydasına uygun bir şekilde işletmektir. Şirketimizin bulup geliştirdiği bu yer altı kaynağı ile ilgili amacında ve hedefinde hiç bir değişiklik söz konusu değildir. Şirketimiz, ne tahkim süreci içerisine girmiş ne de başka bir hukuki yola başvurmuştur. Faaliyetlerini devam ettirmekle ilgili olarak birinci otorite kurum olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile MAPEG’in temdit işlemlerini tamamlamasını beklemektedir. Habere konu hadise; tamamen Maden Mevzuatı ve ona bağlı olarak Orman Mevzuatındaki düzenlemelere ilişkin Orman Bakanlığının bir tasarrufuna dayanmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve ilgili mevzuatına sonuna kadar bağlı olan şirketimiz, Orman Bakanlığı tarafından yürütülen bu işlemlere, kanun ve yönetmeliklerin öngördüğü şekilde harfiyen uymaktadır. Bu işlemlerden kaynaklı hiç bir tazminat ödenmesi söz konusu değildir. İlgili mevzuat gereği işlemler neyi gerektiriyorsa o yapılmaktadır. Bir kez daha vurgulamak isteriz ki; bizim sahadaki varlığımız tamamen maden kanunu sayesinde, şirketimizin uhdesindeki maden ruhsatına dayanmaktadır. Bu maden ruhsatı ile ilgili haklarımız çerçevesinde hiç bir değişiklik söz konusu değildir. Ruhsatın temdit edilmemesi diye bir şey söz konusu değildir. Ruhsatla ilgili rutin temdit işlemleri devam etmektedir. Şirketimizin yatırımcısı ve hisselerinin yüzde 100’üne sahip olan Alamos Gold. Inc şirketi, Kanada merkezli ve halka açık bir şirkettir. Bu şirket 2010 yılında pekçok değişik ülkede yürüttüğü faaliyetlerle sağlamış olduğu tasarrufu Türkiye’de değerlendirme kararı almış bir yabancı yatırımcıdır. Türkiye’yi güvenilir bir yatırım ülkesi olarak görmüş, 2010 yılından bu yana ülkemizdeki yatırımlarına devam etmiştir. Alamos Gold Inc. Şirketinin Türkiye’ye olan güveninde hiçbir değişiklik söz konusu değildir. Alamos Gold Inc. Şirketi, halka açık bir şirket olmasından dolayı tüm hissedarlarına karşı sorumludur. Sadece Doğu Biga Madencilik üzerindeki değil tüm dünyadaki varlıklarının üzerinde herhangi bir ticari tasarrufta bulunması halinde, bunları şeffaf ve açık bir şekilde kamuoyunu aydınlatma açıklamaları ile tüm kamuoyu ve özellikle hissedarlarıyla paylaşma yükümlülüğü altında olan bir şirkettir. Şirketimizin madencilik faaliyetleri ile ilgili olarak son bir yıldır belli mecralar tarafından bilinçli ve sistematik bir karalama kampanyasına maalesef maruz kalmaktayız. Kamuoyunun bilmesini isteriz ki faaliyetlerimiz tamamen Türkiye Cumhuriyeti’nin faydası ve çıkarları gözetilerek oluşturulan maden kanunu ve mevzuatı çerçevesinde yürütülmektedir. Bu çerçevede, şirketimiz Doğu Biga Madencilik San. Tic. A.Ş tüm kamuoyuna geçmişte olduğu gibi bir kez daha dünyada ulaşılan en ileri seviyede -ki bu “sektörel en iyi uygulamalar” ve “mevcut uygulanabilir en iyi teknoloji” olarak tanımlanmaktadır- madencilik faaliyetinde bulunacağını taahhüt etmiştir. Bu taahhüdümüzün somutlaşmış şekli MAPEG’e sunmuş olduğumuz ve otorite kurum olarak MAPEG tarafından onaylanan projemizdir. Projemizde, aynı zamanda çevresel, sosyal ve görsel etkiler de olabilecek en iyi şekilde değerlendirilmiş ve bu etkilere karşı alınan tedbirler yer almıştır. Bu tedbirler, Çevre Bakanlığımızın ÇED mevzuatı çerçevesinde değerlendirilmiş ve onaylanmıştır. Buna bağlı olarak alınan izinlerin bir sonucu olan madenin keşfedilmiş olduğu orman sahası ile ilgili ‘orman izni’ 2016 yılında alınmış o tarihten itibaren şirketimiz tüm yükümlülüklerini harfiyen yerine getirmiştir. Bu durum Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı ile Orman Bakanlığı tarafından yapılan inceleme ve denetim raporlarıyla sabittir. İlgili orman arazisinin maden kanunumuzda da açıkça belirtilen yer altı kaynaklarının toplum refahına sunulması ile ilgili kamu yararına faaliyet olmasından kaynaklanan geçici kullanım hakkı şirketimize verilmiştir. Burada geçici ifadesini özellikle vurguluyoruz. Bu alan şirketimiz tarafından maden üretiminin gerçekleştirilip bitirilmesini müteakip yine şirketimizin resmen taahhüdü şeklinde ilgili resmi makamlara verilmiş raporlarında belirttiği üzere yeniden doğaya kazandırılarak orman için iade edileceği de açıktır. Bu iade biyoçeşitlilik yönetim ve aksiyon planları doğrultusunda gerçekleştirilecektir. Tarım ve Orman Bakanlığı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının sahanın geçici olarak madencilik faaliyetleri için tahsis edilmesi ile ilgili toplumun ortak faydasına dayanan kararında hiç bir değişiklik söz konusu değildir”