Siyaset aklımızı kirletiyor..

Bizim ülkemiz acayip bir yer.

Bunu iyi veya kötü anlamında söylemiyorum; garip bir ülkenin garip insanlarıyız vesselam..

Kasım ayının ortasına gidelim..

Rahmi Turan şak bir yazı yazdı; konuş konuş bitiremedik.

O mu yaptı bu mu yaptı.

Kim kime çaktı..

Aslında hedefte o vardı bu vardı..

Maşallah Rahmi Turan’ın yazısıyla oturduk kalktık..

15 gün ağustos böceği gibi çaldık oynadık..

Bir ben çaktım bir sen çaktın..

Durumdan vazife çıkardık; senin adamın benim adamım dedik.

Eh malum, bizim siyaset yapma şeklimiz çakmak, masaya vurmak üzerine kurulduğu için atarlı olmazsan vay haline..

Örnek mi..

Ali Babacan çıktı konuştu..

Ne dediler; biraz tutukmuş..

Beklentiyi karşılayamamışmış..

Buradan anlıyoruz ki; izleyici de siyaset insanları gibi vurdulu-kırdılı şeyleri seviyor. Alışmış kudurmuştan beterdin diye bir laf var ya cuk oturuyor vallahi..

 

Bütün bunlar olurken..

Her gün bir kadın cinayeti işlendi..

Kendini kadının sahibi olan zavallı erkekler karısını dövdü..

Alan Başkanlığında sahipsiz köpekler nasıl olduysa ortadan kayboldu; hem de öyle böyle kaybolma değil. Öldürüldü desek cesetleri de ortada yok. Yakıldı desek külleri yok.

Geriye bir tek şey kalıyor..

Köpekler buhar oldu..

Sahi ne oldu demiştin şekerim..

 

Yine bunlar olup biterken, biz birbirimize bodoslama dalarken Akdeniz Üniversitesinde yüz nakli yapan Ömer Özkan hoca sahneye çıktı ve iki kolunu da kaybetmiş bir hastaya, hayatını kaybetmiş bağışçının kollarını taktı..

Vay canına..

Siyaset birbirine nasıl çakarım ile günlerce didişirken, hayatını insanları iyileştirmeye adamış bir hoca yine sahneye çıktı ve bir hastanın hayatını değiştirdi..

Az kalsın bundan baremiz bile olmayacaktı..

Külliye-CHP tartışması içinde kaybolup gidecekti.

 

O bunu dedi..

Şu bunu dedi..

Sahtekarsın dedi..

Sensin sahtekar dedi..

Restleştiler..

 

Bütün bu olup biten hengame içinde güzel gelişmeleri hep ıskalıyoruz. Bize moral olacak, aa bak ne güzel diyeceğimiz hareketler hep siyasetin atarlı havasında bir sis bulutu gibi dağılıveriyor..

Kimbilir daha ne güzellikleri kaçırdık..

 

Ha bu arada yine Çanakkale’de bir eli kopan adama el nakli yapılmış..

Sana diyeceğim şudur..

Hayatın sana sunduklarını ıskalama..

Güzel olana güzel demesini, çirkin-rezil olana kötü demesini bil..