Bundan uzun çok uzun yıllar önce koyun sürüsü olan bir adam yaşarmış. Tuttuğu çobanlar birkaç yıl yaşadıktan sonra ölüyormuş. O da yaşadığı yerde çoban bulamayınca civar köylerden koyunlarını otlatmak için çoban tutuyor ama onlarda ölüyormuş. Masal bu ya, çobanın biri ölmemiş. Ama çiftliğindeki büyük meşe ağacı kurumuş. Tabi herkes buna çok şaşırmış. İşin aslının ne olduğu merak edilse de kimse öğrenememiş. Anlatılan rivayete göre, çobanın torbasına yemesi için her gün soğan ekmek konuluyormuş. Ölmeyen çoban hep soğanın zarını çıkararak yemiş, zarları ise ağacın kovuğuna sokmuş. Kendisi ölmemiş ama kocaman ağaç kurumuş.
Evet kuru soğanın böyle bir masalımsı hikayesini uzun yıllar önce bir yerlerde duymuştum. Soğan zarına dikkat çekmek için uydurulmuş bir hikaye olarak düşünüyordum. Ama biraz araştırınca soğan zarının insan vücuduna olumsuz etkilerinin olduğunu öğrendim. İnternetten ulaştığım metinde aynen şöyle yazıyor. “Soğan zarı yapı itibarıyla lifli bir besindir. Bu nedenle bağırsaklardaki gazı arttırmakta ve dolayısıyla sindirim ve mide sorunlarına neden olmaktadır. Midede hem yanmaya, hem de ekşimeye neden olan soğan zarıdır. Ancak mideyi tahriş edici etkisi yoktur. Bu tür yakınması olan kişilerin soğan tüketirken soğan zarını çıkarıp tüketmesi tavsiye edilir.”
Atalarımızın bir bildiği olduğu kesin ki böyle bir hikaye tasarlamışlar. Ama hiç merak etmeyin artık bolca kuru sağan alıp tüketemeyeceğiz. Bu günlerde tanesi neredeyse 10 liraya geliyor. Şiirlere, şarkılara konu olan kuru soğan artık çok değerli ama sofraların da vazgeçilmezi.
Genellikle yoksul kesimin çok tükettiği sebze olarak bilinen soğan için Mahzuni Şerif ne demişti türküsünde, “Milletin sırtından doyan doyana/Bunu gören yürek nasıl dayana/Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana/Bilmem söylesem mi söylemesem mi.”
Soğanın biraz da bilimsel geçmişine bakalım. Soğan aynı zamanda kuru soğan veya soğan olarak da bilinen Allium cinsinin en yaygın olarak yetiştirilen bir sebze türüdür. Arpacık soğanı soğanın bir botanik çeşididir. 2010 yılına kadar arpacık soğanı ayrı bir tür olarak sınıflandırıldı. Yakın akrabaları arasında sarımsak, yeşil soğan, pırasa, frenk soğanı ve Çin soğanı vardır. Soğan çoğunlukla iki yıllık veya çok yıllık bitki'dir ancak genellikle yıllık olarak işlenir ve ilk büyüme mevsiminde hasat edilir.
Soğan bitkisinin içi boş, mavimsi yeşil yapraklardan oluşan bir yelpaze vardır ve bitkinin tabanındaki soğanı belirli bir gün uzunluğuna ulaştığında şişmeye başlar. Sonbaharda yapraklar ölür ve soğanın dış katmanları daha kuru ve kırılganlaşır. Mahsul hasat edilip kurutulur ve soğanlar kullanıma veya depolanmaya hazır hale gelir. Bu günlerde market ve pazarlarda yüksek fiyatından dolayı nerdeyse tane ile satılan soğan tüketirken aman dikkat edin. Zarını çıkararak tüketmeye çalışın.
YAZARLAR
Yayınlanma: 05 Nisan 2023 - 08:00
SOĞAN
Bundan uzun çok uzun yıllar önce koyun sürüsü olan bir adam yaşarmış
YAZARLAR
05 Nisan 2023 - 08:00
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir