Çok uzun zamandır Sosyal Konutlar’da ne olacağı konusunda her kafadan bir ses çıkıyorken, özellikle İzmir’de olan depremden sonra bu mesele Çanakkale’de yeniden gündeme oturdu. Belediye’yi suçlayanlar, hükümeti suçlayanlar, ne olacağı belli olsa da ona göre planımızı yapsak diyenler, depremden dolayı tedirgin olup gidecek başka yeri olmadığından korkuyla bekleyenler ve elbette tam zamanıdır eldeki bu eski püskü dairemi 350.000 - 400.000 TL’ye birilerine çakmalıyım diye düşünenler birbirine karışmış durumda.
Bana en enteresan geleni ise ne yazık ki deprem acıları üzerinden mağduru oynayıp bu süreçten maksimum fayda ile çıkmaya uğraşanlardır. Açın bakın ilanlara; 300.000 TL’ye, 350.000 TL’ye, 375.000 TL’ye sosyal konutlarda asansörsüz, eski püskü, dış cephesi dökülmüş dairelerini satmaya çalışanlar var bu şehirde. Mal sahibidir keyfine göre bir rakam isteyebilir, bu konuda diyecek bir şeyim yok. Ancak deprem gibi daha yeni 114 vatandaşımızı toprağa verdiğimiz; binlerce belki onbinlerce vatandaşımızın bir şekilde etkilendiği, travma yaşadığı, yakınını kaybettiği, acısını hala yaşadığı doğal bir afeti kendi cebine daha fazla para girsin diye fırsata çevirmeye çalışmak ahlaksızlık değil de nedir? O yüzden kimse depremi falan kendi ahlaksızlığına siper etmesin; çıksın paşa paşa depremden dolayı değil rantsal dönüşüm sebebiyle bu fiyatları istediğini söylesin. Çünkü bu kafadakilerin beklediği kentsel dönüşüm değil, bildiğiniz rantsal dönüşümdür.
Peki olayın RANTSAL değil KENTSEL DÖNÜŞÜM olması için ne yapılmalıdır?
İlk olarak öncesinde belediyenin Sosyal Konutlar için 13 kat gibi anlamsız bir proje çizmesi ciddi bir hatadır. Diğer bir hata ise sebebi ne olursa olsun, bu konutlardaki mal sahiplerinin cebinden bir kuruş çıkmadan ve metrekare dahi kaybetmeden yepyeni evlere yerleşme konusunda bir beklenti içerisine sokulmasıydı. Bununla beraber 13 katlı binaları oraya dikmek kentimize ihanet etmek olacaktı ki en azından bu yanlıştan dönüldü. Tabi bu dönüşümün sürüncemede kalması belediyenin haklı ve haksız çok fazla eleştiri ile karşı karşıya kalmasına da sebep oldu. Şahsi fikrim bukentsel dönüşümün kesinlikle ciddi bir kat artışı olmadan, birilerine rant sağlamayacak şekilde ve bu kentin kaynaklarının birilerinin cebine girmesine izin verilmeden en fazla 6 kat ile sınırlandırılmasıdır. Tabi bunu yaparken mal sahiplerinin belli kriterleri sağlayan müteahhit firmalara yönlendirilmesi özellikle İstanbul Fikirtepe’de yaşanan mağduriyetlerin Çanakkale’de yaşanmasını engelleyecektir.
Belediye’nin bu süreci çok iyi organize ederek ilerlemesi gerekmektedir. Zira görünen odur ki bu bölgede “Ada” bazında değil “Parsel” bazında bir kentsel dönüşüm olacaktır. Bu da demektir ki genel anlamda alanlar korunacaktır. Belediyemiz kar elde etmeden ve bu tarz söylemlere fırsat vermeden, mal sahiplerini de sürece maddi anlamda dahil etmek suretiyle doğru firmalarla buluşturarak hızlı bir dönüşüm gerçekleştirmek durumundadır. Tabi şimdi soranlar olabilir; “mal sahiplerini sürece maddi anlamda dahil etmek” ne demek? Şöyle açıklayayım; mal sahipleri ya var olan metrekaresinden belli bir oranda feragat edecek ya da müteahhit firmaya bir ödeme yaparak var olan metrekareyi koruyacak. Yani cebimden hiç para çıkmasın, metrekarem de değişmesin, 40 yıllık binam da yenilensin, şu an 200.000 -250.000 TL ederi olan dairem de bir anda 550.000 - 600.000 TL rakamlarını görsün, inşaat yapılırken de kira yardımı alayım mantığı sağlıklı bir mantık diye nitelendirilemez. O mantık yine deprem mağdurunu oynarken bir anda sebepsiz zenginleşme hayali kurmaktır ki pek ahlaki değildir. Zaten İstanbul Fikirtepe’de yaşanan mağduriyetlerin çoğunun temelinde bu açgözlülük olduğundan insanlar gidip bir anda zengin olayım derken dolandırılıp ciddi sıkıntılar yaşadılar, belki ellerindekilerini bile bu süreçte kaybettiler.
Velhasıl sonuca gelirsek; “parsel” bazlı kentsel dönüşüm şu an bu bölge için en mantıklı dönüşümdür ki süreci hızlandırır ve orta nokta bulup eyleme geçme noktasında yerel yönetimin elini kuvvetlendirir. Çabuk başlayıp, hızlı süren bu dönüşümden de hali hazırda bu konutlarda mal sahibi olanlar doğru firmalar ile işbirliği yaparak en verimli sonucu alırlar. Dönüşüm sonucu yeni evlerine taşınabilirler veya istedikleri gibi değerlendirebilirler. En kısa sürede tüm tarafların mutlu olacağı ve akl-ı selim ışığında bir sonuca ulaşılması dileğiyle.
Bu Şehri ve Bu İşi Çok Seviyoruz…
YAZARLAR
Yayınlanma: 24 Kasım 2020 - 09:00
Sosyal konutlarda ne olacak?
Çok uzun zamandır Sosyal Konutlar’da ne olacağı konusunda her kafadan bir ses çıkıyorken, özellikle İzmir’de olan depremden sonra bu mesele Çanakkale’de yeniden gündeme oturdu
YAZARLAR
24 Kasım 2020 - 09:00
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir