Sudan’dan bir dünya gıda maddesi alacağız. Canlı hayvan, kesilmiş et, sebze-meyve… Üç tarafı denizlerle çevrili ve yetmez bir koca iç deniz olan güzelim yurdumun düştüğü duruma bakın hele. GAP projesi ile Ortadoğu’nun tarım öncüsü olması gereken yurdumun Doğusu üretim maliyetlerinin satış rakamlarına denk gelmemesi nedeniyle kan ağlarken Sudan’lı üreticileri zengin edecek bir ticari anlaşmanın dış politika başarısı olarak düşünülmesi nasıl doğru olabilir. On yedi yıldır bu ülkede iktidar olan partinin ülkeyi getirdiği noktanın net özetidir bu ticari anlaşma.
Youtube sitesine girip Sudan yazın ve çıkan görüntüleri izleyin. Bize bırakın gıda maddesi satmayı, turistik seyahat bileti bile satamayacak bir ülke. Ülkemizde hayvancılık ve tarım ile uğraşmanın ağır maliyeti iyileştirilmeden başka ülkelerin üreticilerinin refaha yurdum insanı ile kavuşturulmasının devlet yönetme ilkeleriyle bağdaşmadığı ortadadır. Daha önce hiç gereği yokken Çin’den getirilen sarımsak yerli üreticiyi işinden uzaklaştırarak bu yıl içerisinde çok fahiş fiyatlar ile ürünün halkımız karşısına çıkmasına sebep oldu. Tarım ile otuz yılı aşkın bir süredir uğraş içerisinde olan ben bu oyunlara kanmam.
Zor bir dönemi ülke olarak uzun süredir yaşamaktayız. Bu dönem Rus uçağının düşürülmesi ile başladı. Tabi ki FETÖ terör örgütü ile bu gelecek hazırlandı ama bu örgütün önü nasıl açıldı? Şimdi içinde bulunduğumuz durumun çözümünü yöneticiler niçin aramazlar? Bu ülkeyi yönetenlere görevi halk sandık başında vermedi mi? Verdi. Ülkede üretim şartlarının makul koşullara getirilmesine çalışmak yerine ithalatın teşvik edilmesi midir bu seçilmişlerin görevi?
Ülkemiz her türlü besi hayvanını yetiştirecek meralara sahip. Ülkemiz her türlü tarım ürününü yetiştirecek iklim çeşitliliğine sahip. Suyumuz var, verimli deniz kıyılarımız var, üretim yapabilecek melekelere sahip insanımız var. Bunları bir araya getirip üretimi sağlayacak yöneticilerimiz yok. Sorun burada. Aslında bu yönetim kadrosu on yedi yıl önce görevine geldiğinde bu sistem pek de güzel işliyordu. Verimli topraklarımızda hayvanlarımız otluyor, ürünler yetişiyordu. Yetişen ürünlerimizi Balkanlara, Avrupa’ya ve özellikle de Rusya’ya satarak döviz girdisi elde ediyorduk. Seçilenler bırakın bir şeyler yapmayı, mevcut sistemi korusalar yeterdi aslında ama öyle bir maliyet artışı yaşandı ki ülkemizde, üreticilerin büyük kısmı artık işlerinden uzaklaşmak zorunda kaldılar.
Benim merak ettiğim, böylesi bir başarısızlığın nasıl hala halk tarafından oy verilmek suretiyle ödüllendirilmesidir. Eminim gelecekte ülkemizin bu uzun süreci toplum bilimcileri tarafından örneklendirilecektir. Tabi burada önemli bir detayı atlamamak gerekir. Halkın karşısına alternatif olabilecek bir yönetim kadrosu ciddiyetle seçim dönemlerinde çıkmıyor. Ana muhalefet partisi liderine bu gün yetki versek ve gel bu ülkeyi yönet desek eminim ki arkasına bakmadan koşa koşa kaçacaktır. Bunun kanıtı kendi ifadesidir; “ülkede sol oylar yüzde otuzu geçmez” diyerek adeta “bana oy vermeyin” demiş bir kişinin bunca zaman parti genel başkanlığı görevinde bulunması da toplum bilinciler tarafından incelenmelidir.
Ülkemizin üretime acilen yönelmesi için devleti yöneten kadroların mutlaka üretim maliyetlerini düşürecek çalışmalarda bulunmaları şarttır. Bunu gerçekleştiremediğimiz süre boyu Sudan gibi bizimle aynı modernizasyona sahip olamayan ülkelerin üretimini şaşkınlıkla tüketiriz.
YAZARLAR
Yayınlanma: 11 Aralık 2019 - 10:27
Sudan
Sudan’dan bir dünya gıda maddesi alacağız
YAZARLAR
11 Aralık 2019 - 10:27
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir