Dünya Okyanuslar Farkındalık Günü ve Çevre Haftası kapsamında Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı tarafından “Tarihin Derinliklerini Keşfet” konulu çalıştay başladı. Çalıştayın açılışında konuşan Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, suyun altında veya karada olsun kültürel mirasları korumanın herkesin görevi olduğunu söyledi.
Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı tarafından Avec Hotel Piri Reis Salonunda düzenlenen "Tarihin Derinliklerini Keşfet" Çalıştayı’na, Vali İlhami Aktaş, Avustralya Çanakkale Konsolosu Harry Hall, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu Başkanı Oğuz Aydın, İl Emniyet Müdürü Celal Taşcİ, İl Jandarma Komutanı J. Kd. Albay Sadi Akman, Sahil Güvenlik Batı Marmara Grup Komutanı SG. Yb. Ercan Oran, kurum müdürleri, turizmciler, yerli ve yabancı sektör temsilcileri ve ilgili kurum temsilcileri katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programda Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir yaptığı konuşmada suyun altında veya karada olsun kültürel mirasları korumanın herkesin görevi olduğunu belirtti.
[video width="640" height="352" mp4="https://www.canakkalekalem.com/wp-content/uploads/2023/06/kasdemir-video.mp4"][/video]
Kaşdemir konuşmasının devamında, dalış turizminin önemine değinerek şunları söyledi; “Birinci Dünya Savaşı’na yön veren cephelerden olan Çanakkale Savaşları, dünya askeri ve siyasi tarihinin önemli dönüm noktalarından birisidir. Ancak unutulmamalıdır ki Birinci Dünya Savaşı'nın önemli bir kısmı denizlerde gerçekleşti. Bugün suların derinliklerinde yatan gemi ve denizaltı enkazları bir zaman kapsülü niteliğinde bizleri 107 yıl öncesine götüren önemli birer bilgi kaynağıdırlar. “Bilinmeyeni kimse koruyamaz” mottosu doğrultusunda Başkanlığımız 2018 yılından itibaren 1. Dünya Savaşı’nda batan deniz araçlarının tespiti ve belgelenmesine yönelik çalışmalar başlatmıştır. Çalışmalar kapsamında 150 km²’lik alanın tamamında tarama gerçekleştirilerek savaştan kalan tüm batıkların tespiti gerçekleştirilmiştir. 11 savaş batığı korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilerek koruma altına alınmıştır. Kültürel miras olarak tescillenen batıklarla birlikte toplam 21 gemi enkazını içeren Gelibolu Tarihi Sualtı Parkı, 1. Dünya Savaşı temalı sualtı müzesi olarak dalış meraklıların ziyaretine açılmıştır. Bu doğrultuda Gelibolu Yarımadası’nın en güneyinden başlayıp Suvla Koyu’nun kuzeyine kadar uzanan bölümde tespit edilen Birinci Dünya Savaşı batıkları beklediğimiz gibi dünya dalış turizminin en önemli destinasyonlarından birisi olma yolunda ilerlemeye devam ediyor. Bunun güzel bir örneği; şu anda aramızda bulunan dünyanın ve ülkemizin farklı noktalarından gelerek Gelibolu Tarihi Sualtı Parkı’nda teknik ve rekreatif amaçlı dalış gerçekleştiren ekip. Aynı zamanda Türkiye Çevre Haftası etkinliği çerçevesinde “Temiz Deniz, Temiz Dünya” temasıyla kutlanmakta olan bu konunun hepimizin üzerinde birleştiği ortak hedefimiz olduğunu vurgulamak isterim. Denizlerimizin; kültürel mirasımızla birlikte biyoçeşitliliğin büyük bir kısmını da barındırdığının, ekonomik ve sosyal refahımız için de hayati önem taşıdığının hepimiz farkındayız.
“KÜLTÜREL MİRASLARIMIZI KORUMAK HEPİMİZİN GÖREVİDİR”
Suyun altında veya karada olsun kültürel miras; kimliğimizle, kültürümüzle, tarihimizle ilgili somut ve somut olmayan değerlerin tümüdür ve kültürel miraslarımızı korumak hepimizin görevidir, bu vesileyle burada Çanakkale’de deniz turizmini konuşmak üzere toplanan bilim insanlarımıza, kamu ve özel sektörün ilgili temsilcilerine teşekkür ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.”
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programda Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir yaptığı konuşmada suyun altında veya karada olsun kültürel mirasları korumanın herkesin görevi olduğunu belirtti.
[video width="640" height="352" mp4="https://www.canakkalekalem.com/wp-content/uploads/2023/06/kasdemir-video.mp4"][/video]
Kaşdemir konuşmasının devamında, dalış turizminin önemine değinerek şunları söyledi; “Birinci Dünya Savaşı’na yön veren cephelerden olan Çanakkale Savaşları, dünya askeri ve siyasi tarihinin önemli dönüm noktalarından birisidir. Ancak unutulmamalıdır ki Birinci Dünya Savaşı'nın önemli bir kısmı denizlerde gerçekleşti. Bugün suların derinliklerinde yatan gemi ve denizaltı enkazları bir zaman kapsülü niteliğinde bizleri 107 yıl öncesine götüren önemli birer bilgi kaynağıdırlar. “Bilinmeyeni kimse koruyamaz” mottosu doğrultusunda Başkanlığımız 2018 yılından itibaren 1. Dünya Savaşı’nda batan deniz araçlarının tespiti ve belgelenmesine yönelik çalışmalar başlatmıştır. Çalışmalar kapsamında 150 km²’lik alanın tamamında tarama gerçekleştirilerek savaştan kalan tüm batıkların tespiti gerçekleştirilmiştir. 11 savaş batığı korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilerek koruma altına alınmıştır. Kültürel miras olarak tescillenen batıklarla birlikte toplam 21 gemi enkazını içeren Gelibolu Tarihi Sualtı Parkı, 1. Dünya Savaşı temalı sualtı müzesi olarak dalış meraklıların ziyaretine açılmıştır. Bu doğrultuda Gelibolu Yarımadası’nın en güneyinden başlayıp Suvla Koyu’nun kuzeyine kadar uzanan bölümde tespit edilen Birinci Dünya Savaşı batıkları beklediğimiz gibi dünya dalış turizminin en önemli destinasyonlarından birisi olma yolunda ilerlemeye devam ediyor. Bunun güzel bir örneği; şu anda aramızda bulunan dünyanın ve ülkemizin farklı noktalarından gelerek Gelibolu Tarihi Sualtı Parkı’nda teknik ve rekreatif amaçlı dalış gerçekleştiren ekip. Aynı zamanda Türkiye Çevre Haftası etkinliği çerçevesinde “Temiz Deniz, Temiz Dünya” temasıyla kutlanmakta olan bu konunun hepimizin üzerinde birleştiği ortak hedefimiz olduğunu vurgulamak isterim. Denizlerimizin; kültürel mirasımızla birlikte biyoçeşitliliğin büyük bir kısmını da barındırdığının, ekonomik ve sosyal refahımız için de hayati önem taşıdığının hepimiz farkındayız.
“KÜLTÜREL MİRASLARIMIZI KORUMAK HEPİMİZİN GÖREVİDİR”
Suyun altında veya karada olsun kültürel miras; kimliğimizle, kültürümüzle, tarihimizle ilgili somut ve somut olmayan değerlerin tümüdür ve kültürel miraslarımızı korumak hepimizin görevidir, bu vesileyle burada Çanakkale’de deniz turizmini konuşmak üzere toplanan bilim insanlarımıza, kamu ve özel sektörün ilgili temsilcilerine teşekkür ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.”