Temsili demokrasinin çağımızda küresel bazda yaşanan krizinin yansımalarını en açık şekliyle dernek, sendika, siyasi parti vs. gibi sivil toplum kuruluşları ve örgütsel alanlarda görürüz. Bu yapıların hemen hemen tamamı merkezi iktidarı kendisine örnek aldıkları içindir ki tepeden tırnağa iktidar kokarlar ve iktidarın aynadaki görünümünden başka da bir şeye benzemezler.
Hiyerarşiyi temel alan bu yapıların tamamı piramit türü örgütlenmeler olup, herkesin gözü piramidin tepesine ulaşıp orayı elden geldiğince yıllarca işgal etmek, kendi koltuğunu korumak ve saltanatını (buna küçük iktidarını da diyebiliriz) muhafaza edip sürdürmektir. Bu yüzden de gerek oraya tırmanma sürecinde olsun gerekse de tepeye yerleştikten sonra kendi koltuğunu kurumak maksadıyla dışındaki diğer tüm üyelerin kolu, bacağı, omuzu ve bedenine basarak yükselmek ve sonra da kendisiyle yarışa girmek isteyenleri “tepeden” uzaklaştırmak için onlarla sürekli bir didişme ve rekabet içinde olmayı gerektirir. Dolayısıyla bu yapılarda iç kavga ve rekabet hiç eksik olmaz. Bunun da iki önemli sonucuna tanık oluyoruz. Birincisi; üyeler ve yöneticiler tüm enerjilerini iç kavga ve iç rekabette tükettikleri içindir ki “dışarıya” karşı mücadele vermeye mecalleri kalmaz ve dolayısıyla da üyelerine mücadele ile bir hak kazandırmaları pek mümkün olmaz. Bu yüzden de çoğu kez, iktidarın verdikleriyle yetinme yolunu seçerler. İkincisi ise iç kavga ve iç rekabet çoğu kez öyle bir noktaya ulaşır ki tarafların artık birbirlerine karşı tahammülleri kalmaz ve örgüt zorunlu olarak bölünmeye gider. Görüldüğü gibi her iki durumda da sendika, dernek veya parti güç kaybına uğrar ve hızla işlevsizleşir.
Bize göre ülkede 28 yıldır emeklilerin sendikalaşma çabalarında bir arpa boyu yol alamayışlarının en temel sebebi, temsili demokrasinin yukarıda anlatmaya çalıştığımız durumunun doğal sonucudur. Bütün bu eksik ve hatalı duruşların tespitini yapan Emekliler Türkiye Meclisi, yeni bir söz söyleyip tamamen yeni bir örgütlenme modeli geliştirme yolunu seçmiştir. Dikey örgütlenme yerine “yatay Örgütlenme”, hiyerarşi yerine “hak ve sorumluluklarda eşitlik, bürokratik sendikacılık yerine demokratik sendikacılık, “temsili demokrasi” yerine Doğrudan Demokrasi ve Doğrudan Demokratik Katılım…Dolayısıyla yeni ile eski, yer kürenin iki kutbu kadar birbirine zıt ve karşıttır. Bizim sistemimizde “temsil” tamamen ortadan kaldırılmıştır. Dolayısıyla delege veya taşeronluk yoktur, istisnalar dışında seçim de yoktur. Birey kendisi bizzat karar alma sürecine aktif olarak katılır ve alınan kararların yaşama geçirilmesinde yetki ve sorumluluk alır. Kişi sadece en fazla 2 yıl sendikada yöneticilik yapabilir. İki yılını dolduran kişi, arada 10 yıl geçmeden bir daha sendikanın hiçbir organında yönetsel göreve talip olamaz. En yüksek karar organımız, tüm üyelerimizin doğal üyesi olduğu Emekliler Türkiye Meclisidir. Meclis bu görev ve yetkiyi asla bir başka organ veya kişiye devredemez. Emekliler Türkiye Meclisi, sendikal örgütlenme, mücadele ve çalışma tarzında tamamen “yeni bir patika” açmaya devam ediyor. Hemen Şimdi…
YAZARLAR
Yayınlanma: 18 Ağustos 2023 - 09:00
Temsili Demokrasinin Krizi (Iı)
Temsili demokrasinin çağımızda küresel bazda yaşanan krizinin yansımalarını en açık şekliyle dernek, sendika, siyasi parti vs
YAZARLAR
18 Ağustos 2023 - 09:00
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir